ويكيبيديا

    "الذى لم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • o
        
    • şey
        
    • bir
        
    • hiç
        
    • kişi
        
    • olmayan
        
    o zamandan beri sarayda aynı kalan tek yer burası. Open Subtitles المكان الوحيد الذى لم يتغير من وقتها هو هذا المكان
    bir tek o bana bu sandalyeye düştüğümden beri farklı şekilde bakmadı. Open Subtitles عندما أصبحت مقعدا كان هو الوحيد الذى لم ينظر الى بشكل مختلف
    Sana birşey itiraf edeceğim, Bethany, daha önce kimseye söylemediğim bir şey. Open Subtitles انا سأخبرك بشئ بيثانى الشئ الذى لم اخبر عنه احد قبل هذا
    Sonra sen çıktın ortaya çekici şey ve restorana bile gitmek istemedin Open Subtitles ظهرت أنت. الرجل الوسيم ، الذى لم يكن يريد الذهاب الى المطعم.
    Eski tarz ve sofistike. Artık kimsenin ilgisini çekmeyen bir tür. Open Subtitles إنها طراز قديم ومعقد من النوع الذى لم يعد يطيقه أحد
    Kadınları görünüş olarak hiç hoş olmadıkları için bu eylemi aklım almadı. Open Subtitles الأمر الذى لم يكن مبرراً لى لأن النسوة لم يكن مظهرهن جميلاً
    - Zor olmayacak. John Robie senin için bayılmayacak tek kişi. Open Subtitles إن ما يغيظك أن جون روبيه الرجل الوحيد الذى لم يستسلم لك.
    Daha iyi yaşamak, şu anda zevkini çıkardığınız ve benim vazgeçmeye niyetim olmayan şeylere sahip olmak için. Open Subtitles لكى أحصل على هذا الطعام الشهى الذى تأكله و الذى لم أرفض التخلى عن هذا يوماً هل كنت بصراحه غير صريح ؟
    o cumartesi günü saat tam olarak saat 3:45'de hipodromdaki 100.000 kişi arasında belki de, Marvin Unger altıncı yarışın heyecanlandırmadığı tek kişiydi. Open Subtitles 45 فى الأسبوع الأخير من سبتمبر مارفين أنجر كان الشخص الوحيد بين مائة الف فى الحلبة الذى لم يشعر بالإهتمام تجاه السباق الخامس
    o, 17'nci şampiyon maçında, 25 metre uzaklıktan golü atamamıştı. Open Subtitles الذى لم يسجل هدف من على بعد 26 ياردة فى أخر ثوانى من البطولة رقم 17
    Sadece ben ve erkek kardeşim, ve o, çocuk büyütme konusunda hiçbir şey bilmiyordu. Open Subtitles لم يكن هناك سواى انا واخى ، الذى لم يكن بعرف أى شئ عن تنشئة طفل
    Sadece ben ve erkek kardeşim, ve o çocuk büyütme konusunda hiçbir şey bilmiyordu. Open Subtitles لم يكن هناك سواى انا واخى ، الذى لم يكن بعرف اى شئ عن تنشئه طفل
    Ancak zamanında anlayamadığım şey bu konuda yalnız olmadığımdı. TED ولكن الشيء الذى لم أدركه كان بأنني لستُ الوحيدة في هذا.
    Bana öğrettiği tek şey, şarap şişesini dişlerimle açmak. Open Subtitles الشئ الوحيد الذى لم يعلمنى إياه كيف أفتح زجاجة النبيذ بأسنانى
    Ve her şey geçti, korku dolu gecenin ardından, dünyanın daha önce hiç görmediği bir gün geldi. Open Subtitles و أخيرا بعد ليلة رعب خانقه جاء اليوم الذى لم يشهد العالم مثيلا له
    Ve her şey geçti, korku dolu gecenin ardından dünyanın daha önce hiç görmediği bir gün geldi. Open Subtitles و أخيرا بعد ليلة رعب خانقه جاء اليوم الذى لم يشهد العالم مثيلا له
    Sana oy vermememin iyi bir sebebi vardı, ama asıl sebep değildi. Open Subtitles السبب الذى لم اصوت لك كان سبب جيد ولكنه ليس السبب الحقيقى
    Arkadaşının aracılığıyla, sakat olan,... ..bana bir grup beceriksizden başka birşey vermedi! Open Subtitles وجدته من خلال صديقك المقعد الذى لم يعطينى غير مجموعة من الضعفاء
    Kız arkadaşın hiç giymediğin, orijinal Zemeckis onaylı "Geleceğe Dönüş" tişörtünü giymiş. Open Subtitles ولكن صديقتك تلبس حالياً الذى لم يرتدى من قبل قميص العوده للمستقبل
    Ağır tanksavar topu ve tankları olmayan Romen Üçüncü Ordu'yla karşılaştılar. Open Subtitles هناك سيواجهون الجيش الثالث الرومانى الذى لم يكن لديه لا اسلحه مضاده للدبابات و لا دبابات ايضاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد