Johnson lanet copuyla bana vurdu, Zanghi'yi deliğe attı. | Open Subtitles | لقد ضَرَبَني جونسون بِعَصاه، و ألقى بِزانغي في الحَجز |
deliğe kitap sokmasına asla izin vermezler. | Open Subtitles | لَن يسمحوا لهُ أبداً أن يكون لديهِ كُتُب في الحَجز |
deliğe girecek olursa, şampiyonadan diskalifiye... edilmesini istemezsin. | Open Subtitles | لا تُريدُهُ أن يَخرُج مِن البُطولَة لأنهُ... لأنهُ انتهى في الحَجز |
delikte geçen birkaç gün sadece Pancamo, Adebisi ve Morales önünde saygınlığımı arttırır. | Open Subtitles | بِضعَة أيام في الحَجز ستَزيدُ مِن مِصداقيتي فقط لدى بانكامو، أديبيسي و موراليس |
Uyuşturucu satarken yakalandı ve konuşmayı reddediyor... bu yüzden onu delikte tutmaktan başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | حسناً، لقد أُمسِكَ بهِ يُتاجرُ بالمخدرات، و قَد رفَضَ الاعتراف لِذا ليسَ لدينا خَيار سِوى إبقائِهِ في الحَجز |
Beni Delikten çıkarttığın ve Emerald City'e geri dönmemi ayarladığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شُكراً لإخراجي من الحَجز و لترتيبكَ عودتي إلى مدينة الزمرد |
- deliğe yollanmaktan hoşlanmam. | Open Subtitles | - أني لَم يُعجبني إرسالُهُ لي إلى الحَجز |
- Tamam, buraya kadar, deliğe. | Open Subtitles | - حسناً، طَفَح الكيل، إلى الحَجز |
Tekrar deliğe götürün. | Open Subtitles | أعِدهُ إلى الحَجز |
- Zanghi'yi deliğe götürün. | Open Subtitles | خُذ زانغي إلى الحَجز |
deliğe götürün. | Open Subtitles | خَذهُ إلى الحَجز |
- Glynn beni deliğe gönderdi, çünkü söylediğine göre senin memelerini kafaya takmışım, ama takmadım. | Open Subtitles | - لقد أرسَلني (غلين) إلى الحَجز لأنهُ قالَ أني كُنتُ مهوساً بثدييكِ، لكني لستُ كذلك |
Sen beni deliğe atmayacaksın ben de | Open Subtitles | تُبقيني من الذهاب إلى الحَجز |
Beni deliğe atamazsın. | Open Subtitles | لا يُمكنكَ وَضعي في الحَجز |
- Hiç deliğe girmiş miydin? | Open Subtitles | - هَل أتيتَ إلى الحَجز قبل هذا يا (كيلش)؟ |
deliğe yerleştirilecek. | Open Subtitles | سيتمُ وضعهُ في الحَجز |
Ya gel ya da deliğe gidersin. | Open Subtitles | الآن أو تذهَب إلى الحَجز |
İmamımız senin yüzünden delikte. O orospu çocuğu orada, çünkü kendi kahrolası içgüdüleriyle mevzuları anlayamadı. | Open Subtitles | إمامُنا في الحَجز بسببِك ذلكَ اللعين هُناك لأنهُ لا يستطيع تطبيق |
delikte olduğum zamanlarda kim olduğumu ve kim olmak istediğimi düşünmek için çok zamanım oldu. | Open Subtitles | تعلمين، بعدَ وضعي في الحَجز أعطاني وقتاً لأُفكر حقاً عمَّن أكون و ما أُريدُ أن أكون |
Ve Robinson'un delikte birkaç gün kalacak olmasının nedeninin Said olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | و أعرفُ أنَ اللَوم يقَع على (سعيد) لإمضاء صديقك (روبسون) بضعة أيام في الحَجز |
Bak Delikten kim çıkmış. | Open Subtitles | انظُروا مَن خَرَجَ مِنَ الحَجز |