Bence çok güzel bir işe girmeye çalışman. | Open Subtitles | لذا، أظن من الرائع أنكِ تحاولين تحويلها إلى عمل. |
Onu savunman çok güzel. | Open Subtitles | من الرائع أنكِ دافعتِ عنه. |
Beni savunman çok güzel bir şey ama dürüst olalım, ben, zamanla sevilen şeylerdenim, sazan gibi ya da David Hasselhoff tarzı müzik gibi. | Open Subtitles | وأعتقد أنه من الرائع أنكِ تدافعين عني أناذوقمكتسب.. مثلالرنغة.. أو كموسيقى (ديفيد هاسيلهوف) سيتلاءم (زاك) معي لاحقاً |
Dr. Shannon, burada olmanız gerçekten çok güzel. Bence gayet iyi gidiyorsunuz. | Open Subtitles | طبيبة (شانون)، من الرائع أنكِ معنا أعتقد أنكِ ستبلين حسنًا هنا |
Bu kadar yoğun programınız içinde zaman ayırıp kızınızı görmek için Boston'a gelmeniz çok güzel bir şey. | Open Subtitles | من الرائع أنكِ فرغتِ وقتاً في جدولك المزدحم كي تأتي إلى (بوسطن) وتزوري ابنتك |