| Bay Donaldson'ın dünyası eskidi, benimki gibi. | Open Subtitles | كبير عائلة الدونالدسون يعيش في الحياة القديمة، مثلي |
| bir krizin ortasında Donaldson'lara ve şirkete olan sorumluluğumu görmezden geldim. | Open Subtitles | تجاهلتُ مسؤوليّاتي تجاه عائلة الدونالدسون وتجاه الشركة |
| Sanırım kızım bensiz yaşayabilir ama Donaldson'lar yaşayamaz. | Open Subtitles | ...أظن ...أنَّ ابنتي تستطيع البقاء بدوني لكن عائلة الدونالدسون لا يستطيعون |
| Oğlu James öldüğünde ihtiyar Donaldson'ın her şeyden vazgeçmeye hazır olduğunu sen söyledin. | Open Subtitles | قلتَ أنّه عندما مات ابنه جيمس ...كبير عائلة الدونالدسون كان مستعدّاً |
| Evet bunun için bir sebep de var Donaldson'lar. | Open Subtitles | ...نعم، هنالك سبب لذلك عائلة الدونالدسون |
| Donaldson'lar da buna destek oldular. | Open Subtitles | تماشت عائلة الدونالدسون معهم |