Sen büyük adamı hakla, ben küçüğünü haklayayım. | Open Subtitles | عليك أن تتولي أمر الرجلَ الكبيرَ و أنا سأتولى أمر الرجلَ الصَغيرَ |
Zavallı adamı oradan çıkarsanız iyi olur. | Open Subtitles | عندكَ ؟ حَسناً،أنت من الأفضل ان تتَرك الرجلَ الفقيرَ بالخارج. |
Söz verildiğim adamı unutmam. | Open Subtitles | أنا لا أَنْسي الرجلَ الذي إليه أنا منذورة |
Dünyada onu öldürebilecek tek adamın sen olduğunu görmüyor musun? | Open Subtitles | الا تَرى بأنّك الرجلَ الوحيدَ في العالمِ الذي يَسْتَطيع قَتْله؟ |
Birisi adamın şifresini öğreniyor öteki de kredi kartını çalıyor. | Open Subtitles | أحدهم يَسْرقُ رقم هوية الرجلَ الشخصية، الآخرون يَسْرقونَ بطاقةَ إئتمانه. |
Karım ona dokunan tek erkek olduğumu söylemişti. | Open Subtitles | امرآتي العجوز أخبرتْني أنني كُنْتُ الرجلَ الوحيدَ الذي مَسَّها أبداً. |
Ve sonunda önemli olan tek şey, sevdiğin adamla evlenmek. | Open Subtitles | وفي النهاية، كُلّ تلك الأمورِ بأنّك تَتزوّجُ الرجلَ الذي تَحبُّ. |
Aptal olma, Mickey. adama Adam gibi bir şey söyle. | Open Subtitles | لا تَكُنْ سخيف يا ميكي اعْرضُ على الرجلَ شراب مناسب |
Bu çevrede pahalı mücevherlerin kime ait olduğunu bilen Adam siz misiniz? | Open Subtitles | أنت الرجلَ الذي يَعْرفُ مَنْ يَمتلكُ أفضل مجوهراتِ في هذا الجوارِ ? |
Tamam, yani bu bir sır değil. adamı sevmiyorum. | Open Subtitles | حسناً، اذا ذلك ليس سراً أنا لا أَحْبُّ الرجلَ |
Aradığın adamı bulacağın yer orası. | Open Subtitles | ذلك أين أنت سَتَجِدُ الرجلَ أنت تَبْحثُ عنه. |
Önceki gün tanıştığımız adamı hatırlıyor musun, Daniel Carlyle? | Open Subtitles | تَتذكّرُ الرجلَ إجتمعنَا قبل أيام، دانيال كارليل؟ |
Gerçek adını bilmiyorum ama o adamı tanıyorum Sosyal yardım programımızda çalışıyor | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ إسمه الحقيقي. لَكنِّي أَعْرفُ الرجلَ. هو يَعْملُ في نا فِقْ برنامجاً. |
Şu tanımadığımız küçük adamı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكّرْ الرجلَ الصَغيرَ مِنْ قبل الذي لَمْ نَعْرفْه |
Biliyor musun, Catherine, eğer işimizi düzgün yapar da, kötü adamı yakalarsak, gerisini kimse hatırlamayacak. | Open Subtitles | تَعْرفُ، كاثرين، إذا نحن نَعْملُ شغلنا بشكل صحيح ويَمْسكُ الرجلَ السيئَ، لا أحد سَيَتذكّرُ البقيةَ. |
Filmdeki düelloda adamın en yakın dostu yardımcısı oluyordu ya? | Open Subtitles | الفلم بالمبارزةِ، صديق الرجلَ الأفضلَ ذَهبَ مَعه كمُساعده ،ثانيته؟ |
Sonra dükkanınızı soyan adamın orada olup olmadığını söyleyin. | Open Subtitles | ثمّ اخبرُنا اذا تَرى الرجلَ الذي سَرقَ محلك |
Çıplak bir adamın hayatı dengenin ucunda. | Open Subtitles | حياة الرجلَ العاري معلقة في الميزان. أُخبرتك، انه ميت. |
Bu sana pek erkek lafı gibi gelmeyecek ama, sence biraz hızlı gitmiyor muyuz? | Open Subtitles | هذا قَدْ لا يَبْدوَ مثل الأكثر الشيءِ شبهِ الرجلَ لقَول، لكن هَلْ تَعتقدُ بأنّنا نَتحرّكُ سريعون جداً؟ |
Ben olmadan bu adamla görüşmeyi kabul etmeyeceksin, tamam mı? | Open Subtitles | لا توافقي على ملاقاةِ ذلكـَ الرجلَ إلاَّ وأنا معكـِ, حسناً؟ |
- Hadi yine iyisiniz, şu adama şükredin. - Ne zaman ihtiyacınız olursa beni arayabilirsiniz. | Open Subtitles | يفضل أن تَشْكرُوا الرجلَ المسؤول حسناً ، إتصل بنا في أي وقت |
Şey, bunun için nedenim var, Biliyor sunuz Adam üzgün. | Open Subtitles | حَسناً، الطريقة التي أَراها , ان الرجلَ منزعج هنا، أتَعْرفُ؟ |
Sen bizi çocukken -ve bir keresinde de yetişkinken- korkutan adamsın. | Open Subtitles | أنت الرجلَ الذي يُستَعملُ لإخافتنا كأطفال، وسابق كبالغ. جورج الأب. |