Hayat cehennemden farksızdı, tek kurtuluşumuz ise ölümün sert ellerindeydi. | Open Subtitles | حقاً، الحياة هي الجحيم، وأيدي الموت القاسية هى خلاصنا الوحيد |
Hayattan daha güçlü bir büyü yoktur ve Hayat aşktır. | Open Subtitles | سحرٌ في العالم أقوى من الحياة, و الحياة هي الحب |
Hayat bir karışıklıklar silsilesidir, sonra da birden ölüp gidersin. | Open Subtitles | الحياة هي الفوضى العشوائية فقط وبعدها تموت مهلاً , مهلاً |
Hayatta en korkunç şey Hayatın kendisi. Çocuklarım için çok endişeleniyorum. | Open Subtitles | ان أكثر الأشياء اثارة للخوف في الحياة , هي الحياة نفسها |
Suçladığım Hayatın kendisi değil içerdiği iğrençlikler. | Open Subtitles | ليست الحياة هي من ألوم بل الدنائة التي تتضمّنها. |
Darwin'e göre yaşam, hayatta kalmaya yönelik uzun bir mücadeleydi. | Open Subtitles | طبقاً لأفكار دارون,الحياة هي تناحر طويل الأمد من أجل البقاء |
yaşam kodu, hayatı programladığımız çeşitli yollardır. | TED | شيفرة الحياة هي مجموعة الوسائل والطرق التي نمتلكها من أجل برمجة حياتنا |
Eğer cevaplarsak ve cevap pozitif olursa o zaman Güneş sisteminin her yerinde Hayat var demektir. | TED | وإذا أجبنا على هذا السؤال، وسيكونُ الرد إيجابيًا، فإن الحياة هي في كل مكان في المجموعة الشمسية. |
Karar bizim, ancak bazen Hayat bizim adımıza seçer ve bunu bize haber vermez. | TED | نحن لدينا الاختيار، ولكن أحيانًا الحياة هي من تختار لنا، ولا نحصل على فرصة الانتباه |
Tüm hayatınızı korkarak yaşarsanız-- yani, Hayat cinsel yolla bulaşan ölüm oranı yüzde yüz olan bir hastalıktır. | TED | إذا عشت كل حياتك بخوف أعني، أن الحياة هي كالأمراض المنقولة جنسياً والتي تسبب الوفاة بنسبة 100 بالمئة. |
Diğer yanda, benim gibi bir adam için, Hayat yakutlarla dolu bir kase. | Open Subtitles | بالنسبة لرجل مثلي، من ناحية أخرى، الحياة هي وعاء من الياقوت. |
Hayat en iyi öğretmen, ve o engel olmamalı... | Open Subtitles | الحياة هي أفضل معلم لذلك يجب ألا يتدخل حلفك معه |
Hayat Tanrı'nın en değerli armağanıdır. | Open Subtitles | أناأخبركِياامرأة. الحياة هي هدية الله الأغلى |
Bunu her zaman istediğin Hayat olduğunu biliyormuydun? | Open Subtitles | هَلْ عَرفت دائماً أن هذه الحياة هي التي تريدينها؟ |
Oh pekala, Hayat hep böyledir. İşte, bir bakalım. | Open Subtitles | أوه حسناً, الحياة هي هكذا دائماً دعني أرى هذا |
Derler ki Hayat, başka planlar yaparken akıp geçen şeydir. | Open Subtitles | يقولون أن الحياة هي الأمور التي تحدث عند انشغالك بالتخطيط لغيرها |
Ama senin sahip olduğun bu. Sahip olduğun tek Hayat bu. | Open Subtitles | لكنها الوحيده التي تملكينها هذه الحياة هي الوحيده التي تملكينها |
Talihinin dönmesini beklerken Hayatın geçer. | Open Subtitles | الحياة هي ما يحدث لك حيث تنتظر سفينة تركبها |
Ben Randall, Hayatın seçim yapmak demek olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | بين راندال قال دائما الحياة هي تحقيق الارادات. |
Bilirsin, Hayatın sunduğu en büyük nimet, yapmaya değecek bir iş için canla başla çalışabilme fırsatıdır. | Open Subtitles | هل تعلمون أن افضل هدية تمنحها الحياة هي فرصة العمل بجد في عمل يستحق ذلك |
Yanlış anlaşılma için özür dilerim, ama buradaki anlaşma yaşam üzerine. | Open Subtitles | آسف لسوء الفهم ولكن الحياة هي الصفقة هنا |
Bu hayatı senin seçmediğini biliyorum. Ama bu Hayat seni seçti. Kaderinde insanlara yardım etmek var. | Open Subtitles | أعرف أنّ هذه ليس الحياة التي اخترتها ، لكنّ الحياة هي التي اختارتك ، قدرك هو مساعدة الناس |