ويكيبيديا

    "الراحة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dinlen
        
    • rahat
        
    • dinlenmeye
        
    • huzur
        
    • dinlenmen
        
    • dinlenmesi
        
    • rahatlık
        
    • dinlenme
        
    • iyi
        
    • ara
        
    • dinlenin
        
    • rahatlama
        
    • dinlenmem
        
    • rahatsız
        
    • konfor
        
    Ben hemen o CAT taraması gerekir . Biraz dinlen . Open Subtitles وأحتاج ألى أشعة مقطعية على الفور وأن يحصل على بعض الراحة
    Maalesef, küçük bir sultanlıktır ve hiç de rahat değildir. Open Subtitles لكن لسوء الحظ فإن مملكته صغيرة ولا تحتوي على الراحة
    Sadece dinlenmeye ve iyi bir Brooklyn dozuna ihtiyacımız var. Open Subtitles نحتاج فقط بعض الراحة و جرعة جيدة من بروكلين. نعم.
    Dünyanın günahlarını sırtlanan Yüce İsa... bu ruha sonsuz huzur ihsan et. Open Subtitles أيها الحمل الذي خلصت العالم من خطيئته امنح هذه الروح الراحة الأبدية
    Görünüşe bakılırsa biraz dinlenmen lazım. Belki sahilde bile yürüyebilirsin. Open Subtitles تبدين وكأنكِ بحاجة إلى الراحة ربما حتى المشي على الشاطئ
    Nehrin biraz dinlenmesi gerekiyorsa, biz de dinlenmeliyiz. Open Subtitles لو كان النهر بحاجة الى الراحة قليلا نحن بحاجة
    Onlardaki rahatlık ve teselliyi sen de elde etmek istiyorsun. Open Subtitles إنك تتمنى لو كان بإمكانك أن تحظى بهذه الراحة والسكينة.
    "Neden bu çocuklara sağlık, spor, dinlenme ve sanat imkanlarını sağlıyorum biliyor musunuz? TED أتعلمون لماذا أوفّر خدمات صحيّة للأطفال و الرّياضة و فترة الراحة و الفنون؟
    Şimdi, biraz dinlen çünkü içinde bana açıklayacağın bir çok şeytan var, ve ben onları kazıp çıkarmak için ne gerekiyorsa yapacağım. Open Subtitles الآن احصل على بعض الراحة لأنه من الواضح لي أن هناك المزيد من الجواهر داخلك وسافعل اي شيء حتى أحفر واحصل عليهم
    Dixon, biraz dinlen. Sen de, Klein. Daha sonra otelleri kontrol edin. Open Subtitles ديكسون, خذ لك قسطا من الراحة وانت ايضا يا كلين, ثم ابحثا فى الفنادق
    Ulaşmak istediğin yere varmak istiyorsan, biraz dinlen. Haydi. Open Subtitles إذا أردتى الوصول للمكان الذى تريدينه فلتنالى قسطاً من الراحة ، هيا
    Pekâlâ, apaçık rüşvet olan bu biletleri alınca eğer için rahat olacaksa iyi o zaman, sana iyi eğlenceler. Open Subtitles حسناً , اذا كنتُ تشعر بـ الراحة أخذ ما هو واضح رشوة بعدها ، بكل الوسائل أقضي وقت ممتعاً
    Bir konuda kafanız rahat etmeyince sürekli ona dönüp durursunuz. Open Subtitles عندما لا تستطيع الراحة من شيء تظل تكرره مراراً وتكراراً
    Ve sonra devam edebilir, şarkılarımın geri kalanını biraz daha rahat çalabilirdim. TED و ثم استطعت المضي قدماً، و أداء بقية أغانيي مع القليل جداً من الراحة.
    Bak, birader, eve gitmem lazım, azıcık dinlenmeye ihtiyacım var. Open Subtitles اسمع, يا صاح, عليّ فقط الذهاب للمنزل, وأحظى ببعض الراحة
    Çok acımasız bir sömestr oldu, ikimizin de dinlenmeye ihtiyacı var. Open Subtitles كان فصلاً دراسياً قاسياً، والرب يعلم بأننا نستحق بعض الراحة والإستجمام
    Ben sana tamamıyla sadıktım ama başkalarının kollarında huzur aramandan dolayı seni suçlamıyorum. Open Subtitles كنت مخلصة تماماً ولكن أنا لا ألومك للبحث عن الراحة في أحضان الآخرين
    Biraz dinlenmen gerekiyor. Open Subtitles كل ما تحتاجة بعض الراحة ضع يديك عليه يستطيع شمك
    Evet, tatlım. Doktor biraz dinlenmesi gerektiğini söyledi. Open Subtitles أجل , يا عزيزى الطبيبقالبأنهيحتاجلبعض الراحة.
    Ve rahatlık bölgenizi terk etmek zorundasınız. TED ويجب عليك أن تتخطى منطقة الراحة الخاصة بك.
    dinlenme durumundayken ajanlarımız bir çocuk kadar savunmasız ve masumdurlar. Open Subtitles فى مناطق الراحة النشطاء يكونون فى غاية البراءة مثل الأطفال
    Hiç bir filmim için bittiginde bu kadar iyi hissetmemiştim. Open Subtitles لم يسبق وشعرت بهذه الراحة بعد الانتهاء من تصوير فيلم
    Bugün devriyeni bitir ve sonra biraz ara ver disiplin adına falan. Open Subtitles أنهى عملك اليوم وخذ قسطاً من الراحة وتعلم بعضاً من التحكم بالنفس
    Evet var, dinlenin ve bir süre fizyoterapi alın. Bu sizi belki de tamamen iyileştirir. TED نعم، الراحة ومُمارسة العلاج الطبيعي لفترة من المُمكن أن تُحسِّن من حالتك تمامًا.
    rahatlama hissini yaratan bir oyalama gibidir bu. TED إنها أشبه بإلهاء، يخلق شعورًا من الراحة.
    Yarından önce biraz dinlenmem gerek ve çene ağrım beni öldürüyor. Open Subtitles يجب ان احضى ببعض الراحة قبل يوم غد و فكي يؤلمني
    - Etrafında üçten fazla insan olmasından bile rahatsız olurdu. Open Subtitles كان تواجده حول أكثر من ثلاثة أشخاص يشعره بعدم الراحة
    Öfkemiz büyük bir rahatsızlık getiriyor ve çatışma, rolümüzün konfor getirme olmasından doğuyor. TED ‫غضبنا هو مصدر انزعاج كبير،‬ ‫ويظهر الصراع ‬ ‫لأنه يتحتم علينا توفير الراحة.‬

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد