Bu size, gitmek istediğiniz yere emniyetle gitmenizi sağlamaya yeter. | Open Subtitles | هذا الممر كافي ليؤمن لك أي مكان تريد الذهاب إليه |
Bu gece beni, canım nereye gitmek isterse götüreceğine söz verdin. | Open Subtitles | أنت أنك سوف تأخذني إلى أي مكان أريد الذهاب إليه الليلة |
Kışın ortasında, dışarısı gerçekten dondurucu olduğunda, gitmek isteyeceğiniz son yer dışarıda bir yer veya dışarıda bir park olur. | TED | في منتصف الشتاء،وحين تشتد البرودة في الخارج، آخر مكان تفكر في الذهاب إليه فضاء أو حديقة في الخارج. |
Yani onun yerine Gitmen yerine, o buraya geliyor, peki. Yoksa gemi yeterince temiz değil mi? | Open Subtitles | لذا إنه سيأتيك هنا في مكانك بدلاً من الذهاب إليه حسناً ، هل السفينة ليست نظيفة بما فيه الكفاية؟ |
Gidebileceğimiz bir yer olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك مكان نستطيع الذهاب إليه |
Video: Panbanisha, Dr. Sue'ya nereye gitmek istediğini söylüyor. | TED | فيديو: بانبانيشا تخبر دكتور سو عن المكان الذي تريد الذهاب إليه. |
Pekâlâ, seni eve götürmem gerekiyor, eğer gitmek istediğin... | Open Subtitles | المفروض لأعيدك إلى البيت إذا كان ذلك ما تريد الذهاب إليه |
Senin gitmek istediğin yer Cumhuriyet Meydanı. | Open Subtitles | ميدان الجمهورية هو ما تريدين الذهاب إليه |
Yani gitmek istediğin yer Parliament Meydanı mı? | Open Subtitles | إذن ميدان البرلمان هو ما تريدين الذهاب إليه ؟ |
Oraya gitmek kolay değildir. Ama oraya gitmemek için bir çok mazeretin olur. | Open Subtitles | ليس من السهل الذهاب إليه ولكن تشعرين بتحسن اذا ذهبتي إليه. |
Bir tanesi senin çok hoşuna gidecek diğeri de benim gerçekten ama gerçekten çok çok çok gitmek istediğim bir etkinlik. | Open Subtitles | حدث قد تحبه.. وآخر أود حقًا حقًا أن.. حقًا الذهاب إليه |
Ooh. Orası çok gösterişli bir yer. Oraya gitmek için ölüyordum. | Open Subtitles | هذا المكان رائع كنت أود الذهاب إليه جداً |
Yeterlilik sınavlarına girmecilik oyunu oynadığım günlerden beri gitmek istediğim yer orası. | Open Subtitles | فهى المكان الذى أردت الذهاب إليه منذ أن بدأت فى اختبارات الكفاءة للإلتحاق بالكلية تلك |
Biz seni Gitmen gereken yere götürüyoruz, beni anladın mı? | Open Subtitles | سنوصلك إلى أي مكان تود الذهاب إليه, هل تفهمني؟ |
Seni oraya göndermek için Gitmen gereken yere oldukça gelişmiş bir teknoloji gerekiyor. | Open Subtitles | لأجل إرسالكِ.. إلى المكان الذي تريدين الذهاب إليه فإنّي بحاجة لتكنولوجيا خاصّة. |
Gidebileceğimiz başka bir yer var mı Mykaela? | Open Subtitles | طيب، هل يوجد مكان أخر نستطيع الذهاب إليه يا ميكائيلا? |
Okuldan sonra Gidebileceğimiz bir yerim var. | Open Subtitles | لدي مكان يمكننا الذهاب إليه بعد المدرسة. |
Onun yaşayacağına inanmıyorsan Oraya Gidip çocuğunu ellerinle öldürmen daha yerinde olur | Open Subtitles | إن لم تظن بأنه سينجو فربما عليكَ الذهاب إليه و قتله بنفسك |
Gidebileceğin bir yer var. | Open Subtitles | تعرف , هناك هذا المكان يمكنك الذهاب إليه |
Çok enteresan, çünkü 20 dakika önce ofisinde olmak gibi bir niyetim yoktu. | Open Subtitles | هذا غريب لأنني لم أكن أنوي الذهاب إليه منذ ثلث ساعة |
İyi olduğunu öğrendiğine göre ona gitmelisin. | Open Subtitles | أعني انك تعرف الآن أنه بخير عليك الذهاب إليه |