ويكيبيديا

    "الذنب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • suçluluk
        
    • suçlu
        
    • günah
        
    • suç
        
    • suçluluktan
        
    • suçu
        
    • suçluluğu
        
    • günahı
        
    • suçun
        
    • suçlulukla
        
    • pişmanlık
        
    • suçluluğun
        
    • suçunu
        
    • suçum
        
    • günaha
        
    suçluluk duygusundan dolayı giyeceğiniz çöplükten yeni moda takılar yapıyorum. Open Subtitles أنا أحول القمامة إلى إكسسوارات على الموضة ترتديها بدافع الذنب
    Yüz kasları bize stresinin suçluluk ya da utanç duygularıyla bağlantısı olmadığını söylüyor. Open Subtitles تنبئنا عضلات وجهه أنّ الإجهاد الذي لديه ليس بسبب مشاعر الذنب أو الخزي
    Ama eminim başlarda, suçluluk duygusuyla başa çıkmak zor olmuştur. Open Subtitles ولكن في البداية كان من الصعب عليك التعامل مع الذنب.
    Yakın zamanda Kadimlere olan şeyden dolayı kendisini suçlu hissediyor olabilir. Open Subtitles ربما إنها تتحمل بعض الذنب عما حدث بالنسبة للإنشنتس هنا مؤخرا
    Barış getirdim ve bir "günah" kadar açım! Open Subtitles أنـا أكثر جوعاً من الذنب ومُسـالم لأبعد الحدود
    Bazen bizim bir planlayıcımız varsa, işlediğimiz suç bizi düşündürür. Open Subtitles أحياناً الذنب يجعلنا يظن بأنهم يعرفون هذه خدعة نضعها بأنفسنا
    - Hayır, yardımcı oluyor aslında. suçluluk duygusuna yardımcı oluyor. Open Subtitles كلّا، بل إنّه ينفع بالواقع، إذ يساعدني لتبديد شعور الذنب.
    suçluluk emaresi göstrerecek miyim diye, tanıdığım erkekleri mi sayıyorsun? Open Subtitles أنت تذكر أسماء رجال أعرفهم لترى إذا أظهرت علامات الذنب
    Alt tarafı bir poker oyunu canım. Bu kadar suçluluk duyman gerekmez. Open Subtitles انها مجرد لعبة ورق عزيزي لا ينبغي ان تشعر بكل هذا الذنب
    Glass'ı geride bıraktığın için suçluluk duyuyorsun diye beni sorgulamaya kalkma. Open Subtitles لا تسجوبني الآن على حساب حقيقة الذنب التي نعرفها جميعاً
    Çekeceğini biliyordum, kitabınızdaki suçluluk kompleksiyle ilgili bölüme uyuyor. Open Subtitles أجـل، عرفت ذلك. فهو ينـاسب تمـاماً فصولك المتعلّقـة بعقدة الذنب
    Bende suçluluk kompleksi yok. Dediğim gibi... Open Subtitles لكنّي لا أشكو من عقدة الذنب إنني أعرف مـا أعرفه
    Masum olduğunu iddia eden biri için fazla suçlu gibi davranıyor. Open Subtitles اتعرف بالنسبة لرجل يدعي انه بريء انه يتصرف بالكثير من الذنب
    Carol parayı tekrar verene dek, herhangi bir suçlu savunması olmayacak. Open Subtitles لن يكون هنالك مرافعه باقتراف الذنب حتى تقوم كارول بارجاع النقود
    suçlu olduğunu istediğin kadar.. ...inkar edebilirsin. Ancak benim gördüğüm.. Open Subtitles أُنظر، يمكنك نكران الذنب كل ما تريده، لكن كما اراه
    Yani, tek yaptığımız günah işlemek, önemli değil. Open Subtitles أعني، فالنتأمل هذا الذنب الذي قد أرتكبناه، لا بأس به
    Kızın katili, ki adı açıklanmayacak suç ve korkuya dayanamayıp, kızın ölümünün bir yıl sonrasında polise gidip teslim olmuş. Open Subtitles قاتلها ، الذي لن نذكر إسمه قال أنه لم يتحمل الذنب و الخوف بعد عام من مقتلها سلم نفسه للشرطه
    Dördüncü veya beşinci gün o protestolara gittiğimde, cesaretten dolayı değildi; suçluluktan dolayı idi. TED عندما شاركت في هذه الاحتجاجات في اليوم الرابع أو الخامس، لم يكن ذلك بدافع الشجاعة؛ بل بدافع الذنب.
    Kimse hata yapmadıysa bile bir şeyler ters gittiğinde, birinin suçu üstlenmesi gerekir. Open Subtitles حتى و إن لم يقم أحد بفعل أي شيء خاطئ إذا سار شيء علي نحو خاطئ يجب أن يوجد شخصٌ ما ليتحمل الذنب
    Annelik suçluluğu en iyi yaptığım şeydir... hiçbir kardeşin üzerinde işe yaradığından değil. Open Subtitles الذنب الأمومي هو أفضل ما يمكنني فعله و لكنه لم يفلح مع أشقائك
    Her birimizin kaçınılmaz bir şekilde o korkunç günahı işlemesi gereken an gelir. Open Subtitles لنا ولكل واحد منا سنضطر لمواجهة اللحظة عندما نضطر للقيام بذلك الذنب الرهيب
    Charlie, her zaman suçun, korku gibi olduğunu ve bize yok olmak için değil kurtuluş için verildiğini söyler. Open Subtitles إد، لقد كان تشارلي يقول دائماً، إن الذنب كالخوف وُهب لنا من أجل البقاء، وليس من أجل تدمير الذات
    Ve geri geldiğinde, sürekli yorgun zamanlarda suçlulukla dolu olursunuz. Open Subtitles وعِـندما تعـودين كُنتِ ستظلي مُـرهقة طوال الوقت. تـتـأكلي مِـن الذنب.
    Sana yaptığım şey için tüm hayatım boyunca pişmanlık duyacağım. Open Subtitles سوف اعيش حياتى كاملة أكفر عن الذنب الذى أقترفته بحقك
    İnan bana suçluluğun ne olduğunu iyi bilirim. Open Subtitles صدقيني ,إن كان هناك شيء أعرفه جيدا فهو الذنب
    Doğruların tek karar mercii sizlersiniz ve size verdiğim yetkilere dayanarak yegâne göreviniz sanığın suçunu ya da masumiyetini belirlemektir. Open Subtitles أنت القضاة الحصريون للحقائق وبموجب التعليمات التي أعطيتها اليكم أنه واجبكم وواجبكم وحدكم لتحديد الذنب او براءه المتهم
    İşleri batıran sensin, Narkotik tarafından takip edilen sensin ama tüm bunlar benim suçum, öyle mi? Open Subtitles أنت من أخطأ وتابعوك مكافحة المخدرات، والآن فجأة، الذنب ذنبي؟
    Artık günaha girmeyeceğim ve şeytanın ayartmalarından kaçınacağım. Open Subtitles أنـا أُصمم على الإبتعـاد عن الخطيئة من الآن وأن أتفـادى وسوسة الذنب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد