10:30 ile 12:00 arası, o zamanlar mezun olmuş öğrencilerimden olan Judith ile buluştum. | TED | ومن 10:30 صباحاً حتى 12:00 مساءاً قابلت جوديث وهي إحدى طالبات الدراسات العليا لدي في ذلك الوقت |
Benim akademimden mükemmel bir eğitim alarak mezun oldun. | Open Subtitles | لقد حصلت على شهادة الدراسات العليا من اكاديميتى بدرجة امتياز |
Her zaman burada değildim. Üç sene koleje gittim, mezun oldum... | Open Subtitles | لم أسكن كل حياتي هنا ذهبت إلى كلية الدراسات العليا لثلاث سنوات |
Ve tabiki , nasıl şifrenin nasıl yazılcağını bilmeyip bu konuda yardım aldığımdan beri. İki lisans öğrencim vardı | TED | وبالطبع بما أنني لا أعرف كيف أكتب البرامج,حصلت على مساعدة في هذا المجال ساعدني اثنان من طلبة الدراسات العليا |
Günümüzde, sırf önemli soruların neler olduğunu bulmak için lisans üstü eğitimde, doktora sonrası pozisyonlarda yıllarınızı geçirmek zorundasınız | TED | في هذه الأيام, عليك تمضية أعوام في الدراسات العليا ومناصب ما بعد الدكتوراه فقط لكي تعرف ماهي الأسئلة المهمة. |
Brad Myers adlı bu lisansüstü öğrencisi 1985 yılında bunu araştırmaya karar verdi. | TED | هذا طالب الدراسات العليا ويُدعى براد ماير، وقد قرر في عام 1985 أنه سيقوم بدراسة هذا الأمر. |
ve üniversitedeyken şehrin saklı köşelerinde oturan yaratıklarla ilgilenmeye başladım. | TED | وفي الدراسات العليا أصبحت مهتمة بالكائنات التي تحيا في الأركان الخفية من المدينة. |
Ama neden mezun olmama izin vermediklerini anlamıyorum. | Open Subtitles | تعرف ما ل لا يفهمون؟ لماذا أنها لن اسمحوا لي الدراسات العليا. |
mezun öğrenciler için biraz çocukça görünüyor. | Open Subtitles | يبدو غير ناضج قليلاً لطلاب الدراسات العليا |
Astrofizik bölümünden mezun öğrencilerimizden biri, biliyor olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنّ إحدى طالبات الدراسات العليا بقسم فيزياء الفلك كانت معنية بالأمر |
mezun olmuş öğrencilerimi öldürdüler! | Open Subtitles | كلّا بل سيكون أمرًا حسنًا، قتلوا طلّاب الدراسات العليا خاصّتي. |
Şu mezun öğrenci programıma geldi. Bir smokin giymişti. | Open Subtitles | طالب الدراسات العليا هذا جاء إلى برنامجي و كان يرتدي ملابس رسمية |
4 yıl önce Brown Üniversitesi'nden yüksek akademik başarıyla mezun olmuş, daha sonra Georgetown'da McCourt Fakültesi Kamu Politikası'nda yüksek lisansını yapmış. | Open Subtitles | تخرج بإمتياز من جامعه براون منذ أربعه أعوام ثم حصل على الدراسات العليا فى جامعه ماكورت للسياسات العامه فى جورجتاون. |
Bu odalara mezun öğrencilerimizi ve otele parası yetmeyen, misafir öğretim üyelerini yerleştiriyoruz. | Open Subtitles | هنا نضع طلاب الدراسات العليا و الضيوف الذين سيلقون محاضرات الذين هم فقراء على أن يبيتوا في فندق فاشلين |
O genç adam UMBC'den mezun olup Pennsylvania Üniversitesi'nden doktora derecesi alan ilk siyahi insan oldu. | TED | ذلك الشاب انتقل لمرحلة الدراسات العليا في جامعة ميرلاند في مقاطعة بالتيمور، ليصبح أول اسود يحصل على الدكتوراه في الطب من جامعة بنسلفانيا. |
Sana ne yapmayacağımı söyleyebilirim. mezun olmayacağım. | Open Subtitles | L'ليرة لبنانية اقول لكم ما L'م لن تفعل، وهي الدراسات العليا. |
Bu olmazsa ya yüksek lisans var ya da istemediğim işler için sürünmek. | Open Subtitles | وإلا سأذهب إلى كلية الدراسات العليا أو أتذلل للحصول على أعمال لا أودها. |
Sonra yüksek lisans öğrencilerimizden biri soruyor, peki sürücüsüz bir araba yayalarla nasıl iletişim kuracak? | TED | يقول أحد طلاب الدراسات العليا حينها ، حسناً، تسآل كيف ستتواصل السيارة بدون سائق مع المشاة؟ |
Başarılı bir iş kadını, işletme mastırı yapmış lisansüstü eğitimi var, böyle saçmalıklara bayılırlar. | Open Subtitles | إنها سيدة أعمال ناجحة, تحمل شهادة الماجستير في إدارة الأعمال إنهما يعشقان كونها نالت شهادة الدراسات العليا |
üniversitedeyken mi yoksa lisansüstü eğitimindeyken mi? | Open Subtitles | لكن هل كان في الكلية او في الدراسات العليا ؟ |