ويكيبيديا

    "الدم على" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kanı
        
    • kanın
        
    • üzerindeki kan
        
    • üzerinde kan
        
    • kan var
        
    • kan bulaştı
        
    • kanlar
        
    Baba kızın eteğindeki kanı görünce ona tecavüz edildiğini düşündü. Open Subtitles يرى الأب الدم على تنورتها و يعتقد أنها تعرضت للاغتصاب.
    Böylelikle heykellere bulaşan kanı ve yüzündeki o dehşet ifadesini açıklamış olabiliriz. Open Subtitles مما يفسر لماذا وجدنا الدم على التماثيل ونظرة وجه ذلك الرجل الخائف لم يكن يعلم ماذا كان يرى
    Dünya'da da kanın var ama oraya dönmeyi hiç istemedin. Open Subtitles لديك الدم على الأرض وأنت لا تريد العودة إلى هناك.
    ve okun üzerindeki kan da bizi size getirdi bay Smith, Open Subtitles وهذا هو الدم على السهم، السيد سميث، التي أدت بنا إلى لك.
    Zincir korkuluğunun üzerinde kan beysbol kasketinin üzerinde bulduğum saçla uyuşuyor. Open Subtitles ROSS: الدم على الجدار سلسلة الارتباط هي المباراة إلى الشعر وجدت في قبعة بيسبول.
    Tişörtünde kan var. Ona kalp masajı uyguladın değil mi? Open Subtitles الدم على قميصك , لقد قمت بإنعاشها أليس كذلك ؟
    Onu kaldırmağa çalıştım, fakat ellerime kan bulaştı. Open Subtitles وحاولت ان ارفعها, ولكنى وجدت الدم على يدى
    Peki neden? Rockingham'da, Bronco'daki kanı gördükten sonra ne yaptın? Open Subtitles ومالذي فعلتهُ ايضاً في روكينغهام، بعدما رأيتَ الدم على سيارة البرونكو؟
    - İyi haber, Renny'nin kanı değil. Open Subtitles لقد حددت الدم على ذلك ؛ والخبر السار هو انه ليس لرينى
    Uydu telefonunu kullanmanı istiyorum tamam mı? Tabii, kanı fark etmedin bile baba. Open Subtitles لذلك أريد منك أن تستعمل تلفون الأقمار الاصطناعية هل تفهم حتى أنك لم تلاحظ الدم على وجهي يا أبي
    Bu kanı açıklıyor olabilir ama kadına ne diyeceksin? Open Subtitles والذي يفسر الدم على ملابسه لكن، ماذا عن المرأة؟
    Birisi kanı başlığa sürmüş. Open Subtitles إذاً شخص ما وضع الدم على العارضة. هذا هو التفسير الوحيد الذي استطيع قوله.
    kanı üç kez kütle spektrometresine koyunca çıktı. Open Subtitles كان علي أن أمرر ثلاث عينات من الدم على كاشف الأحجام لأجده.
    On iki saat sonra karbonmonoksit seviyesi dengelenerek kanın oksijen taşıma kapasitesini artırır. TED بعد 12 ساعة، يستقر مستوى أول أكسيد الكربون في الجسم، مما يُزيد من قدرة الدم على حمل الأكسجين.
    Adam, ilk yapbozdaki kanın DNA sonuçlarını görmem lazım. Open Subtitles آدم، أنا في حاجة إلى نتائج فحص الحمض النووي من الدم على اللغز الأول.
    Günün ilk saatlerinde polis evde arama yaptı ve alınan ilk bilgilere göre hırkada bulunan kanın kurbanın kanıyla eşleştiği öğrenildi. Open Subtitles السلطات بحثت في منزل العائلة باكرا اليوم التقارير الأولية أكدت أن بقعة الدم على السترة مطابقة لدم الضحية
    Şişenin üzerindeki kan kurbanın kanıyla eşleşti. Open Subtitles أثار الدم على الزجاجة تطابق التي على الضحية.
    Şu taşın üzerindeki kan, en fazla bir günlük olmalı, değil mi? Open Subtitles ذلك الدم على الصخرة ليس له أكثر من يومين.صحيح؟
    - Evet, üzerinde kan var. Open Subtitles لديها الدم على ذلك.
    Pelüş ayının üzerinde kan var. Open Subtitles هناك بعض الدم على الدب.
    Şoför tarafındaki kapıda, hoparlörde, ve direksiyonda şoför koltuğunda omuz seviyesindeki kurşun deliğinde kan var. Open Subtitles كان الدم على باب السائق والمذياع والمقود أيضاً وحول ثقب الرصاصة التي إخترقت مقعد السائق عند مستوى الكتف
    Bu şekilde ceketime kan bulaştı. Open Subtitles لهذا جاء الدم على سترتي
    Peki ya mobilyalardaki, halılardaki bu kanlar... Open Subtitles لكن كل هذا الدم على الأثـاث والسجـاد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد