Sana güvendiğim falan yok. Adam suçlu. | Open Subtitles | أنا ليس لدى اى ثقة بك ، أن الرجل مذنب |
Sana güvenim yok. Adam suçlu. | Open Subtitles | انا ليس لدى اى ثقه بك ، ان الرجل مذنب |
Adam suçlu. | Open Subtitles | حسناً، هذا الرجل مذنب. |
Ama bu davada bu adamın suçlu olduğuna şüphe yok. | Open Subtitles | لكن بهذه الحالة ليس هناك مجال للشك هذا الرجل مذنب |
Bir çocuğun öldürülmesinin, korkunç bir trajedi olduğu inkar edilemez ama benim işim burada davalıyı temsil etmek ve görüşüm bu adamın suçlu olduğundan emin olunmasının imkanı yoktur. | Open Subtitles | ولا شك بأنها مأساة مقتل ذلك الفتى الصغير لكنها وظيفتي بأن أمثل المدعى عليه ومن رأيي أرى بأنه مستحيل التأكد أن هذا الرجل مذنب |
Ne olursa olsun, bu adam suçludur. | Open Subtitles | على أية حال، هذا الرجل مذنب |
"Ne olursa olsun, bu adam suçludur." | Open Subtitles | "على أية حال، هذا الرجل مذنب" |
Suçlu bir adamı suçlu göstermeye çalışmak, çok kolay olmalı. | Open Subtitles | تحاول أن تجعل من نظرة الرجل مذنب مذنب. ينبغي أن يكون ذلك سهلا. |
Parmak izleri, kurbanın kan izleri mevcut. Adam suçlunun da ötesinde. | Open Subtitles | وجدوا بصمات أصابعه، وآثار دماء الضحيّة هذا الرجل مذنب تماماً |
Bu Adam suçlu. | Open Subtitles | ما قاله (هارولد) هذا الرجل مذنب |
- Jessica Adam suçlu. | Open Subtitles | -جيسيكا)، الرجل مذنب) |
Şimdi hepimiz bildiğimize göre, niye adamı suçlu bulup gaz odasına göndermiyoruz, çünkü olacağını bildiğimiz şey bu? | Open Subtitles | والآن طالما نعرف هذا جميعاً لماذا لا نجد هذا الرجل مذنب ونلقى بة فى الحجرة الغازية .. لان هذا ما نعلم جميعاً أنة سيحدث فى النهاية ؟ |
Hadi ama. Adam suçlunun teki. | Open Subtitles | هيا هذا الرجل مذنب |