ويكيبيديا

    "الذي رفض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • reddeden
        
    Bana geçmişte onun teklifini reddeden tek erkeğin sen olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد أخبرتني أنّك الرجل الوحيد الذي رفض تمهيدها للجنس في الماضي.
    Gemi, kontratımı ödemeyi reddeden yeni bir şahısa satıldı. Open Subtitles تم بيع السفينة لشخص آخر ، الذي رفض إحترام العقد
    Tıpkı itiraf etmeyi reddeden Albay Wara'ya yaptıkları gibi. Open Subtitles كما قاموا بتبخير العقيد وارا الذي رفض الاعتراف
    İdeallerin popüler beğeniye uydurmayı reddeden bütünlüğünden ödün vermeyen adama ne yaptığımıza bakın. Open Subtitles أنظروا ماذا فعلنا بالرجل الذي رفض أن تتوافق نماذجه مع الذوق الشعبي الذي رفض أن يتوسط في كماله
    - Hayır! Ben o teste katılmayı reddeden çocuğu görmek istiyorum. Open Subtitles كلا، بل أريد رؤية الفتى الذي رفض الخضوع عند الشبكة
    Üç yıldır benim hayatımda olmayı reddeden sendin. Open Subtitles أنتِ هو الشخص الذي رفض , أن يكون في حياتي لثلاث سنوات
    Üç yıldır benim hayatımda olmayı reddeden sendin... ve bunun nedenini bilmiyorum. Open Subtitles أنتِ هو الشخص الذي رفض أن يكون في حياتي لثلاثسنوات, و أنا لا أعرف السبب
    Slocum ordu başvurumu reddeden moronun haklı olduğunu söylemişti. Open Subtitles قال سلوكم أن المعتوه الذي رفض طلب التحاقي للجيش كان على حق
    Beyaz ırkçılığı yüzünden, jet-ski kiralamada beni reddeden adamı hatırlattı. Open Subtitles يذكرني بالرجل الذي رفض أن يقرضني المزلاج النفاث
    Yakın zamanda, ortaya bir adam çıktı kaos kol gezerken başka bir şey yapmayı reddeden bir adam. Open Subtitles . مؤخراً، عاد رجل ما إلى الرأي العام الذي رفض عدم الحراك بينما تنتشر الفوضى.
    Ben, neden makalemi tek reddeden kişi olduğunu anladım. Open Subtitles لقد اكتشفت ذلك لأنك كنت الشخص الوحيد الذي رفض بحثي
    Ölmeden iki gün önce, on dokuz yaşındayken, onu reddeden Curtis Akademisi'nden, Onur Ödülü aldı. Open Subtitles قبل يومين من وفاتها، حصلت نينا على الدكتوراة الفخرية من معهد كورتيس للموسيقى، ذاتُ المعهد الذي رفض قبولها حينما .كانت
    Daha saygın bir kariyer için bana yardımı reddeden şu anki yüz kızartıcı işte bulunmama sebep olan adamın oğlu. Open Subtitles الذي رفض مساعدتي للحصول ... على مهنة أكثر كرامة و دفعنـي إلـى عمليّ الحالي المُخزي
    Şimdi, Puckett işinden hastalık kaptı ve tedaviyi reddeden doktoru öldürdü. Open Subtitles إذًا (باكيت) يُصبح مريض على العمل. يقتل الطبيب الذي رفض معالجته.
    Vergi ödemeyi reddeden bir tek sensin. Open Subtitles أنت الشخص الوحيد الذي رفض دفع الأتاوة
    Caitlin, burada benden bahsediyoruz. Düğünümüzde et servisi yapmayı reddeden kişiden. Open Subtitles (كيلين)، هذا أنا ذا الرجل الذي رفض تقديم اللّحم في عرسنا
    Duyduğuma göre savaş manifestosunu imzalamayı reddeden tek bilim insanı oymuş. Open Subtitles اخبرونني انه العالم الوحيد الذي رفض
    John MacGuire. Bileti almayı reddeden tek asker. Open Subtitles جون ماجوير) الجندي الوحيد الذي رفض البطاقات)
    Ben imzalamaya razıydım. reddeden Jake oldu. Kazananın annesi olmasını istemedi. Open Subtitles جايك) هوَ الوحيّد الذي رفض) لم يرد أن يخضع لأمّه
    Kendi oğlunu reddeden bir baba. Open Subtitles الأب الذي رفض ابنه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد