Masada küçük bir erkek çocukla oturan adam, | Open Subtitles | الرجل الذي يجلس مع الصبي الصغير عند الطاولة |
Şirketin yönetici pozisyonunda oturan adam sıkıldı? | Open Subtitles | الرجل الذي يجلس بكرسي المدير في الشركة ضجر ؟ |
Bir kişi hariç, o da yukarılarda yalnız başına oturan adam. | Open Subtitles | ماعدا شخص , بداخل الرجل الذي يجلس وحيدا بالأعلى |
Orada arkada oturan adama Bakış gerek yok bir arkadaş teşekkür etmek. | Open Subtitles | لا داعي لشكري، يا رجل. لكن الرجل الذي يجلس بالخلف هُناك، |
Ya da şurada beklemekte olan birkaç beyefendiden de bahsedebiliriz. | Open Subtitles | أو إن أردتِ يمكننا التحدث بشأن الرجل الذي يجلس هناك |
Baba, sanırım şurdaki işyerinde annemin yanında oturan adam. | Open Subtitles | أبي أعتقد أنني انظر إلى الرجل الذي يجلس بجوار أمي في العمل |
Bu mahkeme salonunda oturan adam beni soydular. | Open Subtitles | الرجل الذي يجلس في قاعة المحكمة هذه سلبني |
Ve Molla Mustafa -- elinde kalem ve kağıt olan o -- fotoğrafa baktığınızda hemen solda oturan adam Nadir Shah'ın kendisine beni vuramayacağına dair iddiaya girdiğini söyledi. | TED | وقد جاوبني الملا مصطفى .. وهو حامل القلم والورقة في الصورة .. قال لي ان الرجل الذي يجلس على يساري في الصورة نادر شاه قد تراهن معي على انني لن استطيع اطلاق النار عليك |
Yatakta oturan adam ile tanıştığım için şanslıydım,... ...saçını düzeltiyorum güya ama adamın saçı yok... | TED | وكنت محظوظه، لمقابلت الرجل الذي يجلس على السرير، رغماً عن أنني أضفت له الشعر هنا وهو في الواقع بلا شعر-- |
Düşünüyorum da, bu mutfağımda oturan adam kim? | Open Subtitles | ... قولي ... من هذا الرجل الذي يجلس في مطبخي ؟ |
Şurada oturan adam Andre Benson cüzdanın kendisine yeterince çabuk verilmediğini düşündüğü için. | Open Subtitles | بسبب هذا الرجل الذي يجلس هنا أندريه بنسن - شَعرَ بأنها لم تعطه مالها بسرعة |
Arabada oturan adam kim? | Open Subtitles | من ذلك الرجل الذي يجلس على العربة |
AnnaBeth'le oturan adam kim? | Open Subtitles | من هذا الرجل الذي يجلس مع أنابيث؟ |
Gina, Andy Hoffman'a olanları duydun mu? - Hep barın köşesinde oturan adam? | Open Subtitles | (جينا)، هل سمعتِ بأمر (آندي هوفمان)، الرجل الذي يجلس في آخر الحانة؟ |
Yanımda oturan adam değil bu. | Open Subtitles | ليس الرجل الذي يجلس بجانبي |
Önümde oturan adama uygun düşen ve yaraşan kurnaz bir şekilde tasarlanmış sofistike bir strateji derim ben buna. | Open Subtitles | أنا أدعوا هذه الإستراتيجية معقدة الحيلة لتناسب ولتصبح الرجل الذي يجلس أمامي |
Orada arkada oturan adama bak. | Open Subtitles | لكن الرجل الذي يجلس بالخلف هُناك، |
Müstehcen Belvedere martini. Barın sonundaki beyefendiden. | Open Subtitles | تفضلي كأس جعة "المارتيني" من الرجل الذي يجلس في نهاية البار |