ويكيبيديا

    "الذي بداخله" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • İçindeki
        
    • onun içindeki
        
    Doğru da olacak, çünkü içindeki ürünün kalitesini vaat edecek. Open Subtitles و سيكون حقيقياً ، لأنه سيعد بجودة المنتج الذي بداخله
    Senin tarafından sorgulanmayı kabul ederse bu onun içindeki bütün fırtınaların kopmasına neden olacaktır. Open Subtitles لو قبل أن تستجوبه . وهذا سيثير كل التذمر الذي بداخله
    Bütün hafta boyunca içindeki canavarı serbest bıraktığını düşündüm. Open Subtitles اعتقدت انه حقا سيدع الوحش الذي بداخله يخرج طوال الأسبوع.
    O anda hayatı öylesine çılgınca ve aşırı stres doluydu ki içindeki küçük çocuk feryat etti: Open Subtitles بينما كان هو مجهَداً وحياته كانت مجنونةً في تلك اللحظة صرخ الطفل الذي بداخله:
    Kocama yaptığı şey, onun içindeki şeytanın işi. Open Subtitles ما فعل بزوجي كان ذلك الشيطان الذي بداخله
    Önce içindeki o şeyden kurtulmamız gerekiyor. Open Subtitles نحتاج للتخلّص من ذلك الشيء الذي بداخله أولاً
    Her ne olursa olsun sadece içindeki sesi dinleyeceğini söyledi. Open Subtitles أخبرني أنه لن ينصت إلا لهذا الصوت الذي بداخله
    Eğer onu kontrol edemezse, içindeki terör onun kalbini patlatacak. Open Subtitles الرعب الذي بداخله سيفجّر قلبه إن لم يتمكن من السيطرة عليه
    Ben ayrılınca, Foreman içindeki Mugabe'yi açığa çıkardı. Open Subtitles انا تركت فورمان يعانق موغابي الذي بداخله
    İçindeki iyiliği kıza vererek kendini iyiliklerden arındırdı. Open Subtitles انه تخلص من الخير الذي بداخله عندما نقله لها
    Bir sonraki dolunayda, içindeki son insan kırıntısına da elveda diyor olacak. Open Subtitles في إكتمال القمر التالي ، سيقول وداعاً على الجزء البشري الصغير الذي بداخله
    Oyuncak sizde kalabilir ama içindeki seks kasetini ben alırım. Open Subtitles يمكنكم الاحتفاظ بالمهرج، لكن احصل على الشريط الذي بداخله.
    Eğer bu içindeki şey ona psikolojik bir oyun oynamak için annesinin hastalığını kullanıyorsa bu sadece bedeniyle verdiği bir savaş değil. Open Subtitles لو أن هذا الشئ الذي بداخله يستخدم مرض والدته كخدعة نفسية إذن فهذا ليس قتالاً من أجل جسده فحسب
    İçindeki sanatçı ruhundan kaynaklandığını düşünmüştüm. Open Subtitles لكنني ظننت أن ذلك كان الفنان الذي بداخله
    Öyle, ama içindeki masum falan değil. Open Subtitles هو بريء ولكن الذي بداخله ليس كذلك اطلاقاً
    Ama o adamın içindeki canavarı çıkardığım için beni suçluyorsan bunun için özür dilemem. Open Subtitles لكن لو تلومينني على إخراج الوحش الذي بداخله فلن أعتذر عن هذا
    onun içindeki şey. Open Subtitles الشيء الذي بداخله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد