Ve ölüm tehlikesini göze aldığını biliyordu ve kelimenin tam anlamıyla silahla alaşağı edildikten sonra sonra aynı Tank tarafından ezildi. | TED | وعرفت أنها خاطرت للموت, والتي رميت بالفعل بالرصاص ودهستها الدبابة الحربية .. |
Tank mürettebatı için üniforma tasarladığımı söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل سبق وأن أخبرتك من قبل عندما صممت الزى الرسمى لأفراد طاقم الدبابة ؟ |
Tank mürettebatı için üniforma tasarladığımı söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل سبق وأن أخبرتك من قبل عندما صممت الزى الرسمى لأفراد طاقم الدبابة ؟ |
Bununla bir tankı yokedebiliriz! | Open Subtitles | بواسطة هذا نستطيع أن ندمر الدبابة إنني أعرف كيف أستعمله |
tankı bir atışta öldürürüm demiştin! | Open Subtitles | لقد قلت بإستطاعك أن تدمر الدبابة بطلقة واحدة |
Daha önce hiç tanka binmemiştik, o yüzden gittik tankın içine girdik. | Open Subtitles | لم يسبق لنا أن دخلنا دبابة من قبل لذلك دخلت تلك الدبابة |
- Koca bir hayvan, Tank gibi. - Sen kral sürünen göbeksin. | Open Subtitles | وحش كبير يشبه الدبابة و شعور عظيم ملك البدانة الزاحف |
- Bilemiyorum ama Tank patladı. | Open Subtitles | لاأستطيع القول ياسيدي ولكن الدبابة انفجرت |
- Bilemiyorum ama Tank patladı. | Open Subtitles | لاأستطيع القول ياسيدي ولكن الدبابة انفجرت |
Büyük ödülün bir Tank olduğunun doğru olmadığını söylediler. | Open Subtitles | قالوا بأن هذا ليس حقيقيا ولا توجد الجائزة الأولى .. الدبابة |
Onlar bana Tank falan olmadığını söylediler. | Open Subtitles | قالوا بأن هذا ليس حقيقيا ولا توجد الجائزة الأولى .. الدبابة |
Peki ama peşimizdeki bir Tank dolusu, tehlikeli bayan konusunda ne yapacağız? | Open Subtitles | حسناً ، لكن ماذا سنفعل حيال الدبابة المليئة بالفتيات الخطرة؟ |
Şimdi senden bu Tank hakkında detaylı bilgi istiyorum. | Open Subtitles | غبي الآن أنا أطلب منك أن تخبرني المزيد عن هذه الدبابة |
Samad, bu tankı düşmana teslim etmek için fırsat kolluyordu. | Open Subtitles | كان يتحرى صمد الفرصة لإعطاء الدبابة للأعداء |
tankı bırakıp gidelim bence Makineli tüfeği sökelim, Kandahar Yolunada yürüyelim amına koyuyum! | Open Subtitles | يجب أن ندفن الدبابة نفك السلاح ونمشي في طريق قندهار |
- Küçük bir arabanın yerine bu tankı nasıl sokmaya çalışırsın? | Open Subtitles | لماذا تحاول أن تضع هذه الدبابة في هذا المكان الضيق؟ |
Gidelim. Nitrojen tankı için biriyle görüşmeliyim. | Open Subtitles | هيّا بنا يجب أن أذهب لأرى شخص بخصوص الدبابة النيتروجينية |
En son ne zaman bir tanka atlayıp, Hansen's Point'e gittik? | Open Subtitles | متى كانت آخر مرة أخذنا فيها الدبابة وذهبنا إلى موقع هانسون؟ |
Muhtemelen şapkamdaki kırmızı şeridi anımsayan genç bir adam bulunduğum tanka doğru koştu. | Open Subtitles | وقابلنى شاب اعتقد أنه تذكر الشريط الأحمر على قبعتى لقد جرى هذا الشاب صوب الدبابة التى استقلها |
öndeki Tanktan bir asker ''Bu barikatı yoketmek için mutlak emir aldık. | TED | ثم قال الجندي من على الدبابة في المقدمة "لدينا أوامر غير مشروطة لتدمير هذا الحاجز. |
İki kişi vuruldu. tanklara ne oldu? Tamam. | Open Subtitles | لقد سَقَطَ منَّا رجلان أهناك أخبار عن الدبابة ؟ |
Tankçı Çocuk, dedim! Senin için birşeyim var, Tankçı Çocuk. | Open Subtitles | لقد قلت يا رجل الدبابة لدي شئ لك يا رجل الدبابة |
İkimizi görebiliyorum. Üstümüzde atlet, altımızda tayt! | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ فقط أُصوّرُ الإثنان منّا، الدبابة تَفِيقُ وspandex. |
Ateşe karşılık vermek bile aklımıza gelmeden Tankta öylece bekledik. | Open Subtitles | بقينا داخل الدبابة فحسب دون أن نفكّر برد إطلاق النار حتّى |
Bu alman tankını bulun ve yokedin. | Open Subtitles | العثور و تدمير الدبابة الألمانية |
tanktaki cesetleri atıp, kadını tanka yerleştirin. | Open Subtitles | أخرجوا جثث الألمان من الدبابة وأحضروا المرأة إلى هنا |
Hovertank, hazır olduğunda ateş et. | Open Subtitles | ايتها الدبابة الحوامة.. اطلقي النار عندما تكوني مستعدة.. |