Büyük annem bana bambunun neden burada olduğunu anlatmıştı. | Open Subtitles | أخبرتني جدتي سبب وجود عيدان الخيزران هنا |
Bu şiirde de, adam bir bambu yer yatağına takılmış. | TED | و فى هذة الحالة يكون الرجل قد تعلق بالمرتبة الخيزران. |
Eğer ortam uygun olursa, Bambular bütün bölgeyi kaplayarak büyük ormanlar oluşturabilirler. | Open Subtitles | اتيحت له الفرصة , الخيزران يكون الغابات الهاءله , التي تسيطر على مناطق باكملها. |
Dağlarda bambuları keser, onlardan çeşit çeşit şeyler yaparmış. | Open Subtitles | كان يقطع الخيزران على الجبل ليصنع منه أشياء عديدة |
Bu yay bambudan yapılma ve 20 kiloluk bir çekiş kapasitesi var. | TED | هذا هو القوس الخيزران بعزم رمي 45 باوند |
Hayır, Sakiru dövmeleri bambu kamışı ile uygulanıyor. | Open Subtitles | لا، أوشام "ساكيرو" تُطبق بقصبات الخيزران. |
Sadece uçaktan bir battaniye ve sonra bambuya doğru giden şu tahta parçasını aldım. | Open Subtitles | هذا غطاء من الطائرة. و بعدها أحضرت قطعة خشبية تمر في الخيزران. |
Sepetçi geldi hanım! | Open Subtitles | سلال الخيزران! |
bambunun olağandışı başarısı çok az hayvanın baş edebileceği sert gövdesinde yatar. | Open Subtitles | الخيزران جزءا من النجاح الهائل بأنّه قاسي جدا بضعة حيوانات يمكن أن تهضمها |
bambunun neden burada olduğunu biliyormusun? | Open Subtitles | أتعرف سبب وجود أعواد الخيزران ؟ |
Çünkü tek gıdası olan bambunun besin değeri o kadar düşüktür ki diğer ayılar gibi yağ depolamasına izin vermez. | Open Subtitles | غذائه، "الخيزران" ، الذي يعتمد عليه كلياً... له قيمة عذائية قليلة جداً... ... |
Bölgedeki bambu bitkileri, birkaç on yılda bir defa büyük miktarlarda meyve üretiyor. | TED | تُنتج نباتات الخيزران المحليّة كميّات كبيرة من الفواكه مرّة واحدة كل بضعة عقود. |
Birkaç aylık yavrular bile en sert bambu köklerini kemirebilirler. | Open Subtitles | عمرها اسابيع قليله الأطفال يمكن أن يهضموا جذوع الخيزران الأصلب |
Kamal’ı hatırlarsınız bambu bastonu tutuyordu. | TED | تتذكرون كمال في البداية عندما كان ممسكا بعصا من الخيزران |
Bambular başka bir orman sakini tarafından farklı bir şekilde kullanılırlar. | Open Subtitles | الخيزران مستغلّ على نحو مختلف جدا بساكن الغابة الآخر. |
Bambular ve otlar en sevdikleri yiyecektir. | Open Subtitles | الخيزران والاعشاب هي الغذاء المفضل , |
Dikkatli ol, keskindir. Onu bambuları kesmek için kullanıyoruz. | Open Subtitles | كوني حذرة إنه حاد، نستخدمه لتقطيع الخيزران |
Son zamanlara kadar, bambuları böceklerden korumak neredeyse imkansızdı, ve bu yüzden, bambu ile yapılmış olan şeyler artık yok. | TED | و لكن حتى مؤخرا، كان تقريبا من المستحيل حماية الخيزران من الحشرات بشكل أكيد، و لذلك، تقريبا كل ما تم بنائه من الخيزران قد اختفى. |
Uygun bakım, dikkatli tasarım ile bambudan inşa edilen yapı hayat boyu kalabiliyor. | TED | عالجه جيدا، صممه بحذر، و بناء الخيزران يمكن أن يصمد مدى الحياة. |
Dış çeperi bambudan örülmüş, içteki nüve ise taş ve sıkıştırılmış toprak. | TED | يتألف الهيكل الخارجي من الخيزران المحبوك والداخلي من الحجار والتراب المضغوط |
Çin kamışı çok dayanıklıdır. | Open Subtitles | الخيزران الصيني قوي جدا |
bambuya neyde iyi olduğunu, ne olmak istediğini sorduk ve o da şöyle dedi: saygı duy, gücü içi tasarla, sudan koru ve kıvrımlarının kıymetini bilin. | TED | نحن نسأل قطع الخيزران بماذا هي جيدة، ومالذي تريد أن تصبح عليه و ما تقوله هو: احترمها، صممها حسب قوتها، أحمها من الماء، وقم باستغلال ما أمكن من انحناءاتها. |
Sepetçi geldi hanım! | Open Subtitles | سلال الخيزران! |
Dergide hintkamışı mobilyalardan gördüm. | Open Subtitles | رأيت بعض الأثاث من الخيزران في المجلة, جميل جداً. |
Yabancılar için bu hanenin ona hara-kiri töreni izni vererek onurlandırması ve tahtadan bir kılıçla hara-kiri yapması alay konusu olabilir. | Open Subtitles | لكن تنفيذ وصية هاراكيري وتنفيذها بسيف الخيزران وفي حين أن منزلك استضاف مثل هذا الانتحار |
Güverte için bu bambuyu kabin için ise, enkazın bir parçasını kullanıyorum. | Open Subtitles | لقد استخدمت الخيزران لجسم القارب، و استخدمت جسم الطائرة لكابينة القيادة. |