Mahallenin nasıl hâlâ kalabalık geldiğine ve gerçekten bir yeşil alan eksikliği olduğuna dikkat edin. | TED | لاحظوا الازدحام الذي لا يزال يبدو الحي عليه وكيف أنه يفتقر فعلا للمساحات الخضراء. |
Yerli halkların yaşadığı toprakları, şu an işgal ettiğiniz suları ve onları hâlâ yöneten yerli hukuki sistemleri öğrenebilirsiniz. | TED | يمكنك دراسة أرض السكان الأصليين والماء الموجود فيها. والنظام القانوني العرفي الذي لا يزال يحكمها. |
Buralarda hâlâ güçlerini kaybetmemiş olan tek büyücü. | Open Subtitles | انه الساحر الوحيد في هذه الأجزاء الذي لا يزال محتفظاً بقواه |
Avrupa dışından katılan tek takım olan Brezilya hala turnuvada. | Open Subtitles | الفريق الوحيد من خارج اوربا الذي لا يزال في المنافسة |
Avrupa dışından katılan tek takım olan Brezilya hala turnuvada. | Open Subtitles | الفريق الوحيد من خارج اوربا الذي لا يزال في المنافسة |
Yani, kalan tek orjinal şey, tamamen boku yemek oldu. | Open Subtitles | اعني ان الشئ الوحد الاصيل الذي لا يزال موجوداً للقيام به هي ان تصبح مخموراً للغايه |
hâlâ küçük bir kabadayı olan tek Suzuran mezunu sensin. | Open Subtitles | انت خريج سوزوران الوحيد الذي لا يزال فاشلاً |
Benim Minneapolis'te hâlâ beni ölmüş zanneden eski bir erkek arkadaşım var. | Open Subtitles | هل تعلمين انه لدي صديق قديماً في مينابولوس و الذي لا يزال يعتقد انني ميتة؟ |
Bu patlamaları, Zeus'un yıldırımının kalıntıları olarak yada hâlâ volkanın merkezinde yaşayan Typhon'un hiddetiyle ortaya çıkan patlamalar olduğunu söylediler. | Open Subtitles | حيث فسروها بأنها بقايا صواعق زيوس التي اصطدمت بنيران التيفون الذي لا يزال يتنفس قليلا |
Bugün bile hâlâ yerinde duran... iskeletin altında uzun bir süre kalmıştım. | Open Subtitles | يفيت لمدة طويلة أقف تحت ذلك الهيكل العظمي و الذي لا يزال موجوداً حتى يومنا هذا |
O yüzden hastanın, yani hâlâ hayatta olanın tarafında olacağız. | Open Subtitles | لذا عليك البقاء في الجانب الأفضل بالنسبة للمريض، الذي لا يزال على قيد الحياة. |
Hem ben hâlâ neden o üniformayı giydiğini de anlamadım. | Open Subtitles | الذي لا يزال لا يُفسّر سبب إرتدائه ذاك الزي. |
hâlâ bilim insanı olduğuna inandığım kısmı. | Open Subtitles | الجزء الذي لا يزال يعتقد أنك أحد العلماء |
Bildiğin gibi, bu çağda Hindistan'da hala veba salgını var. | Open Subtitles | أتعرفين أنه البلد الوحيد الذي لا يزال يحوي الطاعون؟ |
Bu davaya hala inanan tek kişi ben miyim? | Open Subtitles | هل أنا الوحيد الذي لا يزال يؤمن بهذا السبب ؟ |
Layla'yı sevdikten sonra, bir savaşçının kanı ve... bir akrebin kara zehri hala damarlarında dolaşıyordu. | Open Subtitles | رغم انه احب ليلى بعقلية المحارب العقرب والسم الذي لا يزال الظلام متعقب من خلال عروق |
Afrika, hala dairesinden taşınmayan, erkek arkadaşından ayrıldı mı? | Open Subtitles | هل انفصلت افريقيا عن صديقها؟ من الذي لا يزال يريد أن لا ينتقل من الشقه؟ |
Ve yine, hala geçmiş ihtişamın ipuçlarını veren, Suriye Çölü derinliklerindeki 8. yüzyıldan kalma, çökmekte olan bu saray gibi birçok kalıntılar vardır. | Open Subtitles | وهناك العديد من الحطام الذي لا يزال يشير لأمجاد الماضي كهذا، قصر القرن الثامن المنهار في عمق الصحراء السورية |
Ve üçüncü aday hala serbest dolaşıyor. | Open Subtitles | وهذا يترك المرشح الثالث الذي لا يزال يتجول حراً |
- Geriye kalan tek seçeneğimiz bu. | Open Subtitles | وهو الخيار الوحيد المتاح الذي لا يزال قائما. |
Ve dünyada geriye kalan son kapaklı telefon kullanan insan olduğun için bendeki eskisini sana veririm diye düşündüm. | Open Subtitles | وبما أنك آخر شخص في العالم الذي لا يزال يستخدم الهاتف المنقلب فكرت أن أعطي لك القديم |