Geçen arabalar tarafından ezilen küçük hayvanları arıyorlar. | Open Subtitles | أنهم يبحثون عن الحيوانات الصغيرة التى تدهسها العربات المارة أنها ليست بعيدة الآن |
Biliyor musun, bir yerlerde küçük hayvanları öldürmenin çıIdırmanın ilk işaretlerinden olduğunu okumuştum. | Open Subtitles | قرأت في مكان ما أن قتل الحيوانات الصغيرة هي العلامة الأولى على السلوك المعادي للمجتمع |
Ama böcekleri yiyen küçük hayvanlar daha büyük hayvanlar tarafından yeniyorlar daha da büyük hayvanlar tarafından. | TED | ولكن تلك الحيوانات الصغيرة التي تأكل الحشرات تأكلهم الحيوانات الكبيرة، لا تزال هناك حيوانات كبيرة. |
Sinek ve solucan gibi bazı küçük hayvanlar, kendi hücre bölünmelerinin çalışma şekliyle sınırlıdır. | TED | بعض الحيوانات الصغيرة مثل الديدان والذباب هي أيضًا محدودة بميكانيكا انقسام الخلايا. |
Görülüyor ki küçük hayvan dostlarımız biz insanlardan daha çetin ceviz. | Open Subtitles | يبدو أن أصدقائنا الحيوانات الصغيرة أصعب بكثير منا البشر. |
Şu anda gördüğüm zayıf... ..küçük hayvanlara zarar vererek büyümüş biçare bir adam. | Open Subtitles | انا فقط ارى رجل ضعيف ، وبائس مثلك الذي بالتاكيد تربى على تعذيب الحيوانات الصغيرة |
Bu küçük hayvanların, yaşamak zorunda kaldıklarının boyutunu ancak kendi bakış açılarıyla aktarabilirler. | Open Subtitles | أرادو نقل المدى الذي يجب أن تخوضه تلك الحيوانات الصغيرة بإظهاره من منظورهم |
Küçük hayvancıkları benim için rezerve et. - Ne kadar istersiniz? | Open Subtitles | لا بأس، احجزا الحيوانات الصغيرة لي، كم تريدان؟ |
Oldum olası küçük hayvanları ve aptal çocukları kıskanmışımdır. | Open Subtitles | أغار من الحيوانات الصغيرة و الأطفال المعاقة |
Şimşekler çıkartarak küçük hayvanları yakmak gibi yapacağın başka şeyler yok mu? | Open Subtitles | أليس لديك شيء آخر لتقومي به، مثل إشعال النار سحريا في الحيوانات الصغيرة |
Siz küçük hayvanları hizaya sokuyordu. | Open Subtitles | أبقتم أيها الحيوانات الصغيرة على أعصابكم |
Akıntıdan küçük hayvanları yakalarlar, dokunaçlarıyla sokarak onları hareketsizleştirir. | Open Subtitles | انهم ينتزعون الحيوانات الصغيرة من التيار, تشل حركتهم بالمجسات الاسعة. |
Doğru olanı yaptın, küresel ısınmayla savaştın. Bütün küçük hayvanları seviyorsun. | Open Subtitles | فعلت الصواب وحاربت الإحتباس الحراري وتحب كل الحيوانات الصغيرة |
Zaman zaman küçük hayvanları incitir miyim, evet ya da hayır mı? | Open Subtitles | "أحيانا أؤذى الحيوانات الصغيرة" صح أم خطأ؟ |
Bu küçük hayvanlar benim biricik arkadaşlarımdır, müfettiş. | Open Subtitles | هذه الحيوانات الصغيرة هم أصدقائي الوحيدين، يا مفتش |
küçük hayvanlar daha hızlı ısı kaybeder. | Open Subtitles | الحيوانات الصغيرة تفقد الحرارة بسرعة أكثر من الضخمة |
Elektriği keşfetti ve onu küçük hayvanlar ve yeşil dağ adamlarına işkence etmekte kullandı. | Open Subtitles | فقد اكتشف الكهرباء واستخدمها لتعذيب الحيوانات الصغيرة ورجال الجبال الخضر |
Yerel polis, gizli bir servis yolunda lastik izleri bulmuş ve bölgenin etrafındaki küçük hayvan tuzaklarını. | Open Subtitles | الشرطة المحلية عثرت... على آثار عجلات لشاحنة على طريق خدمة غير مستخدم، وبعض مصائد الحيوانات الصغيرة بالمنطقة المحيطة. |
Şu küçük hayvanlara bak. Hareket ediyorlar, gördün mü? | Open Subtitles | كل الحيوانات الصغيرة أترينهم يتحركون بالداخل؟ |
Bayan Lemon, Belçikalı özel bir dedektifin hayatında bu küçük hayvanların yeri yoktur. | Open Subtitles | آنسة "ليمون", الحيوانات الصغيرة ليس لديها دور لتلعبه في الحياة المنزلية للتحري الخاص من بلجيكا |
Küçük hayvancıkları nasıl öldüreceğin umurumda bile değil. Sadece yap ve hemen yap! | Open Subtitles | لا أهتم كيف تقتل الحيوانات الصغيرة افعل هذا فحسب، وافعله الآن |
"Yaşlı domuzun çektiği acıları duyunca, yavru domuzlar öyle bir homurdanacak ki." | Open Subtitles | الحيوانات الصغيرة ستزمجر بشدة عندما تسمع عن عذاب الحيوان الكبير |