Karşıdan gelen bir kurşun kol kaslarınızdaki bütün hayati yerleri ıskalıyor? | Open Subtitles | اصابه عبر الغرفه متفاديه جميع العظام و الاعضاء الحيويه فى ذراعك |
Anlıyorum, Sayın Bakan. Rahat olun, hayati alanları tekrar geri almaya yakınız,... | Open Subtitles | أتفهم هذا رئيس الوزراء , بأي حال , كن مطمئناً ,نحن قريبون من إٍستعادة مراكزنا الحيويه |
Yani önce hayati organlarımızı kontrol edecek sonra yemek hazırlayıp gösteri mi yapacak? | Open Subtitles | سيفحص أعضائنا الحيويه ثم يجهز لنا عشاءً و استعراضا ؟ |
hayati durumunda bir değişme olduğu an acil servisi ararım. | Open Subtitles | أي تغيرات غريبه في اشاراته الحيويه , سنتصل بالطوارئ |
Pekâlâ, hayati organları normal. Durumu iyi. | Open Subtitles | اعضائها الحيويه طبيعية ، انها بـخير |
"Her şeyi canlı gibi görüyorum. Sanki her şey hayata dönmüş gibi." | Open Subtitles | "ارى الحيويه في كل مكان كل شيء يبدو وكانه عاد الى الحياة." |
Beyin sarsıntısı geçirmiş olabilir ama hayati değerleri normal ve kendi başına nefes alabiliyor. | Open Subtitles | ربما لديه ارتجاج دماغي بسيط ولكن مؤشراته الحيويه طبيعيه ويتنفس بصورة تلقائية |
Metalar Los angelasda iki hayati oneme sahip | Open Subtitles | إستولت الميتاس على أهم مقراته الحيويه لديه |
- Hâlâ baygın. - hayati değerleri hâlâ iyi. | Open Subtitles | لازال غائب عن الوعي مؤشراته الحيويه لا تزال قوية |
Şu anda hayal kırıklıklarımızı dışa vuruyoruz böylece zehirli düşüncelerimiz yavaş yavaş hayati organlarımızda yok olmayacak. | Open Subtitles | نحن نخرج إحباطاتنا الآن لكي لا تأكل المشاعر السامه أعضائنا الحيويه |
- Tıbbî? - hayati değerli iyi. Hazır. | Open Subtitles | القسم الطبي اعضائها الحيويه جيده , انطلق |
Nefes alıyor ve hayati belirtileri şimdilik iyi. | Open Subtitles | وهي التنفس و الحيويه لها على ما يرام في الوقت الراهن. |
Eğer başarılı olursanız düşmana, hayati bir darbe indirmiş olacaksınız. | Open Subtitles | فستكونون قد أوصلتم الدمار الشديد... لواحد من أهم القطاعات الحيويه للعـدو |
hayati organları daha dengeli görünüyor. | Open Subtitles | اعضاءه الحيويه تبدو اكثر استقراراً. |
hayati değerler iyi. Hasta stabil durumda. | Open Subtitles | مؤشراته الحيويه جيده كل شئ مستقر. |
Ana arter ve hayati organlara dokunmamışlar. | Open Subtitles | الشرايين و الأعضاء الحيويه لم تتأذى |
Peki, bıçak cevapsız herhangi hayati organları, | Open Subtitles | حسنا السكين لم تلمس الأعضاء الحيويه |
- hayati belirtiler dengeli. | Open Subtitles | -معدل الحيويه لدى الأجنه مستقر |
hayati organları iyi durumda. | Open Subtitles | الحيويه الخاصة بك هي جيدة. |
"Her şeyi canlı gibi görüyorum. Sanki her şey hayata dönmüş gibi." | Open Subtitles | ""ارى الحيويه في كل مكان كل شيء يبدو وكانه عاد الى الحياة." |