| Biliyor musun Pearl, aslında yemek için dışarı çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | بيرل .. ما أريده للعشاء هو الذهاب للخارج |
| Burası çok havasız. dışarı çıkmak isterim. | Open Subtitles | الجو فاسد هنا, اريد الذهاب للخارج |
| - Oynamak için dışarı çıkabilir miyim acaba? | Open Subtitles | أرجوك هل أستطيع الذهاب للخارج لألعب؟ |
| Artık dışarı çıkabilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا الذهاب للخارج الآن؟ |
| Oraya gitmek istemezsin. | Open Subtitles | "لا ترغبين في الذهاب للخارج." |
| dışarı çıkıp sigara içmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين الذهاب للخارج وهل لديكِ سكائر؟ |
| Dışarı çıkmanı rica ediyorum. Bunu benim için yapar mısın lütfen? | Open Subtitles | أنا أطلب منك الذهاب للخارج هلا تفعل هذا من فضلك ؟ |
| Evet ama sen Dışarı çıkamazsın. | Open Subtitles | نعم, لكنكَ لا تستطيع الذهاب للخارج |
| Bu olanlara inanamıyorum ne yani hepiniz dışarı çıkmaktan korkuyor musunuz? | Open Subtitles | لا أصدق ما يحدث، الكل خائف من الذهاب للخارج الآن ؟ |
| -Bekleyin! Bence, dışarı çıkmak çok kötü bir fikir. | Open Subtitles | أنتظر لا أعتقد الذهاب للخارج فكره سيئه |
| dışarı çıkmak istiyor. | Open Subtitles | انها تريد الذهاب للخارج |
| dışarı çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | أُريد الذهاب للخارج |
| - Baba, dışarı çıkabilir miyim? | Open Subtitles | أأستطيع الذهاب للخارج يا أبي؟ |
| - Baba, dışarı çıkabilir miyim? | Open Subtitles | أأستطيع الذهاب للخارج يا أبي؟ |
| - dışarı çıkabilir miyiz? | Open Subtitles | -هل يمكننا الذهاب للخارج ؟ |
| dışarı çıkıp biraz daha erkeksi bir şeyler yapmak ister misin? | Open Subtitles | أتودّ الذهاب للخارج وفعل شيء أكثر ذكورية؟ |
| Dışarı çıkmanı söylüyor. | Open Subtitles | أخبرني بأنّه عليك الذهاب للخارج .. |
| Dışarı çıkamazsın, hava kötü. | Open Subtitles | لا يمكنك الذهاب للخارج ، الطقس سيئ |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 