| Madem Dante konusunda uzman... o halde Dante konusunda Studiolo 'da ders versin. | Open Subtitles | انه يشبه ذلك الخبير في دانتى دعونا نضعه في محاضرة لدانتى في ستيديلو |
| Pentagon Dr McKay'in geçit konusunda Dünya'daki en ileri uzman olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | تشعر وزارة الدفاع أن دكتور ماكاي هو الخبير الأول بالبوابة في العالم |
| Onları durdurmanın bir yolu olmalı! uzman olan sensin, bir şeyler düşün! | Open Subtitles | لابد من وجود طريقة لإيقافهم ، أنت الخبير ، ففكر فى شئ |
| Lazer kırılmada dünyanın en önde gelen uzmanı. | Open Subtitles | الخبير العالمَي البارزَ في إنكسارِ الليزرِ. |
| Aslında uzman olarak sizin bana bir şeyler söyleyebileceğinizi ümit ediyordum. | Open Subtitles | في الحقيقة كنت أملُ أنّ يكون بحوزتكَ أمرٌ آخر بكونكَ الخبير |
| Bir işle ilgilenen tek kişi sizseniz o konuda uzman olmanız kolaydır. | Open Subtitles | يسهل أن تكون الخبير إن كنت الوحيد بالعالم الذي يبدي ثمّة إهتمام. |
| Buraya uzman olarak bir tek seni çağırdığını düşünmüyordun değil mi? | Open Subtitles | لا تظن أنك الخبير الوحيد الذي اتصل به ، أليس كذلك؟ |
| Bu uzman ama öznel değerlendirmeye karşı, aynı şeyi yapmaya çalışıyoruz ama parmak izi üzerindeki moleküler bileşenleri kullanarak ve bu ikisi birlikte çalışabilir. | TED | بدلًا من الاعتماد على هذا الخبير نستخدم التقييم الموضوعي، نحاول أن نفعل الأمر ذاته، ولكن من خلال التركيب الجزئي للبصمة، يمكننا استخدام الأمرين معًا. |
| Bu adam, yaratık olmayanlar konusunda da en iyi uzman. | Open Subtitles | و نحن نثق في هذا أو الخبير في عدم وجود الوحوش |
| Pekala, Bay uzman, madem öyle, o zaman neden zenciler karılarına bokmuş gibi davranıyorlar? | Open Subtitles | حسنا أيها الخبير لماذا إذن كل زنجي اعرفه يعامل زوجته كأنها قذارة |
| Pekala, Bay uzman, madem öyle, o zaman... neden zenciler karılarına bokmuş gibi davranıyorlar? | Open Subtitles | حسنا أيها الخبير لماذا إذن كل زنجي اعرفه يعامل زوجته كأنها قذارة |
| Yanlış anlamadıysam asıl uzman olan ortağınız, değil mi? | Open Subtitles | إذا أفهمه بشكل صحيح، شريكك هل الخبير الفعلي؟ |
| - Askeri uzman. | Open Subtitles | ـ في الوقت الراهن نحن عرضة للخطر ـ هذا هو الخبير العسكري |
| Kürsünden verdiğin son üç karara bakarsak, saçmalık uzmanı olan sensin. | Open Subtitles | بالنَظرِ إلى آخر ثلاثة قرارات اتخَذتَها من منصبِك أنتَ الخبير في الهُراء و ما المفروض أن يعني ذلك؟ |
| Rocky Bronzino, Rutgers Üniversitesinden böcek bilimi uzmanı hizmetinizde. | Open Subtitles | روكي برونزينو، أجب على الخبير الحشري جامعة روتجيرس، في خدمتكم. |
| Belki alışveriş konusunda daha usta biri, senin 7 sentinle daha fazla şey alabilirdi. | Open Subtitles | أعتقد بأن المتسوق الخبير كان سيشتري أكثر من هذا بسنتاتك السبع |
| Allie bana dövüşlerin ayarlandığını mı söylemek istedi? | Open Subtitles | هل الخبير تريد أن تقول لي أن المعارك يتم إصلاحها؟ |
| Top Gun kupasını kazanan ilk pilot. | Open Subtitles | الرجل صاحب المركز الأول سيمنح (نيشان (الخبير |
| Kitabının tezi temel olarak bir Uzmanın karşısındakinin bir göz kırpmasından hikayesinin ne olduğunu anlaması üzeredir. | Open Subtitles | نظريّته جوهرها أن الخبير يستطيع تحديد ما هي القصة في ومضة عين |
| Bu konuda uzmansın anladık. | Open Subtitles | في حين ان الطاعون أو التيفوس أو الجدري سيفون بالغرض؟ حسناً، أنت الخبير في هذا |
| Ama tek uzmanım siz değilsiniz, Bay Toohey. Bir rakibeniz var. | Open Subtitles | ولكنك لست الخبير الوحيد لدى، سيد توهى لك منافسين |
| Tabi sen bir sevgi uzmanısın ya. Sen sevgiye inanmıyorsun bile. | Open Subtitles | أنت الخبير بالحب أنت حتى لا تؤمن بوجوده |
| - bilirkişi yarım saat gecikti! - Bir hastam vardı. | Open Subtitles | إن شاهدى الخبير تأخر لمدة نصف ساعة كنت مع مريض |
| Dilbilim uzmanımız bağlantı gibi davrandı ve yazıyı olduğu gibi aktardı. | Open Subtitles | الخبير اللغوي لدينا تظاهر على انه من دار التبني أتبع السيناريو تمامًا |
| Siz uzmansınız, hem de Muncie İş idaresi üniversitesinden... | Open Subtitles | انت الخبير لكن في "كلية مانشي لإدارة- -" -- |
| Bence yanlış uzmanla konuşuyoruz. | Open Subtitles | والنهاية الناتجة هي كل ما يهم أعتقد أننا كنا نتحدث مع الخبير الخاطئ |
| Şansına tam da uzmanına denk geldin. | Open Subtitles | حسنا, لحسن الحظ أن الخبير موجود |
| Bu deneyimli avcıyla tekrar işbirliği yapmayı denemekten başka seçeneği yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لديه خيار الى ان يحاول الانضمام بقوة الى هذا الصياد الخبير مرة اخرى |