| Biliyorsun. tavuk çiftçisinde de birşeyler vardı. | Open Subtitles | تَعْرفُي، مربي الدجاجَ كَانَ عِنْدَهُ شيءُ، أيضاً. |
| İki, çünkü tavuk kovalamak eskiden bizim yaptığımız bir eğitimdi. | Open Subtitles | ثانية، لأن مطاردة الدجاجَ هو ما كنا دائماً نَتدرّبُ عليه الماضي |
| Tabi tavuk yumurtlamayı reddediyor. | Open Subtitles | نعم، لكن اينما يوجد الدجاجَ يتم رفض البَيْض. |
| Seni her gördüğümde bir tavuk alıyorsun. | Open Subtitles | كُلَّ مَرَّةٍ أَراك تَشتري الدجاجَ. |
| O tavuk büyütüyor. | Open Subtitles | تَرْفعُ الدجاجَ. |
| Çünkü tavuk o gün izinliydi. | Open Subtitles | هو يَوم عطلةُ الدجاجَ. |
| tavuk yemeyin. | Open Subtitles | لا تَأْكلْ الدجاجَ. |