ويكيبيديا

    "الذي تركه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • in bıraktığı
        
    • nin bıraktığı
        
    • bıraktığı adamı
        
    • ardında bıraktığı
        
    • açtığı
        
    • size bıraktığı
        
    Hayır, hayır sorun var. Steve'in bıraktığı kitapçığı okudum. Open Subtitles كلا، هذا غير صحيح (لقد قرأت الكتيّب الذي تركه (ستيف
    Hyun Joon "Ses"in bıraktığı ipucunun peşinden gitti. Open Subtitles يقوم (هيون جون) بتعقب الدليل الذي تركه "صاحب الصوت
    L'nin bıraktığı mirası ve Kira karşıtı arama grubunu kullanalım. Open Subtitles (لنستخدم الميراث الذي تركه (إل) وفرقة البحث ضد (كيرا
    Judy için 200 dolar, artı midilliler için 100 dolar ve Tom Chaney'nin bıraktığı gri at için de 25 dolar alırım. Open Subtitles سآخذ مائتي دولار مقابل (جودي) زائد مائة عن المهور. و25 دولار مقابل الحصان الرمادي الذي تركه (طوم شيني).
    Yeni arkadaşım, bana bıraktığı adamı öldürmeye karşı koyamayacağımı düşünmüştü. Open Subtitles "اعتقد صديقي الجديد بأنّني لن أقاوم الصيد الذي تركه لي"
    Yeni arkadaşım, bana bıraktığı adamı öldürmeye karşı koyamayacağımı düşünmüş. Ama karşı koydum. Open Subtitles "اعتقد صديقي الجديد بأنّني لن أقاوم الصيد الذي تركه لي، ولكنّني قاومتُ"
    Şu an hepimiz ona yetişmeye çalışıyoruz ardında bıraktığı boşluğu doldurmaya çalışıyoruz. Open Subtitles و جميعنا نتخبص الأن، محاولين ملء الفراغ الذي تركه.
    O kadar hızlı koştu ki ardında bıraktığı yavruyu fark etmedi. Open Subtitles لقد جري بسرعة لم يلاحظ الصغير الذي تركه خلفه
    Alçı, parçalanmış bedenin yerde açtığı boşluğu dolduruyor. Open Subtitles و يسكبون فيها الجص. الجص يملأ الفراع المجوف الذي تركه جسد متحلل... في الأرض.
    Kardeş olarak birbirinize yardımcı olmalı ve babanızın size bıraktığı yolda ustalaşmalısınız. Open Subtitles كأخوين، يجبُ عليكما مساعدة بعضكما البعض وإتقان الدرب الذي تركه والدكما لكما.
    Yarın değil, öbür hafta değil, önümüzdeki günlerde değil Wilson Fisk'in bıraktığı yolsuzluk onun ardından sonsuza kadar yok oldu ve polis nihayet tekrar ayakları üzerine basabildi. Open Subtitles ليس بالغد أو بالأسبوع المقبل، ليس حينما يحين الوقت حينما يمسح فساد (ويلسون فيسك) الذي تركه خلفه للأبد
    Yarın değil, haftaya değil, sonraki gün değil Wilson Fisk'in bıraktığı yozlaşma uyanıp sağlamca silkinip polis kuvvetleri ayaklandığında değil. Open Subtitles ليس بالغد أو بالأسبوع المقبل، ليس حينما يحين الوقت حينما يمسح فساد (ويلسون فيسك) الذي تركه خلفه للأبد والشرطة تعود أخيراً لعملها، نحتاجها الآن
    Amcam Chiche'nin bıraktığı parayla bu sanat eserini, iyi iş çıkaran doktora teşekkür hediyesi olarak almaya karar verdim. Open Subtitles وقررت أن آخذ بعض المال الذي تركه لنـاعمي(شيتشي)فيالصندوق... لكيأشـترياللوحةللطبيب... ...
    O kadar hızlı koştu ki ardında bıraktığı yavruyu fark etmedi. Open Subtitles "إنه هرب مسرعاً"، "ولم يلاحظ الشبل الذي تركه".
    Ve yol açtığı yıkım bitmişti. Open Subtitles وأن الدمار الذي تركه خلفه قد انتهى
    Bizi kocanız gönderdi. Bizim için size bıraktığı zarfı almaya geldik. Open Subtitles أرسلنا زوجكِ لأخذ الظرف الذي تركه لنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد