peki tamam,dükkana göz kulak ol döneceğim. | Open Subtitles | حسنا استمعُ ً الآن، يَحْذرُ الدكانِ أنا سَأكُونُ خلفي.. |
dükkana yapılan toplam hasar: 76,813 dolar." | Open Subtitles | الضرر الكليّ إلى الدكانِ: 76,813. دولار |
Oh, harika. Şimdi o kıllı feminist yarmalardan önce dükkana gitmek zorundayım. | Open Subtitles | لا عِنْدي gotta يَعُودُ أسفل إلى الدكانِ قبل ذلك أولئك مؤمنون بمساواة الجنسينِ الحمارِ المُشْعِرينِ يُدمّرونَ المكان. |
O dükkan da bir kez bulundum, ve bir tanığım da var. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ فقط في ذلك الدكانِ مرّة، وأنا حَصلتُ على شاهدِي الخاصِ. |
Sadece diyorum ki, eğer dükkan ile yaptığı anlaşma Percy'ninki gibiyse, kurtulmak istiyor olabilir. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ أَقُولُ إذا له تعاملْ مع الدكانِ أيّ شئُ مثل بيرسي، ثمّ هو قَدْ يُريدُ المُسَاعَدَة. |
Eğer dükkan başarılı olursa, kendime hediyelik bir eşya alıcam, | Open Subtitles | الآن إذا الدكانِ a النجاح، أنا تذكار shallhave a. |
Eğer dev bir kelebek dükkana girerse, | Open Subtitles | إذا a فراشة عملاقة تَمزيق الدكانِ |
Ben dükkana gidiyorum. | Open Subtitles | سأعُودُ إلى الدكانِ |
Bu, dükkan'ın canlı yakalayabildiğimiz ilk adamı. | Open Subtitles | هذا عضو الدكانِ الأولِ مَسكنَا أحياءَ. |
- Birileri dükkan'ın spesiyalinden almış. | Open Subtitles | - حَصلَ شخص ما على الدكانِ خاصِّ. |
- Bu dükkan senin sayende yürümüyor. | Open Subtitles | - أنت لا تَجْعلُ هذا الدكانِ. |