Ulaşmak istediğimiz hedef günde 450 kitabın sayısallaştırılabilmesi/ digital kitaba dönüştürülebilmesi. | TED | نوع الهدف الذي نريد التوصل إليه هو رقمنة 450 كتاب يوميا |
Bak, bu şu anda konuşmak istediğimiz bir şey değil, tamam mı Barney? | Open Subtitles | انظر ، هذا ليس بالشيء الذي نريد التحدث عنه الآن ، حسناً بارني؟ |
Ama ferk ettik ki takılmak istediğimiz tek dinozor zaten buradaymış. | Open Subtitles | لكننا ادركنا ان الديناصور الوحيد الذي نريد التسكع معه هو هنا |
ama eninde sonunda yapmak istediğimiz şey sizi normale döndürmek. Ama normal sadece ortalamadır. | TED | لكن في النهاية الذي نريد عمله هو جعلك طبيعيا مرة أخرى لكن الطبيعي هو مجرد متوسط |
Ve hissediyorum ki, biz böyle bir noktadayız, nasıl bir gelecekte yaşamak istediğimizi seçmemiz gerekiyor. | TED | وأشعر أننا الآن نوعا ما عند تلك النقطة حيث نحتاج إلى جعل هذا الاختيار لما هو المستقبل الذي نريد أن نعيشه. |
On yaşından sonra, büyüğümüzde Georgia'da, Mimi, Kit ve ben... yaşamın dışında ne istediğimizi tamamen biliyorduk. | Open Subtitles | عندما نحن كُنّا عشَره في جورجيا، اناو ميمي، عَرفَنا بالضبط الذي نريد ان نفعله عندما نكبر |
Şimdi, devlet kurumlarından umudunu kesmiş olanlarımızın çocuklarımıza bırakmak istediğimiz dünya ile ilgili kendimize sormasının zamanıdır. | TED | الآن بالنسبة للذين قد يئسوا من الحكومة منا، حان الوقت لنسأل أنفسنا حول العالم الذي نريد أن نتركه لأطفالنا. |
Korkardık ama hala olmak istediğimiz yer okuldu. | TED | كنا خائــفين لكن بالرغم من ذلك المدرسه هي المكان الذي نريد أن نكون فيه |
Uzun ipliği, bizim istediğimiz gibi bu şekilde katlayacak olan şey, bu kısa DNA dizileridir. Şimdi, siz bir şirkete, | TED | هذا التسلسل المختصر للحمض النوي هو ما سنقوم بثنيه لهذا الشكل الذي نريد تشكيله. إذاً تقوم بإرسال رسالة |
Bugün sizinle birlikte keşfetmek istediğimiz şey bu. | TED | وهو الأمر الذي نريد أن نسبر أغواره معكم الآن. |
Dünyada görmek istediğimiz değişim, tutku; berraklık ise plan gidişatına yardım edebilmektir. | TED | الشغف حول التغيير الذي نريد أن نراه في العالم، والوضوح بأننا قادرون على تقديم المساعدة لرسم الطريق. |
Şu an, bağlantısallık, dünyanın en çalkantılı bölgesine doğru istediğimiz şey değilmiş gibi görünebilir. | TED | الآن، قد لا يبدوالربط هو الشيء الذي نريد الأن نحو المنطقة الأكثر اضطرابا في العالم. |
Yani, konuşmak istediğim bu, ve cidden, şu anda bulunduğumuz noktadan, istediğimiz noktaya nasıl gideceğiz? | TED | إذاً فهذا ما أرغب بالحديث عنه وكيف يمكننا الوصول من حيث نقبع الآن إلى المكان الذي نريد الوصول إليه؟ |
O gelecek biziz ve bence istediğimiz gelecek için savaşmak her zamankinden daha önemli ve gerekli. | TED | نحن ذلك المستقبل. ولذا فأنا أؤمن أن السعي لبناء المستقبل الذي نريد أصبح أكثر أهمية وإلحاحاً من أي وقت مضى. |
Yönümüzü değiştirebilme şansına sahibiz anlamına geliyor bu, sesimizi duyurabilieceğimiz anlamına, ismimizi kendi istediğimiz bir geleceğe yazma şansına. | TED | ستتاح لنا الفرصة لتغيير اتجاهنا، ولإسماع صوتنا، ستتاح لنا الفرصة لبناء المستقبل الذي نريد. |
Soru şu: Bu gerçekten bizim içinde yaşamak istediğimiz dünya mı? | TED | السؤال هو: هل ذلك هو العالم الذي نريد العيش فيه |
Çocuklarımıza veya torunlarımıza bırakmak istediğimiz mirası düşündüğümüzde bir adalet mirası bırakmayı düşünmeliyiz. | TED | وعندما نفكر في نوع الميراث الذي نريد تركه لأبنائنا أو أحفادنا، فكروا في ترك إرثٍ من العدالة. |
Görmek istediğimiz geleceği yaratmak için kendi yeterliliğimize inanmalıyız, her birimiz, kendi küçük katkımızla. | TED | يجب علينا الإيمان في قدرتنا لتحقيق المستقبل الذي نريد أن نراه، كل منا بطريقتنا الصغيرة. |
Hiçbirimiz olacakların önüne geçemeyiz ancak son geldiğinde nerede ve hangi tarafta olmak istediğimizi seçebiliriz. | Open Subtitles | لا أحد منا يمكنه أن يمنع حدوث هذا لكن يمكننـا إختيار المكان الذي نريد التواجد به وعلى أيّ جانب |
Yakında ne istediğimizi anlayacaksın. | Open Subtitles | أنت ستكتشف الذي نريد قريبا بما فيه الكفاية |