HAVA YOLUNU dava ETTİKTEN SONRA, BENİM KADAR İYİ OLACAKLAR. | Open Subtitles | سأخبرك ماذا. سوف أمتلك شركة الطيران هذه بعد الدعوى القضائية. |
Şu açığa alınmanla ilgili olan dava iyi sonuçlanacak gibi görünüyor. | Open Subtitles | الدعوى.. القضائية التي رفعتَها ضد قرار أيقافك، أعتقد أنّها ستنجح |
Evet, peki hepsi öldüğüne göre dava ne olacak? | Open Subtitles | نعم ، إن كانوا ميتين جميعهم ماذا عن الدعوى القضائية ؟ |
Venezuela'nın kanunlarını değiştirdi ve bu buradaki bir davayı etkiledi. | Open Subtitles | وصدف أن هذه القوانين تؤثر على الدعوى القضائية هنا |
davadan vazgeçtim ve böylelikle istediğim tüm bilgiyi bana göndereceklerdi. | TED | أن أقوم بسحب الدعوى القضائية ويرسلون لي جميع البيانات التي أطلبها. |
Tamam, davanın temel özelliklerini anladığını varsayıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أفترض أنّك تفهم مبادئ الدعوى القضائية |
sunu söylemeliyim Don, Haklarinda dava acilmis bile olsa Lucky Strike hic bu kadar guclu olmamisti. | Open Subtitles | يجب أن أقول يا دون لاكي سترايك , حتى وهو في هذه الدعوى القضائية أقوى من أي وقت مضى |
Beni sana karşı dava açmaktan vazgeçiren onlar. | Open Subtitles | لا ، انهم من جعلونى اسقط الدعوى القضائية ضدك |
Umarım ona açılan dava canına okuyana dek ortalıkta olur. | Open Subtitles | آمل أن يآنسه الفشل لفترة أطول حتى تنال منه الدعوى القضائية. |
dava yüzünden mi? | Open Subtitles | هل أنت بخير؟ هل الدعوى القضائية لها علاقة؟ |
Avukatlar dava için 35 milyon dolar ödünç para almışlardı. | Open Subtitles | اقترض المحامون 35 مليون دولار لتمويل الدعوى القضائية |
O kadar parayı bir dava sonucunda kazandığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك ربحت كل هذا المال من الدعوى القضائية |
Bu dava milyar dolarlık bir birleşmeyi geciktiriyor. | Open Subtitles | هذه الدعوى القضائية هي الشيء الوحيد الذي يُعطِّل إندماج بمليار دولار |
- Bu nedenle bu grup dava açıyor, değil mi? | Open Subtitles | ولِهذا السبب يشارك الجميع في هذه الدعوى القضائية , صحيح ؟ |
davayı seçersen yukarıdaki arkadaşlarının isteyeceği ilk şey yüklü bir avans. | Open Subtitles | و إذا كانت هذه هي الدعوى القضائية فأول شيء سيطلبه منك أصدقائك في الأعلى هو عربون ضخم. |
Bu davayı kontrol edin, Lucky ölmeden önce onu saf dışı bıraktığımı göreceksiniz. | Open Subtitles | تلك الدعوى القضائية يمكنك التفقد .. أنها أسقطت قبل موته بكثير |
davadan vazgeçmezsem, beni öldüreceklerini söylemeleri. | Open Subtitles | إنّ أمّة البيض توحى إلىّ أنهم سيقتلوننى إنْ لم أسقط هذه الدعوى القضائية. |
Aslında, ben burada bir davadan bahsetmiyorum. Bir arabuluculuktan bahsediyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنا لا أتحدّث عن الدعوى القضائية أنا أتحدّث عن الوساطة |
Şu davanın sen ve ailen için çok zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أن الدعوى القضائية صعبة عليك و على عائلتك |
Ve bu davada şikâyetçinin jüri heyetinin mantığına seslenmek yerine hislerine oynadığını düşündüğümü itiraf etmeliyim. | Open Subtitles | وعليّ أن أعترف بأنني قمت بإشراك هيئة المحلفين في هذه الدعوى القضائية لأرى مدى تباين أرائهم حسب مشاعرهم في هذه المسألة |
Furlough davası nedeniyle oradaydık. | Open Subtitles | لا لا ، لقد كنا هناك خلال الدعوى القضائية المجازة |
Önümüzdeki davayla ilgilenip bir avukat tutar dosya talepleriyle ilgilenebilirim. | Open Subtitles | في الشهر المقبل. أستطيع التعامل مع تفاصيل الدعوى القضائية المعلقة، الاستعانة بمحام، آه، |
Bu grup davasını bana o getirdi. Onun için önemli. | Open Subtitles | هي من أحضر لي هذه الدعوى القضائية وهي مهمة لها |