Serbest bırakılan tavuklar günlük olarak yumurtlamaya devam etti ve bir kraliyet lezzeti ya da kurban olan şey yaygın bir yemek oldu. | TED | ما يحرر الدجاجات للاستمرار في وضع البيض بشكل يومي وما كان يُعتبر طعاماً ملكيّاً أو قرباناً دينيّاً أصبح وجبة شعبيّة. |
tavuklar zayıf görünüyor. Onları düzenli beslemedin mi? | Open Subtitles | الدجاجات هزيلة هل كنت تطعميهن بشكل منتظم؟ |
Tüm bu tavukları, kümesleri ve tüyleri derhâl arka ofise götürmeliyiz. | Open Subtitles | علينا ان نخرج هذه الدجاجات وهذه الاقفاص والريشات خارج بمؤخرة المكتب |
tavukları beslemek kafamı boşaltmamı sağlıyor. | Open Subtitles | تغذية هذه الدجاجات يساعدني في تصفية ذهني |
Darwin, evrim teorisini tanıtan tarihi çalışmasını tamamlarken yüzlerce tavuk gözlemleyecekti. | TED | إذ راقب داروين مئات الدجاجات وهو ينجز بحثه التاريخي ومن ثم عرض نظريته في التطوّر. |
O tavuklara fazla mesai yapmalarını söyle. | Open Subtitles | أخبروا الدجاجات أن تعمل وقتا إضافيا. |
Bu korkak tavuklarla buraya tıkılmaktansa 1000 kılıçla yüzleşmeyi tercih ederdim. | Open Subtitles | أفضل أن أواجه ألف سيف على أن يغلق معي قطيع الدجاجات الخائفات |
Hatta 30'a getirdiğinde yumurta bile pişirebilir istersin ya da istemezsin, ama bu şekilde tavuklardan uzak durmayı öğrendim. | Open Subtitles | كما أنه يستطيع سلق بيضة في 30 خطوة سواء أرغبت في البيضة أم لا فقد تعلمت أن أبق بعيداً عن الدجاجات |
Sen geldiğinden beri tavuklar çok fazla yumurtluyorlar. | Open Subtitles | هذه الدجاجات لم تكن قد باضت منذ شهور الى ان اتيت |
Ama eninde sonunda yine bir köpek isteyecektir,çünkü tavuklar arabaların peşinden koşmazlar... | Open Subtitles | ولكنه في الأخير سيرغب في كلب آخر لأن الدجاجات لاتطارد السيارات |
tavuklar, yuva yapmak için...* ...saçımı çekmeye başladı. | Open Subtitles | الدجاجات الفرنسية قد بدأت شد شعري ونزعه لتصنع لها عشا |
Zavallı kardeşim bir şekilde kazanabilirse bu tavuklar, horozlarına gidip cesaretimin onlara nasıl ilham verdiğini nasıl canlı tuttuğunu anlatacaklar. | Open Subtitles | ولو نجح أخي بطريقة ما فسوف تعود الدجاجات إلى ديكتهم وسوف يغردون في كيف أن شجاعتي ألهمتهن |
Peder, üç gündür tavuklar yumurtlamıyor. | Open Subtitles | كما أن الدجاجات لم تضع بيضاً منذ ثلاثة أيام |
- Axl. Kükreyen tavuklar maskot başlığımı mı çaldın? | Open Subtitles | أنت من سرق رأس حظاظة فريق الدجاجات الرعدية؟ |
Bana bak kız koşturalım da şu tavukları keselim. Suyuna da çorba yapalım toruna. | Open Subtitles | عجلي يا سكينة ولنذبح إحدى الدجاجات ونحضر الشوربة لحفيدنا |
Ben de tavukları açayım, sonra sıra sıra pişiririz. | Open Subtitles | وأنا سوف أقوم بإذابة هذه الدجاجات و طبخها, |
Bu tavukları ödemek için, saatimi rehin vermek zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان علي أن أبيع ساعتي لأدفع لتلك الدجاجات |
Tek bir hareketle iki tavuğun boynunu kırabiliyorsan neden o tavukları öldürmek için iki hareket yapasın ki? | Open Subtitles | إذا كنت تستطيعي كسر رقبتي دجاج بحركة واحدة لماذا تستخدمي حركتان لتذبحي هذه الدجاجات ؟ |
Şimdi, o tavukları bulsaydık. | Open Subtitles | و الآن، إن تمكّنّا حقّا من إيجاد تلك الدجاجات |
Bu beş tane şeytani tavuk gıdaklarken ve bana karşı ayrımcılık yaparken kim uyuyabilir ki? | Open Subtitles | من يستطيع النوم في ظل ثرثرة تلك الدجاجات الشريرة عنّي؟ |
Ve tavuklara yem vermeyi de unutma. | Open Subtitles | و و لا تنسى أن تطعم الدجاجات |
Tüm tavuklarla tanıştım yani tanıştırılmamıza gerek kalmadı. | Open Subtitles | لقد التقيتُ بجميع الدجاجات لكي لا يكون عليكم تقديمنا لبعضنا |
Peki o tavuklardan birinin orgazm taklit ettiğini gördünüz mü? | Open Subtitles | لكن هل رأيت من أي وقت مضى واحدة من تلك الدجاجات تتظاهر بهزة الجماع؟ |