değer verdiğim insanlara yalan söylemem. | Open Subtitles | أنظر,أنا لا أكذب علي الناس الذين أهتم لأمرهم. |
değer verdiğim insanlardan beni soyutlayan sensin, ben değilim! | Open Subtitles | أنت السبب عن انفضال عن الناس الذين أهتم لأمرهم ، ليس انا |
En çok değer verdiğim kişilerle kutlayamıyor olmak berbat bir şey. | Open Subtitles | إنه لمن المحبط فقط أن لا أحتفل مع الناس الذين أهتم لأمرهم أكثر. |
Hani... Veya önemsediğim kişileri tehlikeye sokacak. | Open Subtitles | أو حياة الأشخاص الذين أهتم لأمرهم |
Çok önem verdiğim bir tanıdığım var. | Open Subtitles | لدي أحد المعارف الذين أهتم لأمرهم كثيراً |
Finansa olan aşkımı yeniden canlandırmasının yanında değer verdiğim insanlarla irtibat halinde kalmama sebep oldu. | Open Subtitles | ما وراء إحياء مهارتي للحصول على التمويل ما سمح لي للبقاء على اتصال مع الناس الذين أهتم لأمرهم |
Uzaylı şehrini batırmak belki de değer verdiğim insanları korumak adına yaptığım ilk sağduyulu hareket. | Open Subtitles | إغراق المدينة الفضائية ربما هو أول شيء صحيح فعلته لحماية الناس الذين أهتم لأمرهم. |
Görünüşe göre benim seçimim değer verdiğim insanlardan yana | Open Subtitles | يبدو أن هذا خيار شائع وسط الناس الذين أهتم لأمرهم |
Ama önemsediğim insanlara bunu yaparsan... | Open Subtitles | و لكن أذا كُنت تريد العبث مع الأشخاص ............ الذين أهتم لأمرهم |
önemsediğim insanların peşine düşüyor. | Open Subtitles | إنه يلاحق الناس الذين أهتم لأمرهم. |
Neredeyse göğüslerimi yakıyordum, ve önem verdiğim pek çok insanın benim için önemli değillermiş gibi düşünmelerine izin verdim. | Open Subtitles | لقد كدتُ أن أحرق صدري وتركت الكثير من الأشخاص الذين أهتم لأمرهم يظنون أنهم غير مهمين بالنسبة لي |