Kaza sırasında mesaj çektiği ortaya çıkınca 15 ay daha ceza aldı. | Open Subtitles | تم إضافة 15 شهرا لله الجملة لاتهامه الرسائل النصية أثناء القيادة، و |
Ve cenazelerde bile mesaj yazıyoruz. | TED | ونحن نرسل الرسائل النصية حتى أثناء الجنازات. |
Toplu mesaj göndererek tedavi için geleceğimizi onlara haber verebiliyoruz. | TED | يمكننا استخدام خدمات الرسائل النصية الجماعية لنشرح بأننا قادمون لتدبير العلاج. |
Kısa mesajlar da dâhil çevirileri bitirdim. Beni şu numaradan ara... | Open Subtitles | لقد انهيت الترجمة ، و ايضاً الرسائل النصية ، اتصلى بى |
Haiti'deki insanlar git gide artan biçimde SMS diline dönüyorlardı. | TED | في هاييتي، كان الناس يتجهون بتزايد نحو الرسائل النصية كوسيلة. |
Yani benim küçük Blackberry'mi elime aldığım ilk anı hayal edin ve mesaj atmayı öğrenmeye başladım. | TED | لذا تخيل كيف كان الأمر عند حملي لأول مرة هاتفي البلاكبيري الصغير ولقد بدأت بتعلم كيفية كتابة الرسائل النصية. |
Neden, bütün gün mesaj attığın o cep telefonunu kullanmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تستخدمين ذلك هذا الهاتف الخليوي الذي كنت ترسلين منه الرسائل النصية له طوال يوم؟ |
Tüm mesaj, numara ve dosyalar temiz. | Open Subtitles | كل الرسائل النصية,الأرقام و الملفات كانت شرعية |
"Bu hiç de güzel bir..." Galiba direksiyon başında mesaj çekiyormuş. | Open Subtitles | يبدو وكأنه كان الرسائل النصية أثناء القيادة. |
Birbirlerini arayacaklardır ve mesaj yollayacaklardır. | Open Subtitles | سيقومون بالاتصال وارسال الرسائل النصية لبعضهم البعض |
Annem tatillerdeki ani davetleri için mesaj atmayı keşfetmiş. | Open Subtitles | لقد اكتشف أمي كيف ترسل الرسائل النصية في الوقت المناسب ، وقتَ الأعياد |
Belki telefon numaralarını alıp onlara mesaj atarsın. | Open Subtitles | بعد ذلك ربما يمكنك ان تأخذي ارقامهم وترسلي لهم الرسائل النصية |
Birkaç gecedir uyuyamıyorum bunun nedeni de Caleb'ın sarhoşken attığı mesajlar değil. | Open Subtitles | أنا لم أنم في بضع ليال، وليس قضية كالب تم الرسائل النصية. |
mesajlar, e-posta, iletiler, bunların hepsi olmak istediğimiz kişiyi sunmamıza müsade ediyor. | TED | الرسائل النصية والبريد الإلكتروني والنشر على الانترنت كل هذه الأشياء تجعلنا نقدم أنفسنا كما نريد أن نكون. |
Kendisine çok berbat mesajlar gönderiliyormuş. | Open Subtitles | بسبب أنه تصله بعض الرسائل النصية القبيحه جدا |
İçeriği ise, Amsterdam kentinde gönderilen SMS mesajlarının görüntülenmesi. | TED | وهو يصور الرسائل النصية المرسلة في مدينة امستردام. |
Yani yine, şehrin farklı yerlerinden gelen insanların gönderdiği SMS mesajlarının günlük gelgit akışını elde ediyorsunuz. | TED | ومرة أخرى، نرى التدفق والانسحاب اليومي والناس ترسل الرسائل النصية من مختلف مناطق المدينة. |
Telefon mesajları 150 karakterle sınırlıdır. Demek ki-- | Open Subtitles | الرسائل النصية محدودة إلى 150 حرفاً, هذا يعني |
Ben, mesajların çok fazlasının sorun yarattığını size anlatan ama onları seven bir kadınım. | TED | أنا امرأة تحب استقبال الرسائل النصية والتي ستخبركم أن المبالغة فيها قد يكون مشكلة. |
Ardından iki hafta boyunca ortadan kayboluyor mesajlarıma cevap vermiyor ve onu böyle değiştiren benim gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ومن ثم يختفي لمدة اسبوعين ولا يجيب على اي من الرسائل النصية واشعر كما لو انني اخترعته |
Fakat koltuklarına uzanmış ebeveynler çocuklarıyla iletişim kurmanın en iyi yolunun mesajlaşma olduğunu biliyor. | TED | لكنّ الآباء في هذه الغرفة يعرفون حقاً أنّ الرسائل النصية هي أفضل الوسائل للتواصل مع أبنائهم. |
Bütün e-maillerini, mesajlarını, telefon görüşmelerini inceledik, kaydadeğer bir şeye rastlamadık. | Open Subtitles | ندقق في البريد الرسائل النصية ، الإتصالات |
Mesajlaşmak yine hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | ارسال الرسائل النصية انقذت حياتي مرة أخرى |
Senin zamanının teknolojisi değişti. Şimdi SMS mesajı, TiVo kayıt cihazı var. | Open Subtitles | على سبيل المثال جيل تلفزيون الـ إم تي في و التكنولوجيا و الرسائل النصية |
İşte bu yüzden de mesajlaşmanın yapısı çok esnek. | TED | ولهذا فإن الرسائل النصية فضفاضة في هيكلها |
Böylece adresi alır ve hâlâ mesajlaşırken danışman aktif kurtarmayı başlatır. | TED | تحصلت على العنوان وانشغل المستشار ببعث عملية الإنقاذ بينما كانوا يرسلون الرسائل النصية. |