Ve çok geçmeden, vücutlarımız tepeden tırnağa korkmuş penguenlerin sebep olduğu bu yaralarla kaplanmıştı. | TED | وفي إحدى الفترات كانت أجسادنا مغطاة بالكامل بجروح غائرة كهذه بسبب البطاريق الخائفة |
O korkmuş, küçük Hanna'yı yanına alman cesaret değil miydi? | Open Subtitles | ألم يكن من الشجاعة أنك رعيت هانا الصغيرة الخائفة |
bana bakan korkmuş gözleri gördüğümde bunu aklımda tutmaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت أن أتذكر ذلك في ذهني، عندما أرى تلك العيون الخائفة تحدق بي. |
Öğrencilerimin bunun bir tatbikat olmadığını anladığımız andaki korku dolu yüzlerini hatırlıyorum. | TED | أتذكر وجوه طلابي الخائفة عندما علمنا أنه لم يكن تدريب وقاية من حريق. |
Burada korkak sensin, çünkü bütün bunlar gösteriyor ki sen tam bir korkaksın. | Open Subtitles | إنه أنتِ الخائفة هنا لان ذلك ما ينتهي الأمر إليه، أنتِ جبانة تماماً |
Ben de onlara baktığımda, karşımda, insan denen o tehlikeli varlıktan acayip korkan bir hayvan görüyorum. | TED | وانا انظر اليها علي انها هي الخائفة من شئ خطر كالإنسان |
Dur, dur! Yine korkmuş kurbanı oynuyorsun. | Open Subtitles | أنتظري, ها أنتِ تلعبين دور الضحية الخائفة الآن |
Ve o korkmuş yüzleriyle bir mil öteden fark edilirler. | Open Subtitles | وبتلك الوجوه الخائفة ستكتشفهم دائرة الهجرة على بعد ميل |
Belki derinlere bir yerlerde, sen hala aynı korkmuş küçük kızsın her zaman da öyleydin. | Open Subtitles | ربما في أعماق دواخلك لا زلتي نفس الفتاة الصغيرة الخائفة التي كنتها دوماً |
Artık farklısın. Artık o korkmuş çocuk değilsin. | Open Subtitles | أنت مختلفة بالفعل، لم تعودي تلك الطفلة الخائفة. |
Heykeldeki korkmuş kız bana Fry'ı hatırlattı. | Open Subtitles | تلك الفتاة الصغيرة الخائفة في التمثال تذكرني بفراي |
korkmuş kedi yavrusu büyük gorilin ona sarılmasına izin verir çünkü ortalıkta bir anne yoktur ya da ne bileyim gerzek kedi sevgili şehri terk etmiştir. | Open Subtitles | القطة الصغيرة الخائفة تدع الغوريلا تحضنها لأنه ليس هناك قطة أم في الجوار |
Ben de onu görüyorum fakat o yalnız, korkmuş küçük kıza bakıyorum. | Open Subtitles | حسنا , ارى ماترين ايضا ولكن انا انظر الى تلك الفتاة الصغيرة الخائفة |
O küçük korkmuş ruhlarınızı derinliklerinde bunu siz de biliyorsunuz. | Open Subtitles | وفي أعماق روحكم الخائفة .قليلاً، جميعكم تعرفون هذا |
korkmuş küçük kızı oynamaktan sıkıldım artık. | Open Subtitles | أنتهيت من اللعب من كوني الفتاة الصغيرة الخائفة |
John, yapacağımız ilk deneyde sana bazı korku ifadeleri göstereceğiz. | Open Subtitles | جون ، هذه أول تجربة سنقوم بها سنريك بعض الوجوه الخائفة |
Grace, her adımını izleyen, camların arkasındaki korku dolu yüzlere baktı. | Open Subtitles | غرايس نظرة حولها الى الوجوه الخائفة التي خلف ألواح الزجاج. |
Canavar ama aynı zamanda korku dolu gözlerle görülen bir Tanrı. Akıl, kabullenmeyle gelir, tatlım. | Open Subtitles | الوحش تراه العيون الخائفة إلهاً بدل ذلك الحكمة تأتي مع القناعة عزيزتي |
Burada korkak sensin, çünkü bütün bunlar gösteriyor ki sen tam bir korkaksın. | Open Subtitles | إنه أنتِ الخائفة هنا لان ذلك ما ينتهي الأمر إليه، أنتِ جبانة تماماً |
Sayenizde artık o korkak, kendine güveni olmayan kız değilim. | Open Subtitles | فبسببكم لم أعد تلك الفتاة الخائفة غير الآمنة |
korkak kedilerin kulakları çok mu küçük oluyor? | Open Subtitles | هل آذان القطّة الخائفة صغيرة جداً؟ |
Sanki onları vurmak üzereymişimcesine korkan iki hayvan gibi. | Open Subtitles | مثل زوج من الحيوانات الخائفة لانني سوف اقوم بالاطلاق عليها |
- Güzel. Demek tek korkan benim. | Open Subtitles | أيّ أنّكِ الوحيدة غير الخائفة. |