Amerikan Gezici Yazarlar Birliği'nden. Bay Kemp reklam broşürümüzü hazırlayacak. | Open Subtitles | من جمعية الرحالة الأمريكين السيد كيمب يحضر لنا نشرتنا الدعائية |
Bu, kimi zaman da ilaç şirketlerinin yürüttüğü reklam kampanyalarının, doktorları ve hastaları yanlış yönlendirmesinden kaynaklanıyor. | TED | وذلك يعود، أحيانًا إلى أن الأطباء والمرضى متأثرين بشكل خاطيء بالحملات الدعائية لشركات الأدوية. |
İnsanların güzel ve zeki olduğu ve reklam arasından önce iyi bir espri yaptıkları yer. | Open Subtitles | ودائما يقولون شيئا مضحكا قبل ان تأتي الاعلانات الدعائية |
propaganda makinasını... havaya uçurmaya gelen uçakları... bekler gibi orada kalakaldı. | Open Subtitles | كأنها سمعت من بعيد هدير قنابل متحالفة قادمة لتدمير آلتها الدعائية. |
...kil tabletlerde ve büyük frizlerde zaferlerinden oluşan propaganda resimleri mevcut idi. | Open Subtitles | ،على الألواح الطينية ،صنعوا أفاريز ضخمة ،على غرار الصور الدعائية تحكي انتصاراتهم |
Şimdi, bütün bu filmler. Bütün televizyon programları, dergi kapakları internet söyleşileri ve reklam fotoğrafları çocukluk fotoğraflarının tamamı hepsi sahte, öyle mi? | Open Subtitles | كل هذه الافلام والظهور التليفزيوني واغلفه المجلات والمقابلات والصور الدعائية ولقطات من الطفولة |
O eskidendi bebek, artık reklam şarkıları söylüyoruz. | Open Subtitles | تلك أنباء قديمة، نقوم بالأغاني الدعائية الآن |
Dergi kapaklarından reklam ilüstrasyonlarına Tony mekanikle ilgili tüm işleri kabul ediyordu. | Open Subtitles | من غلافات المجلات إلى ،الرسوم الدعائية تسلّم طوني أي عمل له علاقة بالميكانيكا |
Ben K.C. Olivia'nın reklam sorumlusu. | Open Subtitles | أنا كاي.سي ، أنا مسؤولة أوليفيا الدعائية |
Evet, ilk başta sevdiğim şey bu reklam panosu değildi. | Open Subtitles | أنا أعترف بأنني عندما شاهدته للمرة الأولى انها لم تكن اللوحة الدعائية التي أحببتها |
Böyle kötü bir reklam riskini almaz. | Open Subtitles | اخر شيء يريده لأجلي ان اسبب له المزيد من الفضائح الدعائية |
Bize, yerel bayi seviyesindeki saldırgan reklamlar lehine bu ışıltılı ulusal reklam kampanyasından vazgeçmemizi öneriyorsunuz öyle mi? | Open Subtitles | تقترح بأن نؤجل هذه الحملة الدعائية القومية الرائعة مقابل إعلانات دسمة للوكلات المحلية؟ |
Sanırım, takım reklam fotoğrafı çektiriyor. | Open Subtitles | أعتقد فقط ان الفريق يأخذ بعض الصور الدعائية |
reklam kampanyalarıyla insanlar şuna inandırıldı: | Open Subtitles | وحملاتهم الدعائية الذكية أقنعَت الناس بأنه، |
Bu sayede film gösterime girmeden önce çok iyi reklam yapmış olur. | Open Subtitles | حسنًا, ربما يجلب له إطلاق مبكر للحملة الدعائية بهذه الطريقة |
Unutmayın ki, 'Yalnız' Rhodes'u, FBN'ye getiren sizin reklam şirketinizdi. | Open Subtitles | لقد كانت شركتك الدعائية التى جلبت "رودس الوحيد " إلى " إف بى إن " |
...birçok reklam penceresiyle eziyet veren bir site. - Teşekkürler. | Open Subtitles | -والذي أدّعى الكثير أنهم عانوا من الأعلانات الدعائية |
Radyo, Hem Doğu hem de Batı için propaganda savaşında önemli bir silahtı. | Open Subtitles | بالنسبة لكلا الشرق والغرب كان المذياع سلاح هام في الحرب الدعائية |
Bize karşı yürüttükleri propaganda ne seviyededir? | Open Subtitles | .. وحملتهم الدعائية ضدّنا ـ إلى أين وصلوا ؟ |
propaganda filmleri böyle bir detayı taklit edemez. | Open Subtitles | الأفلام الدعائية لا تستطيع تزييف هكذا تفاصيل. |
Yakın zamanda, Sınır Tanımayan Gazeteciler'in Türk temsilcisi Erol Önderoğlu, terörist propaganda yapmaktan gözaltına alındı ve cezalandırıldı, çünkü o ve diğer bazı aktivistler Kürt medyasını destekliyorlardı. | TED | وفي الآونة الأخيرة , المندوب التركي لمراسلون بلا حدود ايرول اوندار اوغلو قد اُعتُقَلَ ووجهت إليه تهمة نشر الأجندة الدعائية الإرهابية لأنه وبعض من نشطاء اخرين كانوا يدعمون الإعلام الكُردي. |