Yokuş yukarı savaşmak Danimarkalılar için zor olur ama kendilerine güvenirler. | Open Subtitles | سيكون من الصعب على الدنماركيين المحاربة أعلى التل لكنهم سيتحلون بالثقة |
Asker, bu benimle Danimarkalılar arasındaki bir mesele. | Open Subtitles | هذا خاص أيها العريف بيني وبين الدنماركيين |
Danimarkalıların işlerini almalarını istemiyoruz. | Open Subtitles | انظر، نحن لانريدهم ان يأخذوا فرص العمل من الدنماركيين |
Hayır, Danimarkalıları istiyorum. Herkese hitap eden bir proje bu. | Open Subtitles | كلا، انا أريد التواصل مع الدنماركيين |
Ve yaklaşık 50 yıl önce, Danimarkalılar yeni bir isim bulmak istemiş ve o zamandan beri on binlerce Danimarkalı böyle sosyal bir hayat yaşıyormuş. | TED | وقبل حوالي 50 عامًا، قرر الدنماركيون أن يؤلفوا اسمًا جديدًا، ومنذ ذلك الحين، عشرات آلاف الدنماركيين يعيشون بهذه الطريقة المترابطة. |
- Evet, önemsiz bir kalenin etrafını sardınız ama biz Danlar bütün krallığınızın etrafını sardık. | Open Subtitles | أجل، أنت تحاصر حصن صغير لكننا الدنماركيين نحاصر الممكلة بأكملها |
Danimarka halkına düşündüklerinden daha değerli olduklarını söylemek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اخبر الدنماركيين انهم افضل مما يعتقدون |
Kral olarak ilk işim Danimarkalılara barış teklif etmek olacak. | Open Subtitles | وأول تصرف لي كملك هو عرض هدنة على الدنماركيين |
- Danları öldürüyor, kölelikten sağ kurtuluyor. | Open Subtitles | انه يقتل الدنماركيين انه ينجو من العبودية |
Danimarkalılar en iyi insanı seçmek için oy vermeyecekler. En iyi başbakanı seçecekler. | Open Subtitles | لانريد من الدنماركيين ان ينتخبوا اطيب انسان |
Dini bütün bir çocuk olarak Danimarkalılar tarafından götürülmüştü. | Open Subtitles | لقد أخذه الدنماركيين وهو صغير، طفل يخاف الرب |
Danimarkalılar üzerimize yürürse onlarla yüzleşmeliyiz. | Open Subtitles | ينبغي لنا مواجهة الدنماركيين بينما يتحركون |
Sakın, Danimarkalıların kollarını açıp sizleri kucaklamalarını beklemeyin! | Open Subtitles | لا تتوقعوا من الدنماركيين إستقبالكم بأذرع مفتوحة |
Adamın ordusu var. Danimarkalıların tercihi olur. - Seninse sahip olduğun tek şey benim. | Open Subtitles | لديه جيش، إنه خيار الدنماركيين وأنا كل ما لديك |
Danimarkalıların buraya nadiren geldiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون بأن الدنماركيين نادرًا ما يأتون إلى هنا |
Bizleri sınamak için ayartıcı şeyler yollar ve hataya düştüğümüzde de hatalarımız için cezalandırsınlar diye Danimarkalıları yollar. | Open Subtitles | -إنه يرسل الإغراءت ليختبرنا وعندما نفشل، يرسل الدنماركيين لمُعاقبتنا على فشلنا |
Danimarkalıları bozguna uğrattık. | Open Subtitles | إنه حي وهو مُنتصر لقد هزمنا الدنماركيين |
Dün Paris'e 678 Danimarkalı gelmiş. | Open Subtitles | الدنماركيين وصل الي باريس أمس. |
Bir Sakson Lordu olarak doğmama rağmen Danlar tarafından bir savaşçı olarak yetiştirildim. | Open Subtitles | ولدت لورد ساكسوني ولكن رباني الدنماركيين كمحارب" |
Bu kararname, Danimarka'da işlerin yürümesi için şart. | Open Subtitles | نريد مشروع ميزانية كي تسير امور الدنماركيين |
Ne tarafta olduğunu biliyorum ama Danimarkalılara veya İsveçlilere boyun eğmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أنحني لأحد لا "سفيركير كارلسون" أو" الدنماركيين" |
- Danları öldürüyor, kölelikten sağ kurtuluyor. | Open Subtitles | انه يقتل الدنماركيين انه ينجو من العبودية |
Söylediğine göre şu kâfir Danlarla yârenlik ediyormuşsun. | Open Subtitles | قال لي : أنك تقيم صلاتٍ مع هؤلاء الدنماركيين الوثنيين |
Bilgi sahibiyiz zaten hem Danimarkalılardan uzak durmalısın. | Open Subtitles | لكننا نمتلك معلومات وعليك البقاء بعيدًا عن الدنماركيين |