Norveç Ulusal Yayın Hizmeti yöneticileri ülke genelinde bir gecelik örgü örmeyi canlı yayınlamayı düşünüyor. | TED | يفكر مدراء تنفيذيون في هيئة الإذاعة النرويجية الآن ببث ليلة من الحياكة عالميًا. |
TH: Odun ateşi ve odun yontmak bu kadar ilginç olabiliyorsa örgü neden olmasın. Sonraki projemiz | TED | ثوماس هيلم: عندما يكون حرق الخشب وتقطيعه ممتعًا بهذا الشكل، فلماذا لا تكون الحياكة كذلك؟ |
Orada okuyoruz, yemek yiyoruz ya da örgü örüyoruz. | TED | حيث ننهمك بالقراءة أو الأكل أو الحياكة. |
Böylece tekne üreticileri, Dikiş yerine demir çivileri kullanmaya başladılar. | TED | لذا شرع بنّاؤو السّفن في استخدام مسامير حديدية بدل الحياكة. |
Dikiş makineleri, laser kesim, ipek baskı gibi tüm moda teknolojilerini kullanarak yapabileceğim gerçekçi ve geleneksel çalışmaları seviyorum. | TED | أحب العمل التقليدي والدقيق الذي كنت أقوم به باستخدام كل تكنولوجيا الأزياء، كآلات الحياكة والقص بالليزر والطباعة على الحرير. |
Ben bir tekstil sanatçısıyım, genelde örgü bombardımanı hareketini başlatmakla biliniyorum. | TED | أنا فنانة منسوجات معروفة على نطاق واسع لبدئي حركة فن الحياكة والغزل. |
örgü bombardımanını başlatmış olabilirim, ama kesinlikle artık sahibi değilim. | TED | قد أكون السبب وراء انطلاق ظاهرة الحياكة التي لم أعد أمتلكها بعد الآن. |
Burada, orada hep örgü, bizimse hiç çorabımız yok. | Open Subtitles | تحيك هنا وهناك بعد كل تلك الحياكة ليس لدينا جوارب |
Bu örgü desenlerinin bazıları çok karışık görünüyor. | Open Subtitles | .. البعض من أنماط الحياكة هذه تبدو مُعقّدة .. |
- Gus, örgü örmeyi öğrenmek istediğinde, şişlerin nasıl kullanıldığını sana kim gösterdi? | Open Subtitles | جوس, عندما أردت أن تتعلم الحياكة من الذي أراك كيفية عمل الأبرة؟ |
Lois örgü örüyor, Chris oyun oynuyor, Meg araba kullanmayı öğreniyor. | Open Subtitles | لويس لديها الحياكة .. كريس لديه أالعاب الفديو .. وميج تتعلم القيادة |
Size yeni bir kalp takmadan bunu yapmanız zor. Siz örgü örmeye devam edin. | Open Subtitles | لم تقدر على اللعب قبل أن يكون عندك قلب جديد، إقصد الحياكة |
gibi, latadan yapılmış olduğunu, 10.000 çividen ve hiç kesilmemiş bir top Dikiş ipliği ile oluşturulduğunu görecek. | TED | سيكتشفون أن كامل هذا العمل الفني مصنوع من لوح خشبي، وعشرة آلاف مسمار وقطعة واحدة مترابطة من خيط الحياكة. |
Dikiş iğnelerinin binlerce kez batıp hırpaladığı ellerine aşık oldum. | Open Subtitles | لقد وقعت في غرام يديك التي تقوم بالتقاط الابرة و الحياكة بها لآلاف المرات |
Dikiş toplantılarında, motorlu araçlar şubesinde ve Birinci Metodist Kilisesinde sarhoş olduğu görülmüştü. | Open Subtitles | كان الناس يرونها ثملة في تجمعات الحياكة وإدارة المرور والكنيسه المنهجية الاولى |
dokuma atölyemi gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت غرفة الحياكة الخاصة بي؟ |
"Örgünü, kitaplarını ve süpürgeni bir kenara bırak | Open Subtitles | # ضع جانبا الحياكة والكتاب والمكنسة # |
Tamamen haklı, Örgüyü yaşlı kadınlar örer. | Open Subtitles | إنها مُحقه تماماً الحياكة للسيدات الكبيرات بالسن |
örgü örmek, el-göz koordinasyonunu arttırır ve karışık matematik gerektirir. | Open Subtitles | الحياكة تنمي اليد والعين لتنسيق وفرضيات الرياضياتَ المعقّدةَ. |
Bu kız kendini Örgüye vermeli. | Open Subtitles | على تلك الفتاة تعلّم الحياكة - |
Ördüğüm desenle çiftlik evinin taslağının birbirine girdiği hissine kapıldım. | Open Subtitles | لدي شعور غريب بأن هذا المخططات وتعليمات الحياكة حصل لها تحول. |