İnsan ırkına Verdiğin bütün zararlar için bedel ödemen gerektiğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تعتقد أنك يجب أن تدفع ثمن الأذى الذي سببته للجنس البشرية؟ |
Sanırım sevdiklerine ve arkdaşlarına Verdiğin acı ve ızdırabı düşünürdüm. | Open Subtitles | إنني أفكر في الألم و العذاب الذي سببته لأصدقائك و أحبابك |
Bu gece sana ve karına yaşattığım acı için beni affedersin. | Open Subtitles | تستطيع أن تسامحني عن الألم الذي سببته لك ولزوجتك الليلة |
Bu yüzden yaptığım aşağılık şey Sebep olduğum mahcubiyet için hepinizden özür diliyorum. | Open Subtitles | ذلكأنيأعتذر.. عمافعلته.. للاحراج الذي سببته |
Herşeye rağmen bana inanıyorsun. Sana verdiğim acıya karşın bunu yapabiliyorsun, hayret verici. | TED | مازلتِ تؤمنين بي، وأن تملكي القدرة على ذلك برغم حجم الألم الذي سببته لك لهو أمر مذهل. |
Ona yaşattığın acılar yüzünden ruhu dünyaya geldi. | Open Subtitles | روحه تسير على الأرض بسبب الألم الذي سببته له |
Ve bu konuda kendimi kötü hissediyorum. Karıma ve çocuklarıma çektirdiğim acı için kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالخجل حيال الألم الذي سببته لزوجتي وأولادي |
Bana Verdiğin acıya nazaran yönetmenimi kırman kalbimi daha çok acıtıyor. | Open Subtitles | بالمقارنه مع الألم الذي سببته لي والم الذي سببته للمخرج يؤلمني أكثر من ذلك |
Verdiğin zarara rağmen bize katılman hoş oldu. | Open Subtitles | لطيف منك الانضمام إلينا على الرغم من الضرر الذي سببته لنا |
Verdiğin hasarı düzeltmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين إصلاح الضرر الذي سببته ؟ |
Söyleyeceğim hiçbir şey size yaşattığım acıyı hafifletmeyecek. | Open Subtitles | لا شيء يسعني قوله يخفف الألم الذي سببته لكم |
Ve size yaşattığım acılar için tüm kalbimle özür diliyorum. | Open Subtitles | انا حقا اسفه من اعماق قلبي عن الألم الذي سببته لكم |
Annemle sana yaşattığım onca acıyla, isyancılarla bir ilgin olduğunu düşündüğüm için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسفة للتفكير بأن كان لديك علاقة , مع المتمردين ولكل الآلم الذي سببته لك ولأمي |
Sebep olduğum bu korkunç sıkıntılar için çok ama çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة جداً على الألم الفظيع الذي سببته |
Sebep olduğum büyük acı için çok ama çok özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسفة جداً على الألم الفظيع الذي سببته |
Elini tuttuğumda, Sebep olduğum acıyı hissedebildim. | Open Subtitles | , عندما لمست يدكِ أمكنني الشعور بالألم الذي سببته لكِ |
Babam... verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür dilerim. | Open Subtitles | أبي.. أعتذر عن الإزعاج الذي سببته للجنة.. |
Şimdi bana yaşattığın acıya bak. | Open Subtitles | والآن انظر الى ذلك الألم الذي سببته لي |
Bunca yıldır sana yaptıklarım için, kalbini kırdığım için, sana acı çektirdiğim için. | Open Subtitles | لكل شيء فعلته على مر السنين لكل وجع القلب الذي سببته لكِ |
Kesinlikle Victoria Grayson'a ait. Ailemize çektirdiği bunca acıdan sonra beni öldürmeye çalışarak daha da acı vermek istedi. | Open Subtitles | إنها بالتأكيد فيكتوريا جريسون بعد كل السنوات الألم الذي سببته لعائلتنا وقد حاولت أن تسبب المزيد من خلال قتلي |
Bana, neden olduğun bu sorunu nasıl durduracağımı söyle yeter. | Open Subtitles | أخبرني عن كيفية حلّ هذا الإضطراب . الذي سببته فحسب |