ويكيبيديا

    "الذي يُوضّحُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • açıklıyor
        
    • açıklar
        
    Bu, öbür kurbanlarda olmayan savunma yaralarının onda neden olduğunu açıklıyor. Open Subtitles الذي يُوضّحُ الذي كَانَ عِنْدَها جروحُ دفاعيةُ ولا شيئ الضحايا الآخرينِ عَمِلَ.
    Bu, Wolfram ve Hart'ın ona neden ceset sağladığını açıklıyor. Open Subtitles الذي يُوضّحُ الأجسام التى تزوده بها ولفرام آندهارت
    Cesedin temiz, havluların kayıp olmasını açıklıyor bu. Open Subtitles الذي يُوضّحُ الجسمَ النظيفَ والمناشف المفقودة، أليس كذلك؟
    Kamyonetin arkasındaki kanı açıklıyor bu. Open Subtitles الذي يُوضّحُ كُلّ الدمّ الرشّة على ظهر الشاحنةِ.
    Bu da adamın kolunun önündeki yanıkları açıklar yağ yanıkları. Open Subtitles الذي يُوضّحُ العلاماتَ على سواعدِ الرجلَ... الدهن يَحترقُ.
    O zaman bu neden benim elimi zehirlediğini açıklıyor. Open Subtitles حَسناً، الذي يُوضّحُ بإِنَّهُ أخرجَ حقّ السمَّ من يَدِّي.
    Bu da, bu defasında delili neden geride bıraktığını açıklıyor. Open Subtitles الذي يُوضّحُ بإِنَّهُ تَجاوزَ دليل هذا الوقتِ.
    Bu da dudaklarında ve dilinde neden yara olmadığını açıklıyor. Open Subtitles الذي يُوضّحُ قلتَه الإصابات إلى شفاهِه ولسانِه.
    Muhteşem, tamam bu senin deponun otomatik genişlediğinden bahsettiğin kısım dışında her şeyi açıklıyor. Open Subtitles عظيم، حَسناً، الذي يُوضّحُ كُلّ شيءَ، ماعدا الجزءِ حيث قُلتَ المخزنَ يَتوسّعُ آلياً.
    Dün yapılan bir gösteri sırasında neden makinenin kontrolünü kaybettiğimiz açıklıyor, Open Subtitles الذي يُوضّحُ لِماذا َفْقدواُ السيطرة على الاله أثناء مظاهرة أمس
    Sanırım bu öğretmenlerin tuhaf davranışlarını gayet iyi açıklıyor. Open Subtitles الذي يُوضّحُ سلوكهم الغريب أليس كذلك؟
    Bu da kızının deri hücrelerinin Lawrence Ames'in asıldığı ipe nasıl geldiğini açıklıyor. Open Subtitles حَسناً، الذي يُوضّحُ كَمْ خلايا جلدِ بنتِكِ أصبحَ في جميع أنحاء الحبلُ الذي علّقَ لورانس Ames.
    Bu da ağzının etrafındaki beyaz maddeyi açıklıyor. Open Subtitles حَسناً، الذي يُوضّحُ الأبيضَ البلورات حول فَمِّه، لكن...
    Bu da tipini ve yoğunluğunu açıklıyor. Open Subtitles الذي يُوضّحُ التشابهه والكثافته
    Bu neden beni Chicago'ya gittiğinden beri dört defa aradığını açıklıyor. Open Subtitles حَسناً، الذي يُوضّحُ لِماذا هي تُدْعَاني أربع مراتِ منذ هي كَانتْ في chicago.
    Bu da olay yerindeki idrarı açıklıyor. Open Subtitles الذي يُوضّحُ البولَ في المشهدِ.
    Bu, cebinde bulduğumuz tırıvırının kaynağını açıklıyor. Open Subtitles الذي يُوضّحُ ضِعْ ملئ بالذكريات. جانبْ:
    O havuzda boğuldu ki bu, boğazından çıkan yüksek miktardaki kimyasalların kaynağını da açıklıyor. Open Subtitles غَرقَ في تلك البركةِ، الذي يُوضّحُ بإِنَّهُ كَانَ عِنْدَها تجمعَّاتُ عاليةُ سائلِ fracking في طيّاتِه الصوتيةِ.
    Bu da Bayan Drake'in felç geçirmesini açıklıyor. Open Subtitles الذي يُوضّحُ شللَ السّيدةِ درايك.
    Bu da neden Trevor'un arabasının ön kısmında hasar olmadığını açıklar. Open Subtitles الذي يُوضّحُ لِماذا ما كان هناك ضررَ إلى الواجهة الأماميةِ مِنْ سيارةِ trevor.
    Bu, boyundaki kırığı ve kafasındaki yaralanmaları açıklar. Open Subtitles الذي يُوضّحُ المَكْسُور الرقبة و,uh، تمزيق فروةِ رأس.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد