- Nerede yaşadığını görmeyi çok isterim. | Open Subtitles | نعم أرغب بشدة أن أرى المكان الذي تعيش فيه |
Yemin ederim kimseye senin kim olduğunu ya da nerede yaşadığını söylemeyeceğim. | Open Subtitles | أقسم أنني لن أخبر أحدا المكان الذي تعيش فيه أو ما تبدو عليه |
Ve sizin filtre baloncuğu sizin kişisel çevrimiçi yaşadığınız özel evrensel bilginizdir. | TED | وفقاعتك المرشحة هي عالم المعلومات الفريد الخاص بك الذي تعيش فيه على الانترنت. |
İlk önce yaşadığınız yere yakın, bölgeye seyahat edin. | Open Subtitles | في منطقة قريبة من المكان الذي تعيش فيه السفر في جميع ألانحاء مرة واحدة |
Kenneth, bu günde, senin Yaşadığın sokağın karşısında birisi yendi. | Open Subtitles | الشخص الذي قتل اليوم يعيش في الشارع الذي تعيش فيه |
Benim görevim de sadece senin iyiliğini değil içinde Yaşadığın toplumun da iyiliğini düşünmek. | Open Subtitles | ان مهمتى هنا التفكير ليس فقط فيما هو جيد لك .. بل فيما هو جيد للمجتمع الذي تعيش فيه |
Oh, nihayet şimdi biliyorum nerede yaşıyorsun. | Open Subtitles | أوه، أنا أعرف أخيرا الآن المكان الذي تعيش فيه. |
Dizüstü bilgisayar. Cidden, hangi çağda yaşıyorsun sen? | Open Subtitles | إنه حاسب محمول ما القرن الذي تعيش فيه ؟ |
Sakın unutma, nerede yaşadığını biliyorum. | Open Subtitles | و أتذكر ، وأنا أعرف المكان الذي تعيش فيه. |
Konuştuğumuz şeye sadık kalmalısın sadece adını ve nerede yaşadığını söyleyecek başka bir şey demeyeceksin. | Open Subtitles | تحتاج إلى تماسك مع من تناقشه اسمك و المكان الذي تعيش فيه ولا شيء غير ذلك |
Bana nerede yaşadığını neden söylemiyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تُخبرني بالمكان الذي تعيش فيه أبداً؟ |
Nerede yaşadığını bildiklerini biliyoruz. | Open Subtitles | نحَن نعرف أنهم يعرفون المَكان الذي تعيش فيه. |
Birçok yanlış kişi burada yaşadığını biliyor. | Open Subtitles | كثير جدا من الخطأ الناس يعرفون المكان الذي تعيش فيه. |
Ve onları yaşadığınız yerde de göreceksiniz. | TED | وسوف تراها في المكان الذي تعيش فيه. |
Evet, içinde yaşadığınız kulübe yürek parçalayıcı görünüyor. | Open Subtitles | نعم,ذلك الكوخ الذي تعيش فيه يبدو مروعا |
yaşadığınız yeri gözleyin. | Open Subtitles | مراعاة المكان الذي تعيش فيه |
Beraber Yaşadığın adam başka bir adamla yer değiştirdi. | Open Subtitles | أن هذا الرجل الذي تعيش فيه مع حلت محلها شخص آخر. |
25 yıl boyunca içinde Yaşadığın yerden nefret etmek. | Open Subtitles | خمسة وعشرون عامًا من الكراهية للمكان الذي تعيش فيه |
Yaşadığın yerden utanmamalısın. | Open Subtitles | ليس عليك الشعور بالخجل من المكان الذي تعيش فيه |
- Burada mı yaşıyorsun? | Open Subtitles | أ هذا هو المكان الذي تعيش فيه ؟ |
Hangi dünyada yaşıyorsun? | Open Subtitles | ما العالم الذي تعيش فيه ؟ |
yaşıyorsun. | Open Subtitles | الذي تعيش فيه. |