Agnes'la aramızda geçen bazı konuşmaları duymalısın. | Open Subtitles | يجب ان تسمع بعضا من الكلام الذي دار بيني وبين انجيس |
Tanışıklığımız kısa bir süreye dayansa da geçen geceki sohbetimizden çok zevk aldım. | Open Subtitles | على الرغم من أن تعارفنا كان مختصراً إلا أنني استمتعت بالنقاش الذي دار بيننا في تلك الليلة |
Bay Gardner, Bayan Van Zanten ile polis dedektifi arasında geçen konuşmanın içeriğini soruyor. | Open Subtitles | في الحقيقة، كلا إن السيد غاردنر يسأل عن مضمون الحوار الذي دار بين السيدة فان زانتن ومحقق الشرطة |
Belki de ten rengimde bir şey görmüştü, belki de kıyafetimde bir şey vardı. Aklından ne geçtiğini bilmiyorum. | TED | وربما رآى شيئًا ما في لون بشرتي، أو رآى شيئًا ما في ملابسي، لا أعرفُ ما الذي دار في عقله. |
- Bu durumu izah etsen iyi olur, hem de hemen! - Bana bu sabah attığın o lânet nutuğa ne oldu? | Open Subtitles | ـ من الأفضل أن ترحل بسرعة ـ ماذا بشان الحديث الذي دار بيننا في المحطة؟ |
Pilotunla amiri arasında geçen bir konuşmanın dokümanı. | Open Subtitles | نسخة الحوار الذي دار بين قائد الهليكوبتر... و قائد العملية. |
Pilotunla amiri arasinda geçen bir konusmanin dokümani. | Open Subtitles | نسخة الحوار الذي دار بين قائد الهليكوبتر... و قائد العملية. |
Bu tüfeği aldığında, ne düşündün? | Open Subtitles | عندما أمسكت هذا السلاح ما الذي دار في رأسك؟ |
İnsanların düğünlerini mahvetmemen hakkında ne konuşmuştuk? Konu kapanmıştır. | Open Subtitles | أتذكرين الحديث الذي دار بيننا بشأن عدم إفسادك لزواج الآخرين؟ |
- Tanıştığımızda... - ... ilk düşüncen ne olmuştu? | Open Subtitles | عندما التقينا للمرة الأولى ما الذي دار في بالك ؟ |