Gerçekten verilen her çaba, kazanmaktan ya da kaybetmekten daha büyüktür. | Open Subtitles | ان كل مجهود يتم عمله بصدق أعظم من الفوز أو الخسارة |
Korkuyu hissedip kaybetmekten korktuğumuzda olağanüstü şeyler yapma yeteneğine sahibiz. | TED | حين نحس بالخوف ونخاف من الخسارة نكون قادرين على أمور استثنائية. |
Yanlız, büyübabam bu konuda yanlıştı, çünkü, ben kaybetmeyi sevmem. | Open Subtitles | لكن جدى كان مخطئ بشأن ذلك لأننى لا أحب الخسارة |
O zaman ilk dersin pratik olarak kibarca kaybetme sanatı. | Open Subtitles | إذن درسكِ الاول بسيط للغاية تتدربي على فن الخسارة بإتقان |
Konuştuğum bu insanlar bu kaybın etrafında kendilerini kapatmadılar ya da bunu hayatlarının merkezi haline getirmediler. | TED | وهؤلاء الناس الذين قابلتهم، لم يعزلوا أنفسهم بعد الخسارة ولم يَدَعوها تؤثر على حياتهم. |
Bu savaşta, bizim tarafımız, kaybetmeye mahkum değil. | TED | وفي هذه الحرب، لن يكون مكتوبًا علينا الخسارة. |
New York'ta kayıplar ve toparlanmalarla uğraşırken iki şey oldu. | TED | حصل شيئان عندما تعاملنا مع الخسارة والتعافي في مدينة نيويورك. |
Ancak kaybetmekten korkmadığımız zaman kazanabiliriz. | TED | يمكننا الفوز فقط عندما لا نكون خائفين من الخسارة. |
Her şey bir yana, ben kaybetmekten nefret eden yaşlı ve huysuz ihtiyarın tekiyim. | Open Subtitles | لا لسبب يوى أننى رجل متوسط ، سيئ المزاج و أكره الخسارة |
- Bir avuç çapulcu Yankee'ye karşı kaybetmekten zevk almıyorum. | Open Subtitles | لاني لا اتذوق طعم الخسارة من يانكي الرعاع |
Şimdi kaybetmek neymiş öğreneceksin... özgürlüğünü, insanlığını kaybetmeyi öğreneceksin. | Open Subtitles | والأن سوف تتعلم معني الخسارة خسارة الحرية ، وخسارة الإنسانية |
kaybetmeyi hiç düşünmem. | Open Subtitles | لا مانع لديّ من الخسارة لكنني أحب الخسارة بشكل عادل |
Kâğıt oyunlarında kaybetmeyi sevmiyorsan dairemden uzak dur. | Open Subtitles | إذا كنت تكره الخسارة بلعب الورق لا تدخل منزلي |
Şehrin öbür ucundan buraya kaybetme sürecini mümkün mertebe yavaşlatmak için taşınmadım. | Open Subtitles | لمَ لا تتحركِ في جميع أنحاء المدينة بهدف الخسارة بأبطء ما يمكنكِ؟ |
Bu kaybın verdiği fiziksel acıyı tarif eden kızların tweetlerini okudum, yiyemiyor, uyuyamıyor ve yürüyemiyorlardı. | TED | قرأت تغريدات كما وصفته الفتيات بأنه كالألم الجسدي جراء هذه الخسارة. وكيف أنه ليس بمقدورهن الأكل أو النوم أو المشي. |
Enişten öylece oturup izlemeyecektir. kaybetmeye tahammül edecek biri değildir. | Open Subtitles | صهرك لن يقف فقط ويشاهدك إنّه لا يحتمل الخسارة |
Çünkü değişim gerçekten pozitif bir değişim olsa bile, şaşırtıcı derecede büyük kayıplar içerir. | TED | حسنا، ربما لأن التغيير، حتى التغيير الإيجابي، يتحمل كمية مفاجئة من الخسارة. |
Kapıları kapatalım ve dövüşelim. Kazan ya da kaybet, kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | لنغلق الابواب والنوافذ, سواء المكسب او الخسارة, لا احد سيعلم بالامر |
Ve nasıl oynandığını bilmek, nasıl savunulacağını bilmek aslında çoğu oyunu kazanmanın ve kaybetmenin anahtarı. | TED | و معرفة كيفية ادارتها, و معرفة كيفية حمايتها, هو اساسا مفتاح الفوز و الخسارة في معظم المباريات. |
Anlamalısın, hatta eminim anlıyorsundur ki... böyle bir işte... bir miktar zarar etmeye hazır olmalısın. | Open Subtitles | أؤكد لك أنه في هذة العمليات يجب أن تتحمل بعض الخسارة |
Bugün, ülkenizin üzüntü duyduğu Kaybınız için bizzat başsağlığı dilemek isterim. | Open Subtitles | أود أن أجدد عميق أسفى شخصياً على الخسارة التى تكبدتها دولتكم اليوم شكراً لك سيدى الرئيس |
1,2,3,4 kazanmak ve kaybetmekle ilgili değil. | Open Subtitles | واحد ، اثنان ، ثلاثة ، أربعة الأمر ليس الفوز او الخسارة |
Bir aptaldan daha kötü olan şey hatasını kabulk etmeyendir. | Open Subtitles | أتعرف ما هو أسوأ من الخسارة أن لا تعترف بالخطأ. |
Sırf korkuyorlar diye vakit kaybedemeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع الخسارة وقت فقط لأنهم خائفون. |
10 yıldır yinelenen kayıp ve acı rüyaları aynı kişiyi öne çıkarır. | Open Subtitles | الأحلام المتكررة من الخسارة والألم لمدة عشر سنوات ويتشارك فيها نفس الشخص |
Güç kaybına neyin sebep olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | يعملأنت إعرف ماذا سبّبت الخسارة الكهربائية؟ |