Diyaspora'daki Ganalıları, Ganada değişimi... ...başlatmaya ve Gana'ya demokrasiyi getirmeye yönlendirebildik. | TED | كانت لدينا القدرة على حشد الغانيين في الشتات والتحريض على التغيير في غانا وتحقيق الديمقراطية في غانا. |
demokrasiyi, çiçeklerin en kırılganı olarak görmemiz gerekirken toplumun sahip olduğu eşyalardan biri gibi görüyoruz. | TED | نرى الديمقراطية في حقيقتها ليست كالزهور الرقيقة الهشّة، لكننا نراها كجزء من مكونات مجتمعنا. |
Ucu açık bir soruya verdikleri cevabın kendi ifadeleriyle: "Onların siyasi sistemleri açık ve demokrasiyi tam anlamıyla yürütüyorlar." | TED | نقلا عن كلامهم نفسه عن سؤال ذو إجابة مفتوحة سمعنا: "نظامهم السياسي شفاف ويتبع الديمقراطية في معناها الصحيح" |
Ama benim görüşüme göre, şu günlerde Avrupa'da Demokrasi hakkındaki problemlerin bir kısmını yakalıyor. | TED | ولكنها في نظري تلتقط على نحو جيد للغاية جزء من المشكلة التى نواجهها مع الديمقراطية في أوروبا هذه الأيام. |
Şimdi, Lesterland'deki Demokrasi hakkında ne söyleyebiliriz? | TED | والآن ماذا نستطيع أن نقول عن الديمقراطية في لسترلاند؟ |
ınsanların boğazından zorla demokrasiyi sokamazsın. | Open Subtitles | لا يُمكنك دفع الديمقراطية في حلق الناس |
Çünkü, az evvel söylediğim gibi, demokrasiyi politik alana hapsetmiş durumdayız. Asıl olayın cereyan ettiği ekonomik alan ise demokrasiden azade durumda. | TED | لانه قيّدنا وحصرنا، كما قلتُ في حديثي، الديمقراطية في المجال السياسي، بينما تركنا المجال الوحيد حيث كل الأنشطة وهو-- المجال الإقتصادي -- خالٍ تماماً من الديمقراطية. |
Öyle görünüyor ki günümüzdeki ve çağımızdaki Demokrasi hakkında konuşmaya ihtiyacımız var. | TED | يبدو أننا بحاجة لمناقشة الديمقراطية في يومنا وعصرنا هذا |
Doğrusu, Demokrasi bizim buralarda yani Avrupa'da da düşüşte. | TED | في الحقيقة، لقد تراجعت الديمقراطية في منطقتنا، هنا في أوروبا. |
Benden bu kadar ülkemizde Demokrasi için başka bir muhteşem günde görüşmek üzere. | Open Subtitles | هذا كل شيء. يومٌ عظيمٌ آخر من الديمقراطية في بلادنا |