ويكيبيديا

    "الذين يعيشون في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • içinde yaşayan
        
    • yaşayan insanlar
        
    • yetimhanede yaşayan
        
    • yaşayanlar için
        
    • yaşayan insanların
        
    Bir hikâye anlatır; kulübenin içinde yaşayan insanların kimliği hakkında bir hikâye anlatır. TED إنها تروي قصة. إنها تروي قصةً عن هوية الأشخاص الذين يعيشون في ذلك الكوخ.
    Son 20 yılda, çok ileri derecede fakirlik içinde yaşayan insanların oranı nasıl değişmiştir? TED في العشرين سنة الماضية، كيف تغيرت نسبة الناس في العالم الذين يعيشون في فقر شديد؟
    Bunlar gelişen ülkelerde yaşayan insanlar. TED إنهم الناس الذين يعيشون في البلدان الناشئة.
    2005'ten beri, Kamboçya'daki yetimhanelerin sayısı %75 oranında arttı ve Kamboçya'da yetimhanelerde yaşayan çocukların sayısı neredeyse iki katına çıktı, her ne kadar yetimhanede yaşayan çocukların büyük bir çoğunluğu geleneksel anlamda yetim olmasa da. TED منذ عام 2005 ازداد عدد دور الأيتام في كومبوديا بنسبة 75 بالمئة، كما تضاعف عدد الأطفال الذين يعيشون في دور الأيتام في كومبوديا إلى الضعف تقريبًا، على الرغم من حقيقة أن الأغلبية الساحقة من الأطفال الذين يعيشون في دور الأيتام هذه لم يكونوا أيتامًا كما هو متعارف عليه.
    İrlanda aksanı, İrlanda'da yaşayanlar için rezerve edilmiştir. Open Subtitles اللهجة الارلندية يحتكرها الأشخاص الذين يعيشون في إيرلاندا
    Son bir grup daha var ki, Indus halkının, bugün Güney Hindistan'da yaşayan insanların ataları olduğu kanısındalar. TED هناك مجموعة من الناس يعتقدون أن الشعب الاندوس كانوا أسلاف الناس الذين يعيشون في جنوب الهند اليوم.
    Eskiden kuşkulu itibarı ve Rus göçmeni olan günah içinde yaşayan bir kadının mı? Open Subtitles امرأة كان سابقا الذين يعيشون في الخطيئة مع المهاجر الروسي سمعة مشكوك فيها؟
    Korku içinde yaşayan mektûm Hristiyanlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Open Subtitles لن نتخلى عن المسيحيين المخفيين. الذين يعيشون في خوف.
    Ağır bir fakirlik içinde yaşayan milyonların besin güvencesi gibi gezegen üzerindeki en zor sorunu çözeceksek, bu konuda hepimizin bir şeyler yapması gerekecek. TED لو كنا سنقوم بحل أصعب التحديات على الكوكب، مثل نقص الطعام، للملايين الذين يعيشون في فقر مدقع، سوف يقضي ذلك علينا جميعًا.
    Rüya içinde yaşayan kovboylarız biz. Open Subtitles نحن رعاة البقر. الذين يعيشون في حلم.
    Rüya içinde yaşayan kovboylarız biz. Open Subtitles نحن رعاة البقر. الذين يعيشون في حلم.
    Ancak, gelişmekte olan piyasalar içinde yaşayan birçoklarına göre, bu bir yanılgı ve 1948 yılında imzalanan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, oybirliğiyle kabul edilmiş olsa bile, bunun tek yaptığı, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki ve siyasi ve ekonomik haklar arasındaki ideolojik inançların ortaya çıkardığı bir bölünmeyi maskelemesidir. TED لكن بالنسبة لهؤلاء الذين يعيشون في بلدان الاسواق الناشئة هذا مجرد وهم , مع ان الميثاق العالمي لحقوق الانسان و الذي وقع في 1948 تم تبنيه بالاجماع ما فعله كان اخفاء الأنقسام الذي حدث بين الدول المتقدمة و الدول الناشئة و الاعتقادات الايدلوجية بين الحقوق السياسية و الاقتصادية
    Kuşaklar boyunca Afrika'nın güneşe doymuş enlemlerinde yaşayan insanlar, daha yüksek bir melanin üretim eşiği ve daha fazla ömelanin kazandılar. Bu da ciltlerine daha koyu bir renk verdi. TED على مدى أجيال، تكيّف البشر الذين يعيشون في مناطق خطوط العرض المشبعة بالشمس في إفريقيا من خلال امتلاكهم لإنتاج أعلى من الميلانين والمزيد من اليوميلانين، الذي يعطي بشرتهم درجة أغمق.
    Benimle aynı binada yaşayan insanlar başka ülke, kültür ve dinlere mensuplar. TED الناس الذين يعيشون في تلك الناحية مثلي، ينتمون إلى بلاد أخرى، إلى ثقافات أخرى، إلى ديانات أخرى.
    Dışarıda gördüğünüz uyuşturucu trafiğinden dolayı kötü koşullarda yaşayan insanlar için. Open Subtitles إنه للأشخاص الذين يعيشون.. في أوضاع سيّئة جدا.. تعرفين ، مع نشاط المخدرات في الخارج
    Yani eğer yetimhanede yaşayan çocukların büyük bir çoğunluğu yetim değilse, o zaman "yetimhane" kavramı gerçekte kalıcı bakım kurumunun sadece örtmeceli ismi. TED لذا إن كانت الأغلبية الساحقة من الأطفال الذين يعيشون في الدور ليسوا أيتامًا، إذن مصطلح "دور أيتام" هو مجرد اسم تلطيفي لمؤسسة رعاية سكنية.
    Ülkenin diğer yerlerinde yaşayanlar için şimdilik sadece onların da vaktinin geleceği sözünü verebiliriz. Open Subtitles بالنسبة لأولئك الذين يعيشون في مناطق أخرى في البلاد يمكننا أن نعدكم وحسب أن دوركم سيحل قريبا جدا
    "Lombardy kasabalarında yaşayanlar için, iş bulmanın adresi, Milan'dır." Open Subtitles "إلى هؤلاء الذين يعيشون في قرى (لومبارديا) (ميلانو) هي المكان الأنسب للعثور على وظيفة"
    Ve empati yapacak olursak sıcak iklimlerde yaşayan insanların sağlığı, refahı ve verimliliği için iyi bir şey. TED وهذا بالطبع، أمر جيد بالنسبة لصحة الناس الذين يعيشون في الأجواء الأكثر دفئًا، ولسلامتهم وإنتاجيتهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد