Kilo Kaybettiğin halde bu ağırlıkla güreşlere katılabilirsin. | Open Subtitles | مع هذا وكل الوزن الذي فقدته تستطيع أن تنجح في المصارعة |
Burası sadece senin için değil aynı zamanda Kaybettiğin insanlar için. | Open Subtitles | و ليس لك فقط ولكن للشخص الذي فقدته أيضاً |
Bana nasıl baktığını gördüm ve Kaybettiğin bu kişi haline nasıl geldim bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا أرى الطريقة التي تنظر إلىّ بها ولا أعلم كيف يُمكنني أن أكون الشخص الذي فقدته |
İşte, inme geçirdiğim sabah Kaybettiğim, beynimin bu bölümüydü. | TED | كان ذلك جزء من مخي الذي فقدته في صبيحة يوم السكتة الدماغية |
Karını ve Kaybettiğiniz bebeği düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تفكر بزوجتك و بالجنين الذي فقدته |
Sen kimi kaybettin ki? | Open Subtitles | من الذي فقدته, أجبني؟ |
Bana nasıl baktığını gördüm ve Kaybettiğin bu kişi haline nasıl geldim bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا أرى تلك الطريقة التي تنظر بها إليَّ ولكني لا أعرف كيف أكون ذاك الشخص الذي فقدته |
Yıllar önce Kaybettiğin bir şey. | Open Subtitles | انها الشيء الذي فقدته منذ سنوات مضت |
Bin kekin içinde, Kaybettiğin küpeyi bulmam lazım, kaltak! | Open Subtitles | أنا علي إيجاد قرط الذي فقدته إنتِ في واحد من ألف كب كيك أيتها الحقيرة! |
Duyduğuma göre Kaybettiğin tek veri ben değilmişim. Elinde benim için bir şey mi var? | Open Subtitles | -إذاً أسمع أنني لست شيء الوحيد الذي فقدته. |
Kaybettiğin gümüş haçın yerine, değerli taşlarla donatılmış altından yapılmışını istediğinden şüphem yok, Carvajal... | Open Subtitles | بالتأكيد تود صليباً ذهبياً مرصّع بالجواهر يا (كارفجال)، بدلاً من الفضي الذي فقدته |
Kaybettiğin gümüş haçın yerine, değerli taşlarla donatılmış altından yapılmışını istediğinden şüphem yok, Carvajal... | Open Subtitles | بالتأكيد تود صليباً ذهبياً مرصّع بالجواهر يا (كارفجال)، بدلاً من الفضي الذي فقدته |
Doktor da Kaybettiğin parayı sana geri ödemek için o topun peşinden gittim. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} لقد سعيت خلف كرة البيسبول لأعوّضك عن المال الذي فقدته عند ذلك الطبيب |
Kaybettiğim ailem ve saygınlığım da cabası. | Open Subtitles | كما أنك لم تتذكر العائلة والكم من الإحترام الذي فقدته عن تلك الفترة |
Kaybettiğim sesim ile, Kaybettiğim bir dilde, Kaybettiğim evim hakkında, bir şarkı söylüyorum, anne. | Open Subtitles | و مع ذلك الصوت الذي فقدته، و اللغة التي فقدتها، أنا أغني أغنية يا أمي عن المنزل الذي فقدته. |
Seninle aramızdaki tek fark ben Kaybettiğim insanları üzerimde taşımıyorum, Jake. | Open Subtitles | الأختلاف الوحيد بينك وبيني هو، انا لا أضع الشيء الذي فقدته على ذراعي يا جيك |
Karını ve Kaybettiğiniz bebeği düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تفكر بزوجتك و بالجنين الذي فقدته |
Kaybettiğiniz kutu Rambaldi'nin zamanından beri açılmadı. | Open Subtitles | الصندوق الذي فقدته لم يتمّ فتحه .. " منذ أيام " رامبالدي |
Kaybettiğiniz kutu Rambaldi'nin zamanından beri açılmadı. | Open Subtitles | الصندوق الذي فقدته لم يتمّ فتحه .. " منذ أيام " رامبالدي |
O birini kaybetti. Alice annesini kaybetti. Sen kimi kaybettin lan? | Open Subtitles | هي فقدت شخصاً ما, (أليس) فقدت أمها, من الشخص اللعين الذي فقدته أنت؟ |