ويكيبيديا

    "الرخويات" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • istiridye
        
    • yumuşakça
        
    • yumuşakçalar
        
    • midyeler
        
    • istiridyeler
        
    • sümüklü böcek
        
    • istiridyeleri
        
    • yumuşakçaların
        
    • yumuşakçalarım
        
    • salyangozlar
        
    • sümüklüböcekler
        
    • sülüklerini
        
    Bu istiridye, ...Jeju Adası'nın en lezzetli yiyeceklerinden biridir. Open Subtitles هذه الرخويات من جيجو واحدة من الأشياء لشهية
    Üçüncü George'un kayalıklarını bir türlü bulamayan bir yumuşakça olduğu söylenir. Open Subtitles قيل ذلك من قبل جورج الثالث. وذلك كان من الرخويات الذين لم يتم العثور على صخرتهم.
    Pek çok avcı için milyonlarca yıl boyunca en sevilen yiyecek yumuşakçalar olmuştur Open Subtitles كما كان عليهِ الحال قبل ملايين السِنين الرخويات لا تزالُ الوجبة المفضلَة للكثيرِ من الحيواناتِ المفترِسة
    Deniz çekildiğinde denizin altını kazmak neredeyse imkansızdır bu yüzden bu midyeler ve kabuklu deniz canlıları güneşin ısısına maruz kalır, kelimenin tam anlamıyla kendi kabukları içinde pişerler. Open Subtitles من المستحيل الحفر للاختباء داخل هذه الصخور عند انحسار الماء، فتصبح هذه الرخويات و أوراق الطحلب معرضة بشدة لحرارة الشمس
    Yirmi iki yıl önce buraya ilk daldığımda bu dev istiridyeler burada yoktu. Open Subtitles عندما أنا أولا غصت هنا قبل 22 سنة هذه الرخويات العملاقة لم تكن هنا
    Döküntü kıyafetinden mi etkilendin yoksa ben de yüzüme sümüklü böcek mi yapıştırayım? Open Subtitles هل ما رأيته بسـبب ثيابها الرديئة أم أني سـأبدأ بازالة الرخويات من على وجهي
    - Tüm istiridyeleri alacağım. Open Subtitles سوف أحضر كل الرخويات.
    Zamanın başlangıcından beri, yumuşak karınlı yaratıklar yumuşakçaların savunma mekanizmasını hep kıskandılar. Open Subtitles منذ فجر التاريخ المخلوقات ذات البطن الناعم كانت غيورة من قدرة الرخويات على ضبط نفسها
    Henüz beş dakika önce geldi. Şurada da yavru yumuşakçalarım var. Open Subtitles أحضرته تقريباً قبل خمس دقائق فقط و لدي صغار الرخويات هناك
    Böyle bir gösteriyle bir adam bir çok istiridye kazanabilir. Open Subtitles الشخص يمكنه جني الكثير من الرخويات بمشهد مثل هذا.
    İstiridye içinde yüzüyorum ve tek nedeni de neredeyse 1 haftam olan hayalimden vazgeçmememdi. Open Subtitles أنا أسبح في الرخويات وهذا كله لأنني لم أستسلم لحلم راودني لمدة أسبوع.
    İstiridye ateşi meğer gerçek bir tıbbi durummuş. Open Subtitles تبين أن حمى الرخويات هي حالة طبية واقعية.
    ve çoğunlukla yumuşakça ve küçük balıklarla beslenirler. Open Subtitles ويأكلون أساسًا الرخويات والأسماك الصغيرة
    ..3,000 çeşit yumuşakça, 1,300 çeşit kabuklu... Open Subtitles ثلاثة آلاف نوع من الرخويات... الف و ثلاثمائة نوعا من القشريات...
    Ammonit ve belemnit gibi yumuşakçalar olağanüstü bir büyüme sağladığından dolayı pek çok deniz yırtıcısının menüsünde bulunmaktadır Open Subtitles ammonites و belemnites الرخويات مثل الـ تأخذ تجربة نموٍ غير مسبوقة و هي على قائمة أشد الحيوانات البحرية اِفتراسًا
    Bu yumuşakçalar, anatomilerinde büyük bir değişiklik gerekmeksizin sudan çıkabiliyor ve o zamanlarda toprağı saran alg ve yosun ormanları arasında ilerleyebiliyorlardı. Open Subtitles وهكذا من دون تغيير كبير في بنيتها التشريحية تمكنت الرخويات من أن تزحف خارجة من الماء وأن ترعى في الغابات على (الطحالب) و (الأشنيات) التي كانت منتشرة في ذلك الوقت
    Mavi midyeler kemiğe zarar vermiş, ama kafatası siyahi ve kafkasyalı özelliklerinin karışımını gösteriyor bu nedenle de melez listesinde olmalı. Open Subtitles الرخويات أتلفت العظم ولكن الجمجمة تبين مزيج من خصائص الزنوج والقوقازين أقترح بأنه أدرج كأسمر ضارب إلى الصفرة
    Bu istiridyeler, bu gece kazanacağımıza kıyasla yanında bozuk para kalır. Open Subtitles تلك الرخويات لا شيء مقارنة بما سنجنيه الليلة.
    Ama işimiz bu-- çamur silmek ve sümüklü böcek temizlemek . Open Subtitles ولكن هذه وظيفتي امسح الوحل , واجرف الرخويات
    Fred, o istiridyeleri geri almalısın. Open Subtitles (فريد) , عليك أن تستعيد تلك الرخويات.
    Kimse yumuşakçaların gücüne değer vermiyor. Open Subtitles لا أحد يقدّر قوة الرخويات.
    Beş dakika kadar önce geldim. Şurada yavru yumuşakçalarım var. Open Subtitles أحضرته تقريباً قبل خمس دقائق فقط و لدي صغار الرخويات هناك
    Elaine, salyangozlar bile doğum yapabilmek için Alaska'da Şişi'ye kadar göç ediyorlar. Open Subtitles إلين، تسافر الرخويات من ألاسكا إلى تشيلي لمجرد فرصة اللقاء برخوي آخر.
    Ahtapotlar, sümüklüböcekler ve salyangozlar gibi yumuşakçalardan olsa da bir çok yönden bize daha çok benzerler. Open Subtitles بالرّغم من أنّ الأخطبوط رخويّ مثل الرخويات و القواقع، في نواح كثيرة يبدو انه أكثر شبها بنا،
    Dediler ki, "Eh sanırım, ortalıkta deniz sülüklerini inceleyen pek matematikçi yok." TED لقد قالوا، " حسناً لا نعتقد أن هنالك علماء رياضيات يجلسون في الجوار ليتأملوا الرخويات البحرية."

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد