O adam parkta para gömülü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال الرجل أنه ثمة مبلغ من المال مدفون في ذلك المنتزه |
Bu adamdan sakının. Bu adam beni rahiplikten etmeye yeminli. | Open Subtitles | إحذر هذا الرجل أنه يفعل ما بوسعه ليدمر موقعي |
Bu adam beni sevdiğini söyledi ve onu başka bir kadının vajinasını yerken yakaladım. | Open Subtitles | أخبرني هذا الرجل أنه يحبني، وأمسكت به وهو يداعب إمرأة أخرى |
Ama adam öleceğini bilirse ve bunun sonucu ölürse... | Open Subtitles | لكن إن كان يعلم الرجل أنه سيموت ثم يموت على أية حال |
adam Odell'e yetişecek bile olsa o zamana kadar renkli derili biri için at koşturduğunu anlayacaktır. | Open Subtitles | وبمدى سرعة إمساكه به وحتى يفعل , سيعلم الرجل أنه راكب في خدمة شخص ملون |
-...adam o kadar kötü olmadığını düşünüp yola devam etmiş. | Open Subtitles | يقول الرجل أنه اعتقد أنه سيكون بخير لذا واصل القيادرة فحسب |
adam NCIS'ten biriyle görüşmek istediğini söylüyor. | Open Subtitles | لقد قال الرجل أنه يريد رؤية أحد في الشعبة. |
Bu adam tüm tüm teminatını kaybetti. Belkide hayatın onun için bittiğini düşünüyor. | Open Subtitles | عندما يعلم الرجل أنه فقد تغطيته سيظن أن حياته إنتهت |
İki kişi öldü, ...ve bu adam bunun bir tür oyun olduğunu mu düşünüyor? | Open Subtitles | شخصان ميِّتان.. ويعتقد ذلك الرجل أنه في نوعٍ ما من الألعاب ؟ |
adam benim açık sözlüğümü ve yeni yaklaşımlarımı çok sevmiş. | Open Subtitles | قال الرجل أنه أحب كلامي العميق ونظرتي المنعشة |
Bu adam iyi bir şey yapacakmış görünmüyor ya da uyuşturucu etkisi falan altında. | Open Subtitles | بدا على هذا الرجل أنه يخطط لشيء سيء أو يتعاطى المخدرات |
Eğer bu adam köşelerinin tutulduğunu bilirse, kaçacaktır yada yaptığı en iyi işi, bir başkasının canını alacaktır. | Open Subtitles | إن علم هذا الرجل أنه محاصر, سيهرب أو سيفعل مايفعله عادةً, أي أنه قد يقتل أحداً آخر. |
Ama çocuk ile hamile kız arasında eminim ki o adam onlardan birinin kalması gerektiğini anladı. | Open Subtitles | و لكن بين الطفله و السيدة الحامل تأكد الرجل أنه في الغالب سيتبقي أحدهم في النهاية |
Affedersiniz Binbaşı ama bu adam sizinle görüşmek istiyormuş. | Open Subtitles | اعذرني أيها القائد، لكن يقول هذا الرجل أنه يحتاج التحدث إليك |
Bu adam bizim ne kadar paslandığımızı düşünüyor? | Open Subtitles | أى قدر من التدريب يظن ذلك الرجل أنه ينقصنا؟ |
Bu adam hakkında hissettiğim şey.. sadece kendini düşünen birisi o. | Open Subtitles | ما أجده منطقياً بهذا الرجل أنه يفكر فقط في مصلحته |
adam beklemeni söyledi. | Open Subtitles | يقول الرجل أنه يجب عليك الإنتظار. |
Sabah araba yıkatmadaydım, adam 38 yıllık meslek yaşamında böyle bir kokuyu hiç görmediğini söyledi. | Open Subtitles | عند مغسلة السيارات، أخبرني الرجل أنه طوال 38 سنة في مجال عمله... لم يشمّ شيئاً مماثلاً... |
Sabah araba yıkatmadaydım, adam 38 yıllık meslek yaşamında böyle bir kokuyu hiç görmediğini söyledi. | Open Subtitles | عند مغسلة السيارات، أخبرني الرجل أنه طوال 38 سنة في مجال عمله... لم يشمّ شيئاً مماثلاً... |
Ama bu adam öleceğini bilseydi ve bir şekilde gönüllü olarak ölseydi, ya da bunu durdurabileceğini bilseydi... | Open Subtitles | لكن إن كان يعلم الرجل أنه سيموت ثم يموت على أية حال ...بإرادته عالماً أنه بإمكانه إيقاف ذلك |