Bana ağladığını söyleme, yoksa seni Erkekler kulübünden yine kovarım. | Open Subtitles | لا تُخبرْني بَكيتَ، أَو أنا سَأَمْنعُك مِنْ غرفةِ الرجالَ ثانيةً. |
Erkekler tuvaletinde az önce bir kutu havai fişek buldum. | Open Subtitles | أنا فقط وَجدتُ حقيبة الألعاب الناريةِ في غرفةِ استراحة الرجالَ. |
Aslında kızların tüm şehirlerde erkekleri var tüm ülke genelinde. | Open Subtitles | تَبقي حَسناً البناتُ الرجالَ في المُدنِ في جميع أنحاء البلاد. |
Artık kadınlar, erkekleri çocuklar gibi ciddiye almıyorlar. | Open Subtitles | تُعالجُ الآن نِساءُ الرجالَ مثل الأطفالِ لأنهم لا يَستطيعونَ أَخْذهم بجدية، |
Adamları kandırabildi ama bir atı kandıramadı! | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ يَخْدعَ الرجالَ لكن لَيسَ الحصانَ |
Ama babam ve dedem gibi adamlar kadınları çok ciddiye alırlardı. | Open Subtitles | لكن الرجالَ يَحْبّونَ أبي وجَدَّي أَخذتْ النِساءُ بجديّة كبيرة. |
Dün gece sana, burada olduğun sürece erkeklerin gözlerine bakmaman ya da onlarla konuşmaman söylenmişti. | Open Subtitles | لقد تم أُخبارك أمس ذلك أثناء إقامتِكَ هنا لا يَجِبُ أنْ تنظري الي اعيون الرجالَ ولا تتكلّمُي معهم |
Tüm masalarımız dolu. Şuradaki masa hariç o rutubetli köşeyi sonraki Erkekler tuvaleti yapalım. Hayır, hayır, Niles. | Open Subtitles | نحن كاملون، ماعدا تلك المنضدةِ في تلك الزاوية الرطبة بجانب غرفةِ الرجالَ. |
Daha sonra, Erkekler bölümünde geçen uzun bir süreden sonra ormanın kralı Armani kıyafetleri için de olmaktan çok memnundu. | Open Subtitles | لاحقاً، في قسمِ الرجالَ وبعد اَكتشافُ إخوتَه المفقودين سر ملك الأدغال باكتشاف مظهره الجميل في أزياء أرماني |
Erkekler gözlerini üzerinden ayıramadıklarında deliriyor olmalısın. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تتجنن عندما يُحدّقُ الرجالَ فيها. |
Bugün iş yerinde... benimle ilgili kırıcı bir mani gördüm... Erkekler tuvaletinin duvarına kazınmıştı: | Open Subtitles | في العمل اليوم، إكتشفتُ رسم تجريحي عنيّ خربشَ على حائطِ غرفةِ الرجالَ. |
Bu yerde kadınlarla Erkekler aynı tuvaleti kullanıyormuş. | Open Subtitles | إستعمال الرجالَ والنِساءَ نفس الحمّامِ في هذا المكانِ. |
Ben sözleri hatırlayan erkekleri severim. | Open Subtitles | أَحْبُّ الرجالَ الذين يُمْكِنُ أَنْ يتذكّروا القصائد الغنائيةَ آه |
erkekleri tanrm. Sen de tanrsn. | Open Subtitles | بما أنني أَعْرفُ الرجالَ كما أعتقد بأنّك تَعرفينهم أيضاً |
Şimdi yapmam gereken işime odaklanıp erkekleri unutmam. | Open Subtitles | بإِنَّني مِنْ الضروري أَنْ أعْمَلَ الآن فقط بؤرة على العملِ ويَنْسي الرجالَ. |
Dusty bazı Adamları su çıkarmaya yardım etmeleri için ölüm evinden çıkardı. | Open Subtitles | دستي قاد الرجالَ خارج بيتِ الموتَ لشرب الماءِ |
Bomba ekibindeki çivi kadar sağlam, çelik gibi sinire sahip Adamları biliyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ الرجالَ على فرقةِ التفتيش، القاسية كمسامير، أعصاب الفولاذِ، |
Onun gibi kadınlar, senin gibi Adamları benim gibi adamlar hakkında tavsiye almak için kullanır. | Open Subtitles | نِساء مثل التي يَستعملنَ الرجالَ مثلك للحُصُول على النصيحةِ حول الرجالِ مثلي. |
Bilirsin senin gibi adamlar iyi iş için bakarlar. | Open Subtitles | تَعْرفُ متى الرجالَ يَحْبّونَك إهبطْ للأبد |
Eileen'e yaklaşan silahlı adamlar görmüşsün. | Open Subtitles | رَأيتَ الرجالَ بالأسلحةِ يَقتربُ مِنْ آيلين. |
erkeklerin kapıyı açıp yol vermelerinden veya hesabı ödemelerinden nefret eder. | Open Subtitles | تَكْرهُها عندما يَفْتحُ الرجالَ الأبوابَ لها - - أَو يَلتقطُ السعرَ. |