Bu Uzun yolculuk için bir ay yetecek kadar yiyeceği depolamak için çok çalıştım... | Open Subtitles | من أجل هذه الرحلة الطويلة الطعام الذي خزنته لشهر كامل |
Bir gece önce pişman olduğunuz birşeyi yaptıktan sonraki eve Uzun yolculuk. | Open Subtitles | الرحلة الطويلة بعد عمل مشين الليلة السابقة |
Lütfen rahatına bak. Uzun yolculuk seni yormuş olmalı. | Open Subtitles | ارجوك ان ترتاحي, لا بد انك متعبة بعد الرحلة الطويلة |
Bunu bilmek için alim olmak gerekmez. Odyssey'deki her şey ve bütün sistemler | Open Subtitles | حسنآ , ليس لدي وقت الكافي لأتعلمه مما يمكن القيام بهِ كل شيء عن الرحلة الطويلة |
Ben Dünya gemisi Odyssey'den Albay Mitchell. Teslim oluyoruz. | Open Subtitles | هُنا كولونيل ميتشِل من الأرض على متن سفينة الرحلة الطويلة, نحنُ نستسلم |
Nagazaki, bu uzun yolculukta üç kişi var, Mugen, Jin ve Fuu, yolculukları sırasında... | Open Subtitles | الثلاثي في هذه الرحلة الطويلة, موجين, جين و فو. |
Böylesine uzun bir yolculuk en azından bir jenerasyonun tüm hayatını uzayda geçirmesi anlamına gelir. | Open Subtitles | مثل هذه الرحلة الطويلة تعني أن جيل كامل .. من البشر على الأقل سيضطر أن يعيش حياته . كلها فى الفضاء |
Uzun yolculuk boyunca bir de yavrularına göz kulak olmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | خلال الرحلة الطويلة كان و لابد أن ترعاهم |
Uzun yolculuk oncesi geceyi guvenli oldugunu dusundukleri eski bir otelde gecirmisler. | Open Subtitles | قبل الرحلة الطويلة قضوا الليلة في فندق قديم ظنوا أنه آمن |
(Alkış) Engellemelerle dolu bu Uzun yolculuk ve 2 yıllık çalışmanın ardından Gazze'nin sadece brikete ihtiyacı olmadığı açıktı. | TED | (تصفيق) بعد تلك الرحلة الطويلة مع تلك القوالب، وبعد سنتين، لم يعد كل ما تحتاجه غزة قوالب الطوب فقط. |
- O Uzun yolculuk seni yormuş olmalı. | Open Subtitles | -لا بدّ وأنّـكِ مُرهقة جرّاء تلكَ الرحلة الطويلة |
Uzun yolculuk seni yormuş olmalı. | Open Subtitles | لابدّ وأنّكِ متعبة من الرحلة الطويلة |
"Safari"nin, Swahili dilince Uzun yolculuk anlamına geldiğini, biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعرفون ان كلمة "سفاري" تعني "الرحلة الطويلة" باللغة السواحلية ؟ |
Uzun yolculuk boyunca bu üç Fuegan, Darwin'e hem sevimli hem de merakını kamçılayan birer çekici odak olarak geldi. | Open Subtitles | كان (داروين) خلال الرحلة الطويلة مفتوناً ومسحوراً بـ"الناريّين" الثلاثة. |
Bizi Oa'ya götüren Uzun yolculuk sırasında iletişim kurmayı başardık. | Open Subtitles | في الرحلة الطويلة و التي ستقودنا إلى (آو). تعلمنا كيف نتواصل. |
Ancak Odyssey'i kullanarak dört adet Mark IX nükleer cihazı Supergate'in katmanları arasındaki stratejik noktalara ışınlayabileceğimize inanıyoruz. | Open Subtitles | ومع ذلك أستخدم الرحلة الطويلة و نحنُ نعتقد أن الشعاع أربعة علامة تسع هو سلاح نووي أن أستتراجية ما بين بوابة الخارقة هي قطاعات فردية |
Odyssey, ben Teal'c, cevap verin. | Open Subtitles | الرحلة الطويلة , هُنا تيلك, أجب |
Odyssey, ben Teal'c, cevap verin. | Open Subtitles | الرحلة الطويلة , هُنا تيلك, أجب |
Odyssey, ben Teal'c. | Open Subtitles | الرحلة الطويلة... |
Hey, Şerif, bu kadar uzun yolculukta sırtınız nasıl tedavi olacak | Open Subtitles | مهلا، شريف، كيف تؤُثر هذه الرحلة الطويلة علي مؤخرتك |
Gemi, böylesine uzun bir yolculuk için hayli küçük görünebilir. | Open Subtitles | تبدو السفينة صغيرة بشكل مثير للدهشة بالنسبة لأي شخص سيقوم بهذه الرحلة الطويلة |