Mavi Hat geriye. Kırmızı hat geriye. | Open Subtitles | إلى الخط الأزرق وعودوا وإلى الأحمر وعودوا |
Yani, toplumu anarşiden ayıran, polisin "ince Mavi Hat"tı üzerine verdiği son savunmayı. | Open Subtitles | عن "الخط الأزرق الرفيع" وبذلك يتم عفوا الشُرطة من الفوضى |
Bu mavi çizgi bisikletçilerin sayısını gösteriyor, resmen uçuyor. | TED | الخط الأزرق هو عدد راكبي الدرّاجات بارتفاع |
Cylonlardan bizi ayıran mavi hatta onlar var. | Open Subtitles | إنهم على الخط الأزرق الرفيع الذى يميزنا عن السيلونز |
Köşeden mavi hattı izlememiz gerekiyor... | Open Subtitles | حسنا, من المفترض أن نتبع الخط الأزرق حول الزاوية |
Biz karşı yarıdan başlıyacağız buzun ortasındaki mavi çizgiye kadar çalışacağız. | Open Subtitles | إذاً,سنبدأ من المرمى المعاكس و نكمل طريقنا على طول الخط الأزرق حتى مركز الجليد |
Logan Meydanı İstasyonu'nun mavi hattında yaralanma var. | Open Subtitles | إصابة على الخط الأزرق " محطة لوغان سكوير " |
Çok güzel, ama Maltsev kaptı ve milli takım hattına gönderdi. | Open Subtitles | القرص مع الأمريكيين، يخرجونه من ملعبهم (مالتسيف) يهرول عبر الخط الأزرق الأمريكي... |
Mesela Irak Savaşı, alttaki mavi çizgiden görebileceğiniz gibi bir milyondan fazla mülteci şehirlere giriş yapıyor. | TED | كانت حرب العراق، وكما ترون عند ذلك الخط الأزرق في الأسفل، نزح أكثر من مليون لاجىء نحو المدن. |
İnce Mavi Hat Çeviri: lonelyloner | Open Subtitles | "الخط الأزرق الرفيع" Translated by: |
Polisler, onlara kendi aramızda ince Mavi Hat deriz. | Open Subtitles | نطلق عليه "الخط الأزرق الرفيع" الشرطة |
Bakın, sadece sekiz hafta sonra sosyalliği destekleyici davranışlar, mavi çizgi. | TED | بعد ثمانية أسابيع، فإن الخط الأزرق يمثل السلوك الاجتماعي الإيجابي. |
mavi çizgi size insanların zarar verme sorularına verdiği yanıtların ortalamasını gösteriyor. | TED | الخط الأزرق يوضح إستجابة الناس في المتوسط لكل الأسئلة الخاصة بالضرر . |
Pak şimdi mavi hatta girdi. | Open Subtitles | ويعود القرص إلى الخط الأزرق |
Makarof mavi hatta giriyor ve Maltsev'e veriyor. Atıyor, bir kurtarış daha. | Open Subtitles | (مكاروف) عبر الخط الأزرق إلى (مالتسيف)، ويسدد وإنقاذ آخر |
Galikof mavi hattı geçiyor ama Morrow çarpıp onu durduruyor. Morrow, aferin oğlum! | Open Subtitles | (غوليكوف) يعبر الخط الأزرق حيث يضربه (مورو) |
mavi çizgiye bakarsanız, bunlar sıtmanın az görüldüğü yerler, bu bölgelerde, HIV görülme sıklığı arttıkça cinsel partner sayısı hayli azalıyor. | TED | إذا نظرتم إلى الخط الأزرق و هو يشير إلى المناطق التي تنخفض فيها الملاريا فيمكنكم أن تروا في هذه المناطق أن عدد الشركاء الجنسيين ينخفض بشكلٍ كبير بينما يزداد انتشار فيروس نقص المناعة البشرية |
Topu mavi çizgiye taşıyor direk kaleye yolluyor! | Open Subtitles | انه يسوقها لما بعد الخط الأزرق. وينهيها بتسديدة! |
Merkez, Logan Meydanı'ndaki İstasyon'un mavi hattında elektrik var mı? | Open Subtitles | مين " لدينا إقامة " في الخط الأزرق للطاقة ميدان " لوغان سكوير " |
Konferans finallerinin 3. periyodunda "Splahshot" deneyip mavi çizgiden sayı yaptığın harekete benziyordu. | Open Subtitles | بدت وكأنها حركتكَ في فترةٍ ثالثةٍ من النهائيات عندما جربتَ تلكَ الحركة وسجلتَ من الخط الأزرق |