Ben çatıya çıkıp canavar salyası var mı diye bakayım. | Open Subtitles | أظن أن بإمكاني الخروج إلى السقف والبحث عن لعاب الوحش. |
Öğrenmenin tek yolu çıkıp bakmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لنعرف ذلك هي الخروج إلى هناك |
Oraya gerçekten çıkıp eserlerini satmaktan bahsediyorum. | Open Subtitles | انا أتحدث عن الخروج إلى العالم و بيع أعمالك الفنية |
Burada benimle sahneye çıkması planlanmış bir şey değildi yoksa o planlı bir hareketti. | Open Subtitles | الخروج إلى هنا معها لم يكن مخطط لها ليست هي من لم يخطط له |
Burada benimle sahneye çıkması planlanmış bir şey değildi yoksa o planlı bir hareketti. | Open Subtitles | الخروج إلى هنا معها لم يكن مخطط لها ليست هي من لم يخطط له |
Bu, anne karnından çıkıp, kendi kendine yaşamaya hazır hâle gelene kadar sürecek. | Open Subtitles | أقصد الاشارة إلى أنّ أحدهما قادر على الخروج إلى الحياة وحده. |
Dâhi sokağa çıkıp bunu araştırmak istiyor. | Open Subtitles | العبقري يود الخروج إلى الشوارع .والتحقيق بهذا الأمر |
Barry'nin iyiliğini isteseydiniz, dışarı çıkıp hayatını riske atması yerine onu bu işte vazgeçirmeye çalışırdınız. | Open Subtitles | لو كنتم تريدون الأفضل له لحاولتم ثنيه عن هذا الجنون عوض تحريضه على الخروج إلى هناك مخاطراً بحياته |
Bu seyyahın ay ile özel bir ilişkisi varsa, toparlanmadan önce dışarı çıkıp aya bakmayı seviyor olabilir. | Open Subtitles | لو كان هذا الحاج يشعر بصلة خاصة تربطه بالقمر قد يود الخروج إلى الباحة والتطلع إليه قبل أن يرتب هندامه |
çıkıp onları bulacağız. Başkalarına da aynı şeyi yapmadan bulacağız. | Open Subtitles | علينا الخروج إلى هناك وإيجاد هؤلاء احفاد الزناه |
çıkıp uyuşturucu hükümlerinden ve fuhuştan tutuklanmasından bahsetmemi istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون مني الخروج إلى العلن والحديث عن اعتناقها المخدرات وعن اعتقالها مرةً بتهمة العُهر |
Bizlere daha iyi hizmet edebilmeniz için, size, milyonlarca Sterlin ödüyoruz ve siz insanların karşısına çıkıp, aralarına karışmak zorundasınız. | Open Subtitles | نحن ننفق ملايين الجنيهات لتتحسن أوضاعنا وعليكم الخروج إلى الشعب... |
Ama kabuğundan çıkıp bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | لكن عليكِ الخروج إلى هناك، وعمل شيء ما. |
Kaynaklar tükendiğinde dışarı çıkıp para kazandırmak bize düşer. | Open Subtitles | {\cH2BCCDF\3cH451C00}،وعندما ينتهي التمويل {\cH2BCCDF\3cH451C00}يكون على عاتقنا الخروج إلى هناك {\cH2BCCDF\3cH451C00}.وجمع المزيد |