artı olarak bir suru harika insanla tanıştım eğlenmek isteyen ve , | Open Subtitles | إضافة إلى أني ألتقي بالكثير من الناس الرائعين الناس الذين يحبون المرح |
Bu yıl o harika insanlarla tanıştım ve bu prestijli organizasyona hangi süper domuz yavrusunun davet edileceğini belirledim. | Open Subtitles | هذا العام، قابلت هؤلاء الأشخاص الرائعين لأقرر أي خنوص حارق سيحظى بشرف الحصول على دعوة إلى هذه المناسبة المرموقة. |
Mesleğimin en güzel yanlarından bir tanesi araştırmalarımızda bize destek olan harika hastalarla çalışabilmek. | TED | أحد أفضل اللحظات في عملي هو العمل مع بعض المرضى الرائعين جداً وهم بالفعل معاوني البحوث لدينا. |
Birçok havalı yeni arkadaşın olacak. | TED | وسوف تقابل العديد من الاصدقاء الرائعين هناك |
Haklıymışsın. havalı çocuklara iyi davrandım onlar da bana tükürmedi. | Open Subtitles | لقد كنتي على حق ،لقد كنت لطيفة مع الاولاد الرائعين ولم يضايقونني |
Seni, Karma'yı ve listeni izledim ve beni bu muhteşem insanlara götürdü. | Open Subtitles | ، تبعتك وتبعت العاقبة ولائحتك ممّا أوصلني إلى كل هؤلاء الناس الرائعين |
Bu sabah harika müzisyenler dinledim ve asla onlar kadar iyi olamayacağıma eminim. | TED | فأنا سمعت مجموعة من الموسيقيين الرائعين اليوم، وأنا أثق تمامًا أني لا يمكن أن أكون جيدًا مثلهم. |
Bir gün içerisinde, 350 harika çalışanımız. işlerini kaybetti. | TED | هكذا في يوم ما. كل موظفيننا ال 350 الرائعين خسروا وظائفهم |
Ancak aynı zamanda, vizyonumuzu paylaşan ve konservasyon insansız hava araçlarının potansiyelini gören birçok harika meslektaş ve işbirliği yapanları tanıdık. | TED | ولكن في الوقت نفسه، عرفنا العديد من الزملاء الرائعين والمتعاونين الذين شاركناهم الرؤية ورأينا إمكانية طائرات الحماية. |
Önerilere açığım, şimdi değil tabii ama bu şanlı mağluplardan oluşan harika ekiple neler yapabileceğimiz hakkında bir fikriniz varsa daha sonra bana mail atabilirsiniz. | TED | لذا رجاء قدموا اقتراحاتكم، ليس الآن، ولكن بالبريد الإلكتروني، إذا كان لديكم فكرة عن ما يمكن أن نفعله مع هذا الفريق الهائل من الخاسرين الرائعين. |
Bu yolda tanıştığım harika insanlardan inanılmaz şeyler öğrendim. | TED | وقد تعلمت الكثير من خلال الأشخاص الرائعين الذين التقيتُ بهم أثناء رحلتي. |
Ve inanın bana bu harika gençler tezahüratı hak ediyor. | Open Subtitles | وصدقوني، هؤلاء الشباب الرائعين يستحقون دعمكم، |
Bir sürü harika erkekle tanışacaksın. | Open Subtitles | سوف تقابلين الكثير من الرجال الرائعين في حياتكِ |
Yalnız bu gece, harika Blues Biraderler... | Open Subtitles | الليله فقط فرقه الاخوه بلوز الرائعين .. ِ |
Beyaz alan havalı çocuklar içindir geyikler için değil. | Open Subtitles | هذا المكان للأشخاص الرائعين فقط غريبوا الأطباع لا مكان لهم هنا |
havalı, modern, tiki, parlak, temiz tipler için işte. | Open Subtitles | أنت تعرف فرق القطط هؤلاء ذوي موسيقي الجاز الرائعين المتحمسين الذين يغنون: |
Bizi havalı çocuklarla kaynaştıracağını düşünürdük. | Open Subtitles | أعتقد انها ستجعلنا نتناسب مع الاولاد الرائعين |
Üstü açık arabası olan havalı dostlar, sesi açın, taze havayı ciğerlerinize çekin, ve yaza merhaba deyin! | Open Subtitles | لذا للأشخاص الرائعين الذين يملكون سيارات مكشوفة ارفعوا الصوت و تنفسوا الهواء المنعش و رحبوا بالصيف |
Bu sizin için iyi çünkü bütün bu muhteşem insanlardan sonra bir ara verebilirsiniz. | TED | هذا أفضل بالنسبة لكم، لانه يمكنكم أخذ فترة راحة بعد كل هؤلاء الناس الرائعين. |
Ayrıca Ikaria'daki muhteşem bilim adamları ve iş adamları. | TED | وأيضًا العلماء الرائعين والإداريين في إيكاريا. |
Ne hoş bir misafirimiz var, görüyor musun? | Open Subtitles | هل ترى الضيوف الرائعين الذين نحظى بهم هنا |
Bana sorarsanız, Devriyeci Çocuklar artık, Batıran Çıtırlar olarak anılsın. | Open Subtitles | بالنسبة لي, الاولاد الرائعين يجب ان يسموا الفاشلين تماما |