Lise çocuklarını hedef almış. Aşırı doz alan oyun kurucuyu hatırladın mı? | Open Subtitles | فهو يستهدف طلاب الثانوية أتذكران لاعب الظهير الرباعي الذي أخذ جرعة زائدة؟ |
Leoch'ta senin yerini alan şifacı son haftalarda daha da nemrut görünüyordu. | Open Subtitles | المعالج الذي أخذ مكانك في ليوخ أصبح أكثر عناداً في الأسابيع المنصرمة |
Şapkanı alan adam bunu bırakmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون الشخص الذي أخذ قبعتك ترك هذه |
mesela yerde yaşayıp uzun sıçramalarla hareket eden hayvanlar olan kanguruların ağaçlarda yaşamaya başlamış olan koalaların yakın akrabası olduğudur. | Open Subtitles | الذي يعيش على الأرض ويجري بقفزات كبيرة، له علاقة وثيقة بالكوالا الذي أخذ يتسلق الأشجار. |
Ve bir şey, kocamı kaçıran bir şey yeraltından yukarı çıkıyor. | Open Subtitles | ,أضيفي الى ذلك أن شيئا ما, الشيء الذي أخذ زوجي |
Soluğunun balını çeken ölümün gücü, Yetmemiş güzelliğini almaya. | Open Subtitles | الموت الذي أخذ رحيق أنفاسك لم يتمكن بعد من جمالك |
Bebeğini elinden alan bu dünyaya karşı kendi savaşını verircesine. | Open Subtitles | فكان كمن يخوض حربه الخاصة مع هذا العالم الذي أخذ طفله منه |
Sınıfa dedim ki hepimiz gözlerimiz kapatacağız kalemi alan kişi geri getirecek. | Open Subtitles | وكذلك قلت في الصف سنغلق أعيننا والشخص الذي أخذ القلم رجاءً أن يعيده |
Benim tüm plaklarımı alan geri zekâlı bu işte. | Open Subtitles | هذا هو الرجل الأبله الذي أخذ كل تسجيلاتي |
Jazz'ı sokaklardan alıp, bir şekil verdikten sonra konser salonlarına alan adam. | Open Subtitles | الذي أخذ موسيقى الجاز من الشارع, ونقحها ونقلها إلى القاعات الموسيقية |
Bilmiyorum memnun mu olursunuz hayal kırıklığına mı uğrarsınız, ama bu annenizi alan şey değil. | Open Subtitles | أنا لا أعلم يا فتيان إن كان يجب أن تكونا مرتاحين أو خائبي الأمل هذا ليس نفس الشئ الذي أخذ أمكما |
Senin eşyalarını alan eleman geldiğinde, hep beraber enseleriz. | Open Subtitles | إن ظهر هذا الأحمق الذي أخذ أغراضك فسنبرحه ضرباً جميعنا. |
Her adam öldürdüğümde, seni öldürdüğümü düşündüm kardeşimi elimden alan adamı öldürdüğümü. | Open Subtitles | وكلما قتلت، تخيّلت بأنّني كنت أقتلك الرجل الذي أخذ أخّي منّي |
Kiraz ağacını bizim elimizden alan ve gözlerinizin önünde onu yok eden bencil köylü. | Open Subtitles | القروي الأناني الذي أخذ البستان من بين يدينا، الذي دمره أمام أعيننا. |
Tila Tequila'dan evlilik tavsiyesi alan moron sensin. | Open Subtitles | أنتَ الأحمق الذي أخذ نصيحة زواجيّة من معاقر للتاكيلا |
Cam maskeyi alan adam, bu muydu? | Open Subtitles | هل كان الشخص الذي أخذ القناع الزجاجي هو ؟ |
Ateş eden adam tabancayı çöpe atmış. | Open Subtitles | الرجل الذي أخذ لقطة عليك ملقاة البندقية. |
Yıllardır yavaş yavaş beni de canımdan eden adamı. | Open Subtitles | الرجل الذي أخذ حياتي قطعة صغيرة في كل مرة على مر السنين |
Claudia'yı kaçıran adam yaptı. Suçu bana yüklemiş olmalı. | Open Subtitles | الرجل الذي أخذ كلوديا فعلها وألصق التهمة بي |
Televizyonda görmem gereken kişiler onlardı ağlayıp, çocuklarını kaçıran canavara çocuklarını bırakması için yalvarıyorlardı. | Open Subtitles | إنهم فقط من إستطعت رؤيتهم على التلفزيون يبكون ويتوسلون بالوحش الذي أخذ إبنتهم أو إبنهم ليعيدهم اليهم |
Ama bu resimleri çeken adam, onu model yapacağını söylemişti. | Open Subtitles | لكــن الرجل الذي أخذ هذه الصور قال أنه يمكن أن يجعلهـا عـارضة أزيــاء. |